Çıkmaz Sokak...

3.3K 219 38
                                    

Sirius ve Remus sabeh yine işe gitmek için erken kalktılar. Bu gün hangi lanet olası görevlerin onları beklediğini düşünüyorlardı. Bir insan ne kadar işe gitmek istemezse ondan daha fazla işe gitmek istemiyorlardı. Uçuç tozu ile bakanlığın uçuç şebekesine yeşil alevler arasında adım attılar. Her zamanki gibi kimseye karışmadan görüşmeden ofislere doğru yol alıyorlardı ki herkesin dönüp dönüp onlara baktığını fark ettiler. Remus ile Sirius "Bunlar neden bize bakıyor" der gibi birbirlerine anlamayan ifadelerle baktılar. O sırada Remus telefon kulübesinin yanında duran adamın birindeki gazeteyi fark etti. Üzerinde neredeyse yarım sayfa James'in resmi vardı. Koşarak adamın yanına gitti ve elinden gazeteyi aldı. Adam itiraz bile edememişti. Haberi okuyan Remus ve Sirius kendilerini bir anda bakanın odasının önünde buldular. Kapısındaki güvenlik görevlisi iki arkadaşın içeriye girmesini engellediler. Remus "Bu yalanların yazılmasına nasıl müsaade edersiniz" diye bağırdı sesi çıktığı kadar. Sirius "Hangi lanet olası seherbaz yapmış bu araştırmayı çıkartın karşıma" diye bağırıyordu. Güvenlik görevlileri Fudge'ın yerinde olmadığını söyleyerek onları uzaklaştırmaya çalıştı fakat çabaları nafileydi. James ve Lily büyücülük dünyasında artık arkadaşının katili ve Azkaban'a atılması gereken kişiler olarak biliniyordu ve bunun aksini kanıtlayacak herhangi bir belgeleri yoktu.

Fudge ile görüşme çabaları sonuç vermeyince üstlerinin itirazlarına rağmen Sirius ve Remus işten ayrılıp eve döndüler. Artık hiçbir şey umurlarında değildi. En yakın arkadaşlarından biri ölmüş, diğer ikisi ise onun cinayeti ile suçlanıyordu. Tamamen bir çıkmaz sokağa girmişlerdi. James'e söyleyemezlerdi. Peter'ın ölümünü, çıkan haberleri. James'in öfkesini hepsi biliyordu. Mantıklı düşünememesi onun kendini bir anda Azkaban'da bulmasına neden olurdu. Lily de aynı şekilde. Peki ya bebekler. Lily ve James olmazsa bakanlık onları istediği gibi kullanırdı. Üzerlerinde test de yaparlar, kukla gibi parmaklarında da oynatırlar. Potter ailesinin geri dönmesi için bir ümit varsa artık o da kalmamıştı. Remus "Her şey boşaymış" dedi üzgün bir şekilde "Bakanlıkta çalışmaya devam ederek onların planlarını öğrenebileceğimizi sandık ama hiç bir şey öğrenemedik. Ne Peter'ı kurtarabildik, ne de bundan sonra James'i kurtarabiliriz." dedi. Sirius "Lanet olası Fudge bunu ödeyecek. Yapacağım son iş bile olsa bunu ödeteceğim. "dedi.

Muggle dünyasında...

James sabah erken kalkmış, iş arayışına hemen başlamak için bir gazete satın almıştı. Eve döndüğünde Lily çoktan onun için kahvaltı sofrasını hazırlamış, kahvaltı etmek için onu bekliyordu. James bir yandan kahvaltısını yaparken diğer yandan gazeteyi inceliyordu. İlanlardan birinde tanıtım elemanı arandığı yazıyordu. Bu ilan James'in hoşuna gitmişti. İnsanlarla sohbeti iyiydi. Yakışıklı, karizmatik bir insandı. İnsanları bir şeyler almaya ikna edebilecek kapasitesi olduğunu düşünüyordu. Başvurabilmek için telefon ile arayıp randevu alması gerekiyordu. Evde telefon yoktu ve olsa da nasıl kullanacağı hakkında bir fikri yoktu. "Mugglelar... neden baykuş kullanmazlar ki" dedi içinden. Hemen karşısında oturan Lily'e sordu "Zambağım... Telefon ile randevu almam gerekiyor şu pazarlamacılık işi için nasıl yapacağım?" dedi. Lily biraz kızarak "Sana tanıştığımızdan beri bana o şekilde seslenmemeni söylüyorum. Eğer bir daha o şekilde seslenirsen sana kesinlikle yardım etmem" dedi. James, Lily'nin bu tehdidinin gerçek olmadığını bildiğinden gülerek "Tamam Tamam"dedi ama kesinlikle ona tekrar o şekilde seslenecekti. Arada onu kızdırmak hoşuna gidiyordu. Lily "Geçen gün gezerken sokağın aşağısında bir telefon kulübesi görmüştüm. Oradan arayabiliriz."dedi. Yarım saat kadar sonra bebekler uyandığında onları da hazırlayıp beraber dışarı çıktılar.Önce gidip büfeden kendilerine bir telefon kartı aldılar. Daha sonra geri dönüp Lily'nin bahsettiği telefon kulübesine gittiler. Lily, James'e göstererek ahizeyi kaldırdı. Telefon kartını yerine yerleştirdi. Gazetede yazan numarayı çevirdi ve Ahizeyi James'in kulağına koydu.Kibar sesli bir bayan telefonu açtı "Alo" James şaşırmıştı ama şaşkınlığını gizleyip hemen cevap verdi "Merhaba, Gazetedeki iş ilanınız için aramıştım." Kadın cevap verdi "bir saniye bekleteceğim" dedi ve telefonda klasik bekletme müziği çalmaya başladı. James Lily'e döndü ve "Müzik çalıyorlar bu normal mi ?" diye sordu. Lily kıkırdayarak başını salladı. Bir süre sonra telefondan tekrar ses geldi. Bu sefer ses tok bir erkek sesiydi. "İyi günler, iş ilanı için aramışsınız" James "Evet" Adam "Peki yarın sabah saat 9 da ofisimize gelin bir görüşme yapalım" dedi. James "Peki adresi alabilir miyim?" dedi. Adam adresi söylerken James elindeki kağıt kalem ile not aldı. Daha sonra telefonu kapattı. Çıkan kartı alıp cebine koydu. James "Telefon kullanmak o kadar da zor değilmiş" dedi. Beraber biraz dolaştıktan sonra eve döndüler.

Ertesi sabah James, Lily'nin zoruyla zar zor kalktı. Ufak bir kahvaltı etti. Geç kalmak istemiyordu. Üzerine bir kot pantolon ve t-shirt giydi. Lily kocasının giyinme tarzını görünce az daha şok geçiriyordu. "Bu şekilde mi gideceksin iş görüşmesine" dedi. James "Evet" dedi basitçe. Lily "Saçmalama bu şekilde gidemezsin. Takım elbise giymen gerek."dedi. James anlamadığını belirten bir ifadeyle karısına bakıyordu. Lily asasını çıkarttı ve bir biçim değiştirme büyüsü ile James'in üzerindekileri spor görünümlü hoş, siyah bir takım elbiseye çevirdi. Üzerine tam oturmuştu. Bu şekilde daha da yakışıklı görünüyordu. Lily boşa bir çaba ile James'in kuzguni siyah saçlarını da düzeltmek istedi ama klasik Potter saçı gerçekten direniyordu. Lily, James'ten bir iki adım uzaklaştı ve şöyle bir baktı. Bir eksik vardı. Mutfaktan bir kurulama bezi aldı ve biçim değiştirip bir kravat'a dönüştürdü. James'e yaklaşıp kravatı boynundan geçirdi ve dikkatli bir şekilde bağladı. Şimdi her şey tamamdı. Kocasının dudaklarına küçük bir öpücük kondurup "Gitmen gerek yoksa izin vermeyeceğim" dedi. James pis pis sırıtarak "Tabii ki mükemmel benden etkilenmen gayet normal. Umarım orada çalışan kızların aklı başından gitmez" dedi. Lily "Eğer suratında patlayan kocaman çıbanlar istemiyorsan gitsen iyi olur." dedi. James "Seni Seviyorum" dedi ve dışarı çıktı. Asası ile bir yön bulma büyüsü yaptı ve büyünün yardımı ile aradığı yeri kısa süre içerisinde buldu. İçeri girdiğinde onu sarışın, mavi gözlü bakımlı bir kadın karşıladı. "Buyrun nasıl yardımcı olabilirim" dedi. James "İş görüşmesi için gelmiştim. İsmim James Potter" dedi. Kadın "Biz de sizi bekliyorduk" dedi. Ayağa kalktı "Lütfen beni takip edin" dedi ve asansöre doğru gittiler. Bir üst kata çıkmak için asansöre bindiler. Kadın bu süre boyunca hep James'i süzüyordu. Uzun koridoru geçtikten sonra kadın bir kapıyı çaldı. "Bay Taylor, Bay James Potter geldi." dedi. İçeriden onay James içeriye girdi. Kadın "Umarım işi alırsınız" dedi ve kapıyı James'in arkasından kapattı.

Yarım saat kadar süren görüşmenin ardından James kendini işe aldırmayı başarmıştı. Tam kapıdan çıkarken danışmadaki kadın "Bay Potter" diye seslendi. James bir an önce evine gidip karısına haber vermek istiyordu ama sırf kötü izlenim yaratmamak için geri döndü "Efendim Bayan..." dedi James adını bilmediği için kadın sözünü tamamladı "Milly... Milly Dowson" James "Bir şey mi oldu Bayan Dowson" dedi. Kadın samimiyet kurmak ister gibi "Lütfen bana Milly diyin ... İşi alıp almadığınızı merak etmiştim" dedi. James "Evet aldım. Yarından itibaren başlıyorum" dedi. Milly'nin yüzünde bir mutluluk ifadesi belirdi. Milly "Sizinle beraber çalışmayı merakla bekliyorum" dedi. James "Teşekkür ederim Milly şimdi gitmem gerek. Sana iyi günler dilerim" dedi. Milly James'in her sözüyle eriyormuş gibi hülyalı bir şekilde "İyi günler" dedi. James çıkıp gittiğinde dahi Milly kendi kendine hayallere kapılmıştı bile.

Harry Potter - Farklı Bir Başlangıç (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin