Naegi Makoto x Okuyucu

811 34 24
                                    

Umudun Zirvesi Akademisi'nin ortak meydanı akşam saatlerinde kapalıdır; öğrenci, öğretmen, görevli veya yabancı hiçkimsenin girmesine izin verilmez, ancak Naegi ve sen birazdan bu kuralı yıkacaktınız. "Bilemiyorum (S/A)-san/kun... Bunu yapmamalıyız." Demir örgülerle kapatılmış alanın karşısına geçmiş herhangi bir giriş arıyordun, Naegi de peşinden yavru köpek edasıyla geliyordu; sahibinden ayrılmayı istemiyordu ama bulunduğunuz ortamdan da korkuyordu.

"Hadi ama. Eğlenceli olacak, güven bana. Hem bazen kural dışı işler yapmak gerekir, biz genciz." dedin gururla göğsünü kabartıp.

"Evet ama ya biri bizi görürse ya okuldan atılırsak? Eğer şansıma güveniyorsan, biliyorsun ki şansımın nasıl işlediğini ben bile bilmiyorum."

"Elbette şansına güvenmiyorum." Naegi'nin kafasında koca soru işaretleri oluştu; şimdi bununla ilgili ne düşünmeliydi? İyi bir şey mi dedin yoksa kötü bir şey mi? "Ayağım örgülerden geçiyor. Seninkinin de geçmesi gerek. Bu şekilde telleri tırmanıp diğer tarafa geçebiliriz. Ee, önden kim?"

"Ben pek emin değilim." Naegi korkuyla, yavaşça senden uzaklaşırken kollarını göğsünde kavuşturup gözlerini devirdin; bu çocuk eğlenceden zerre anlamıyordu, pısırığın da tekiydi, onu bu işe bulaştırmayacaktın veya diğer işlere. Kendine daha eğlenceli arkadaşlar bulman gerekirdi, örneğin Amami; o bu tür işlere bayılırdı, yeteneğini de böyle kazanmıştı sonuçta. Veya Owada ve Owari'yi de davet edebilirdin ama Naegi en son çağıracağın kişiler arasındayken niye seninleydi? Oyunbozanın tekiydi, mızmızlanmaktan başka şey yapmıyordu, sürekli olumsuz düşünüyor ama kendini korumak için bir şey yapmıyordu; ne zaman başı sıkışsa sen yardım etmek zorunda kalıyordun ve başınız gerçekten beladan zor kurtuluyordu.

Pes edercesine iç çektin ve başının arkasını kaşıdın. En iyisi onu geri yollamak ve Amami'yi aramak olacaktı, onun gibi bir oyunbozanla kim gezmek isterdi, değil mi? "İstersen gidebilirsin." dedin, öfkeden ve kırgınlıktan titreyen sesini gizlemek için biraz kısık sesle konuşmuştun. "Seni buraya getirmek hataydı. Ne istersen yap." Hışımla ona arkanı döndün, ellerini beline dayayıp tellerin ötesini seyre daldın, elbette ötesinden kasıt orada olmayan şeyler; hemen önünde duran ortak avluya ilgin yoktu, gözün bir noktayı seçmiş ve oraya dalıp gitmişti.

Elbette Naegi ona karşı takındığın bu tavırdan hiç hoşlanmadı, onun da kırıldığı söylenebilirdi ama daha çok senin ona küsmüş olmanla ilgileniyordu. Senden özür dilemek istedi ama sen çoktan telleri tırmanmaya başlamıştın ve göz açıp kapayıncaya kadar diğer tarafa geçmiştin. Naegi tellere yanaşıp onları sıkıca kavradı, peşinden gelmeliydi ama ceza almaktan çok korkuyordu. "(S/A)-san/kun..." Göz ucuyla oğlana baktın, hala kararsız görünüyordu -daha çok ürkek ve çekingendi, peşinden gelmeyeceğini anlayınca onu dinlemekten vazgeçtin ve ağaçların gölgeleriyle kararttığı yolda kayboldun.

Naegi sen gittikten uzun bir süre sonra daha orada bekledi; eli çenesinde, bir o yana bir öbür yana yürüyüp durdu. Karar vermek niye bu kadar zordu!? Öfkeyle yerdeki çakıllara tekme attı ve sırtını örgü tele yasladı, keşke karar verebilseydi. Ona gelecek olan ilahi mesaj ise kendi tekmelediği çakıllardan gelmek üzereydi; çakıllar uzağa yuvarlanıp daha büyüklerine, onlar taşlara, onlar daha büyüklerine çarpıp sonunda yeterli büyüklükteki bir tanesi bekçi köpeğinin burnuna girdi. Köpek öfkeyle uykusundan uyanıp hapşırdı ve taştan kurtuldu ama onu rahatsız eden kişiyi bulup ısırmak için can atıyordu. Ağzından köpükler çıkararak hırladı ve havayı kokladı, bunu yapan kişi yakınlardaydı; birkaç defa havlayıp uludu ve kokunun geldiği yöne doğru koşmaya başladı. Naegi sesi duyunca ürkse de yakınlarda bir tehdidin olduğunu düşünememişti, sonunda köpeğin tasmasından gelen şıngırtıları duyunca tetiğe geçti. Köpek ona doğru son hız koşarken Naegi kız gibi çığlık atıp koşmaya başladı. Ne kadar hızlı koşarsa koşsun köpek ondan daha hızlıydı ve giderek arayı kapatıyordu. Sonunda Naegi düzenli olarak dizilmiş çöp konteynırlarının üzerine çıkıp oradan okulun yan duvarında bulunan yangın merdivenlerine tırmandı. Köpek altında öfkeyle havlarken Naegi hızla demir basamakları tırmanıp okulun ikinci katında, açık kalmış pencereden içeriye girdi. Burada güvende olurdu.

Danganronpa OneshotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin