Harry Potter - Farklı Bir Başlangıç (Tamamlandı)

Özel Bölüm... Harry &Hermione

Duyuru panosunda Mezuniyet balosu için yapılan duyuruyu gördüğünde Harry'nin canı oldukça sıkılmıştı. En son katıldığı balo Voldemort'un okula saldırdığı gün olan baloydu. O günden beri hiç bir baloya katılmamıştı ama bu baloya annesinin dayanılmaz ısrarları yüzünden katılmak zorundaydı. Daha balo duyurusu yapılmadan ona bu konuda baskı yapmaya başlamıştı Lily ve sonunda başarılı olmuştu.

Harry geçen defa yaptığı hatayı yapmamak için duyuruyu görür görmez hızlıca ortak salona gitti. Koltukta yalnız başına kitap okuyan Hermione'yi gördü. Yanına yaklaştı. Harry'nin geldiğini fark eden Hermione kitabını kapatıp gözlerini Harry'ye çevirdi. Harry söze nasıl gireceğini bilmiyordu. "Nasılsın Hemione" diye sordu. "İyiyim Harry sen nasılsın?" diye karşılık verdi. "Ne okuyorsun?" diye sordu ama asıl sormak istediğini soramadığı için içinden kendi kendine küfür ediyordu. Hermione "Mezun olduktan sonra yapabileceğim işlerle ilgili bir kitap. Bakanlıkta araştırma görevlisi olarak çalışmayı düşünüyorum. Sen mezun olduktan sonra ne yapacaksın hiç düşündün mü?" diye sordu merakla. Harry "Zihin şifacısı olacağım" dedi. Hermione'nin yüzü düşmüştü. Harry'nin neden bu mesleği seçtiğini anlamak hiçte zor değildi. Hermione "Harry, Alexis yüzünden meslek seçimini yapman ne kadar doğru?" dedi. Harry "Sadece Alexis yüzünden değil. Profesör Mcgonagall zihin üzerine sıra dışı bir yeteneğim olduğunu söyledi. Bende iyi olacağını düşündüm" dediyse de Hermione pek ikna olmamıştı. Harry konudan ne kadar saptığını düşünerek yalancı bir öksürükle boğazını temizledi. "Mezuniyet balosu için duyuru yapılmış" dedi. Hermione "Zaten bu yakınlarda olacağını biliyorduk. Lily teyzenin dilinden düşmüyor ki" dedi gülerek. Harry sıkıntıyla kıpırdandı. Alexis haklıydı. Bu işlerden hiç anlamıyordu. "Berber baloya gitmeyi düşündüğün biri var mı?" diye sordu. Hermione "Evet" diye cevap verdiğinde Harry hem şaşırmış hemde sinirlenmişti. Hermione'nin birine ilgi duyması ve onunla baloya gelmeyi düşünmesi sinirlerini bozmuştu. Teklif etmeli miydi yoksa geri mi çekilmeliydi. Reddedileceğini bile bile teklif etmek aptallık değil de neydi ki? "Peki" diyerek hayal kırıklığı ile oradan uzaklaştı.

Hermione, Harry gidince sıkıntıyla kitabına döndü. Bir anlığına Harry'nin ona baloya gitmeyi teklif edeceğini düşünmüştü ama yapmamıştı. Oysa ki Hermione aralarında birşeyler olduğunu düşünüyordu. Harry'nin bir şey demeden gitmesinin yarattığı hayal kırıklığı ile "Belki de aklında hala Ginny vardır" diye düşünmeden edemedi.

Ginny sadece bir mektupla hayatlarından çıkalı uzun zaman olmuştu. Öğrendikleri kadarıyla Quidditch te o kadar geliştirmişti ki kendini daha mezun olmadan onun için oyunculuk teklif edilmişti. Tüm bunları Fred ve George'dan öğrenmişlerdi. İkisi de hala deneysel şaka ürünleri üretip anneleri Molly'yi çıldırtıyorlardı. Hermione hala ara sıra onları ziyaret etse de Harry hissettiği pişmanlık nedeniyle cenazeden sonra o aileden kimseyle iletişim kurmamıştı.

Hermione sıkıntıyla elindeki kitabı bıraktı. Harry'nin öylece çekip gitmesi yüzünden dikkati dağılmıştı. Kendi kendine umursamama kararı aldı. Harry ona baloya gitmeyi teklif ederse kabul edecekti. Eğer teklif etmezse başka bir kavalye bulabilirdi...

Balodan önceki gün...

Hermione yatakhanede son defa balo için hazırladığı kıyafeti kontrol ediyordu. Harry hala ona bir teklifte bulunmamıştı ve bugün son gündü. Eğer hala teklif etmezse normalde baloya gelmesi sadece davet ile mümkün olan Eric ile gitmeyi düşünüyordu.

Mcgonagall, Eric için okula davet gönderdikten sonra Eric büyük bir çalışma içine girmişti. Kısa zamanda derslerde büyük ilerleme kaydetmiş ve yapılan sınavda Harry,Hermione ve Draco'dan bir sene geriden başlamıştı. Gryfindoor'a seçilmiş olması onu oldukça mutlu etmişti. Gerçi o büyük felaketten sonra artık kimse ayrım yapmıyor gibiydi. Bölümler arası tatlı bir rekabet haricinde hiç bir şey yoktu. Düşmanlık son bulmuştu. Ravenclawlar kendini üstün görmüyor, hufflepuff ezilmiyor, gryfindorlar büyüklük taslamıyor, Slytherinler kimsenin kuyusunu kazmıyordu.