James büyük bir baş ağrısı hissederek gözlerini açmaya çalıştı. İlk başta görüşü bulanıktı. Sadece etrafa yayılan beyaz bir ışık görüyordu. Yavaş yavaş görüşü olabildiğince netleşti. Etrafına baktığında hemen yanında endişe ve merakla bekleyen arkadaşları Sirius, Peter ve Remus'u seçebiliyordu. Yatağının hemen yanında duran gözlüklerini aldı ve gözüne taktı. Üç çapulcu James'e endişe ile bakıyordu. James "Ne oldu?" diye sordu arkadaşlarına bakarak. "Hatırlamıyor musun? " dedi Peter. "Öncelikle sakin olman gerek" dedi Remus ve sözüne devam etti "Dün gece Voldemort ile karşılaştın." James yavaş yavaş olanları hatırlayarak "Lily, çocuklar" dedi panik içinde. Ayağa kalkmaya çalıştı. "Lily iyi bak" dedi Sirius. Onu, nazikçe yatağına doğru bastırdı ve sağ tarafındaki yatağa bakmasını sağladı."Henüz uyanmadı, Sihir çekirdeği yenilenmeden çok fazla büyüye maruz kaldı. İyileşmesi zaman alacak dedi şifacılar" diye ekledi Remus. "Peki ya çocuklar" diye sordu James. Hepsinin suratı garip bir ifade aldı. "Kedavra lanetine maruz kalmalarına rağmen ikisi de çok iyi durumdalar" dedi Sirius. "Bu nasıl oldu? " diye sordu Remus "Bilmiyorum... Sadece lanetin onlara çarptığını gördüm. " Diye cevapladı James."Peki ya kim-olduğunu-bilirsin-sen " diye sordu Peter. "Bilmiyorum" diye yanıtladı James sert bir şekilde. Daha fazla soru sormadılar. Sanırım dün yeterince şey yaşadı herkes, diye düşündüler.
2 gün sonra...
James tamamen iyileşmişti fakat Lily hala uyanmamıştı. Bebekler ise hala yoğun bakım bölümündeydiler. James, Lily uyanana kadar onları görmeyi reddetmişti. Remus, Sirius ve Peter her gün ziyarete geliyorlardı. Akşam görevliler onları kovuncaya kadar orada kalıyor, James'e moral vermeye çalışıyor ve onu sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Yine gece olmuş ve diğerleri gitmişlerdi. James, Lily'nin soluk yüzüne bakıp ona geri dönmesi için dua ediyordu. Zümrüt yeşili gözlerini öylesine özlemişti ki... Uyandığında onu yanında bulsun diye neredeyse hiç uyumuyordu. Sürekli Lily'i izliyordu. Uykusunu engellemek içinse hastanenin kafeteryasından kahve alıyordu.
Yine kendisini uykulu hissettiği zaman bir fincan kahve almaya gitmişti. Döndüğünde Lily uyanmış, ellerini yüzünün arasına almış ağlıyordu. James kahve fincanını yere düşürüp hızla ona koştu. Sıkıca sarıldı "Geçti çiçeğim, geçti... her şey bitti... iyisin... buradasın..." diye sayıklıyordu. Lily ona şaşkın gözlerle baktı. Gerçek olup olmadığından emin değildi sanki. Baştan aşağı iyice süzdü onu "James" dedi kısık bir sesle. "Evet çiçeğim buradayım. Hayattayım.... Hayattayız" dedi. Lily "Bebeklerim... onlar.. onlar iyiler mi ?" diye sordu ağlamaklı bir ses ile. James "Şifacılar iyi olduklarını söyledi." diye yanıtladı. "Ama nasıl ?... Onu gördüm... Onları lanetlemişti... gördüm" dedi Lily. "Bilmiyorum" diye cevap verdi James ve devam etti "Sen şimdi biraz daha dinlen ben gidip şifacıyı çağıracağım." dedi ve odadan çıktı. Lily'nin kafası bir sürü soru ile doluydu. Aklına bebeklerinin acı çektiği o sahneler geliyordu. "Geçti, onlar güvende ve iyi" diye kendi kendini telkin etti ama onları görene kadar içi rahat etmeyecekti.
5 dakika kadar sonra James ile şifacı Lily'nin yanına geldiler. Şifacı Lily'i iyice kontrol etti. Ona içmesi için bir iksir verdi. Lily iksiri bir dikişte içti. "Çok güzel Bayan Potter" dedi şifacı gülümseyerek. "Yarın sabah mucize bebeklerinizi görebilirsiniz şimdi dinlenmeniz gerekiyor." dedi. Lily zaten o sırada iksirin etkisiyle yavaş yavaş kendinden geçmeye başlamıştı bile. Yatağında kendini düzeltti ve tekrar uykuya daldı. Şifacı James'e doğru dönerek "Sizde uyusanız iyi olur Bay Potter. Yarın sabah iki küçük canavar sizi bekliyor olacak toplayabildiğiniz kadar enerji toplamanızı tavsiye ederim." dedi ve odadan ayrıldı. James Lily'nin hemen baş ucunda duran koltuğa oturdu ve 2 günün vermiş olduğu yorgunlukla derin bir uykuya daldı.
Sabah uyandığında Sirius'u kıkır kıkır tepesinde gülerken buldu. Bide pis bir koku geliyordu burnuna. Ne olduğunu anlamaya çalışır gibi etrafına bakındı. Tam dibinde dolu bir bebek bezi vardı. James bebek bezinin farkına varınca Sirius, Remus ve Peter hep beraber kahkaha atmaya başladılar. "Bunu da nereden buldunuz? "dedi James "Harry ve Alexis senin için hazırladı." dedi Sirius; gülmeye devam ederek. O sırada hala yatakta oturan güzeller güzeli karısını fark etti James. Kucağında iki tane bebek vardı. Oturduğu yerden kalktı ve onlara daha fazla yaklaştı. O sırada fark etti ki Harry'nin alnında şimşeğe benzer bir yara izi vardı. Bu James'in birden sinirlenmesine neden oldu ama Alexis'te ise hiç bir iz yoktu. Harry ve Alexis babasının kuzguni siyah saçlarını almıştı. İkisinin de gözleri Lily'nin gözleri gibi zümrüt yeşiliydi. Birbirlerine çok benziyorlardı. İkisi de ona doğru bakıyorlardı. Göz göze geldiklerinde James bütün olanları unutmuştu bile. Sadece onlara baktı. Hayatında bu kadar güzel şeyler gördüğünü hatırlamıyordu. Lily İkisinin de yanağına birer öpücük kondurdu. Daha sonra iki güzel melek uykuya daldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter - Farklı Bir Başlangıç (Tamamlandı)
Fanfic✨✨✨✨✨Harry Potter hikayesi farklı bir başlangıç yapıyor. Olaylar Harry'nin doğumundan itibaren değişiyor ve bambaşka bir hal alıyor.✨✨✨✨✨ Hikaye 17.07.2018 tarihinde tamamlanmıştır.