Soğuk havalar yüzünden ortalıkta salgın hastalıklar dolaşıyordu, ne yazık ki sen de grip olmuştun; tüm gün hapşırıp burnunu çektin, peçeteden burnun tahriş olmuştu, gözlerin yanıyordu ve ateşin çok yüksekti; hem ateşin yüzünden hem de havanın soğuk olmasından dolayı, kat kat giyinmiş olmana rağmen tirtir titriyordun. Sonunda Tsumiki'yi görmenin iyi olacağını düşündün ve teneffüste revire gittin. Tsumiki oradaydı, ilaçları düzenliyordu. Kapıyı sakince tıklatıp içeriye girdin. "Selam Tsumiki. HAPŞU! Bi' ilgilenebilir misin?" Tıkalı burnun yüzünden sesin boğuk çıkıyordu, ağzından nefes aldığın için -gene de yeterli değildi- sürekli konuşmana ara verip nefes alıyordun. Tsumiki seni bu halde görünce telaş yaptı ve elindekilerin hepsini yere düşürdü.
"UVEEEEE! Özür dilerim, çok sakarım! Seninle ilgilenmem gerekirken işleri batırdım! Lütfen beni affet!"
"Sorun yok, üzülme. Gel sana yardım edeyim." Kızın yanına, malzemeleri toplamaya eğildiğinde Tsumiki telaşla senin ellerin tuttu ve seni ayağa kaldırdı.
"L-Lütfen kendini yorma! Senin dinlenmen gerek!" Seni yataklardan birine yatırıp ateşini ölçmek için ağzına termometre koydu, yeteri kadar bekledikten sonra dereceyi kontrol edip çığlık attı. "B-Bu çok yüksek! Acilen ateşini düşürmeliyiz!" Hemşire, revirde koşturmaya ve çeşitli malzemeler toplamaya başladı ama daha önce düşürdüğü malzemelere ayağı takılınca sırt üstü yere düştü; bacakları iki yana açılmış, tam aralarına da leğen düşmüş, kollarından biri de arkasındaki ilaç dolabının koluna takılmıştı. "UVEEEE! Bu iğrenç görüntüyü gördüğün için üzgünüm!"
"Tsumiki, iyi misin!?" Yerinden fırlayıp kızın kalkmasına yardım ettin; hemşire sana teşekkür edip ağlamaya devam ediyordu, ağlamayı sonunda kestiğinde seni tekrar yatağa yatırdı.
"Sorun çıkardığım için üzgünüm. Bundan sonra daha dikkatli olacağım!" Leğene doldurduğu soğuk suya bir parça bez batırdı, bez yeteri kadar suyu emdiğinde çıkardı ve fazlasını sıktı, o şekilde alnına koydu ve yeni bir bez alıp leğenin kenarına koydu. Sonrasında senin ceketini çıkardı, ardından gömleğini açmak isteyince utanıp korktun ve kızın ellerini tuttun.
"N-Ne yapıyorsun!?" diye haykırdın.
"S-Sadece yardım etmek istemiştim... Özür dilerim, lütfen beni affet!"
"T-Tamam sakin ol! Sadece sordum..." Tsumiki yaşlarını ellerinin tersiyle silse de devamının gelmesini engelleyemiyordu. Senin gömleğini de çıkarıp, düzgünce katlayıp kenara koydu ve hazırladığı diğer bezle vücudunu ovmaya başladı; soğuk suyun tenine değmesinden dolayı feci şekilde titriyordun ama kaçmaman gerektiğini biliyordun -ne kadar zor olsa da. Bezi bileğinin etrafında yavaşça gezdirdi, sonra oradan yukarıya sakince bezi sürmeye başladı. Bezin tenindeki gezintisi sana garip gelse de sesini çıkarmadın, bunu yardım amacıyla yaptığını biliyordun ama kızın nefes alışverişleri bile hareket esnasında garipleşmişti ve ona bakmaya açıkçası korkuyordun; Tsumiki omzuna gelince o bölgeyi de güzelce ovaladı, daha sonra bezi tekrar suya batırdı ve göğsüne masaj yapmaya başladı. Soğuğu her hissedişinde kesik nefesler alıyordun, kalbin olması gerekenden hızlı atıyordu; Tsumiki bezi boynuna değdirince irkilip kaçtın.
"L-Lütfen rahat durun." Kız diğer eliyle başını sabitledi ve bezle boynunu ovalamaya koyuldu. Soğuktan inildiyordun ve bunun hemen bitmesini istiyordun; soğuk seni öyle rahatsız ediyordu ki karnın kasılmıştı ve bunun sonucu miden bulanıyordu. Tsumiki diğer kolunu da ovalayıp bezi tekrar suya daldırdı; ardından, uyarı vermeden bezi göğüslerine bastırdı, bu sefer dayanamayıp çığlığı bastın.
"T-Tsumiki..!"
"HE! Özür dilerim! Hemen bitecek!" Kızın amacı masum bir yardım olabilirdi ama sana hissettirdiği çok farklıydı. Bezi göğsünün etrafında gezdirirken yatağın çarşaflarını sıkıp çekeledin; tüm vücudunu bir ürperti sarmıştı, özellikle de göğsünü titreten bir ürpertiydi bu. Sıra diğerine geldi; istemsiz iniltilerini tutmak için dudaklarını birbirine bastırdın, gene de boğuk sesleri engelleyemiyordun. Normalde hissetmemen gereken, garip duygular bedenini sarmıştı. Heyecan, huzursuzluk ve şehvet? Tsumiki bezi senden çekip tekrar leğene sokunca derin soluklar almaya başladın, bunların yakında biteceğini umuyordun ama eğer düşündüğün gibi tüm bedenini ovacaksa daha yolu yarılamamıştı bile. Tsumiki bu sefer alnındaki bezi alıp diğer ıslak bezi yerleştirdi; kurumuş bezi de ıslatıp karnına koyunca çarşaflara var gücünle asıldın, istemsizce de bacağını çektin. Kız karnını, belini, tüm o bölgeyi soğuk suyla ıslattıktan sonra bezi leğenin kenarına koydu ve kıyafetinin alt parçasını da çıkardı.
"B-Bu kadarı yetmez mi?" dedin nefes nefese.
"Seni rahatsız ettiysem özür dilerim. Ama bunlar ateşini düşürmek için; çok yüksek ateşin vardı, ben de seni soğuk küvete sokamayacağımdan bununla idare etmen gerek." Tsumiki bacağının üst kısmını tutup biraz ayırdı, bezi kasıklarına sürdü; bedenin kaskatı kesilmişti, yalnız soğuktan değil, kızın dokunuşları sende çok yanlış hisler uyandırıyordu. Bacaklarını kapamamak için kendini tutuyordun, ama bu senin bacak aranın çok farklı tepkiler vermesine sebep oluyordu, Tsumiki'nin bunları fark etmemesi için dua ediyordun sadece. Kız bezi yenileyip bacaklarının kalan kısımlarını da ovdu, kalçandan alt baldırına, oradan ayağına kadar, hiçbir noktayı atlamadan seni soğuk suyla ovalamış oldu. İşi bitince seni tekrar giydirdi, başındaki bezi aldı; ateşini düşürmesi için de bir kaşık şurup verdi. "Eve gidip iyice dinlenmen gerek. Sıkı giyin ve mümkünse daha iyi hissedene kadar okula gelme. Eğer bir sorun çıkarsa beni aramaktan çekinme."
"T-Tamam..." Revire ilk gelişinden daha iyi olduğun doğruydu ama bu tedavi sadece sana gereken anlamda yaramamıştı, Tsumiki de gayet iyi görünüyordu -fazla iyi.
"Seninle ilgilenmek bir zevkti, (S/A)-san..." dedi tahrik edici ses tonuyla.
![](https://img.wattpad.com/cover/121893049-288-k698627.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Danganronpa Oneshots
FanficSanırsam ilk Türkçe Danganronpa x Okuyucu kitaplarından biri. Yanlışsam söyleyin. [İstek almıyorum]