Mugglelar gibi olmak...

3.7K 246 17
                                    

Muggle dünyasında...

James sıkıntılı bir rüyadan uyandı. Daha sabah bile olmamıştı. Dün akşam aldığı haberler pekte iyi sayılmazdı. Gördüğü sıkıntılı rüyayı bu haberlere yordu. Bakanlık hala onları arıyordu ve Sirius'lar da takip altındaydı. Bir çıkmaza girdiğinin farkındaydı. Ne yapacağını bilmiyordu. Büyü dünyasından kaçarken böyle olabileceğini pek düşündüğünü söyleyemezdi o zamanki planı daha buraya gelmeden Gringotts'taki parayı çekmekti ama bakanlığın erken hareket etmesi ile ilk seferinde çekemedi. İkinci seferinde ise kimliği açığa çıktı. Şimdi ise hiç gidemiyordu. Borç alamıyordu. "Zengin olup, fakir kalmak böyle bir şey olsa gerek" diye düşündü.

Sabah Lily uyandığında olanları ona da anlatı. Çok sinirlendiği yüzünden okunuyordu ama söyleyecek söz bulamıyordu. Evin içinde volta atıp duruyordu ve bu hiç iyiye işaret değildi. En son bunu yaptığında James'in onu aldattığını sanıp Quidditch setini ateşe vermişti. Sonra bu olayın bir çapulcu şakası olduğu ortaya çıkmıştı. Çapulcular bu sayede Lily'e bu tarz şakalar yapılmayacağını öğrenmiş oldu.

Gergin sessizliği bozan James olmuştu "Eğer bir şeyler yapmazsak bir dahaki ay kirayı ödeyemeyeceğiz belki geçinmek için bile yeterli paramız kalmayabilir." dedi. Lily "Değerli bir kaç mücevherim var gidip onları bozduralım" dedi. James "Tamam da o sadece kısa bir süre yeter. Peter kesinlikle büyü dünyasına dönmeyin dedi." dedi Lily'e ümitsizlik içinde. Lily "O zaman bizde muggle dünyasında muggle gibi yaşarız" dedi. James "Ne demek istiyorsun ?" diye sordu. Lily "Muggle işi buluruz" dedi. James bunu hiç düşünmemişti neticede onlara, çocuklarına ve hatta torunlarına bile yetecek kadar parası vardı tek sıkıntı bu paraya ulaşamamalarıydı. James "Muggle dünyasında ne iş yapabilirim acaba" diye düşündü. Lily'e döndü "Nasıl iş bulabilirim?" dedi. Lily "Gazeteye bakabiliriz... Biraz dolaşmaya çıkalım istersen hem hava almış oluruz, hemde bulduğumuz yerden gazete alırız." James fikri beğenmişti. Kahvaltı ettikten sonra bebekleri de alıp çıktılar.

James ve Lily, taşındıklarından beri neredeyse hiç dışarıya çıkmamışlardı. İki bebek onları o kadar yoruyordu ki dışarı çıkmaya bu kadar ihtiyaçları olduğunu fark etmemişlerdi bile. Biraz yürüyünce yaşadıkları yerin çok güzel olduğunu fark ettiler. Sessiz sakin bir mahalleydi. Düzenli bir şekilde inşa edilmiş müstakil evler vardı. Eva'nın evine çok yakın bir kilse, kilisenin arka tarafında ise her türlü alışverişini yapabileceğin küçük marketler, butikler,kitapçılar vardı. Hatta küçük bir sinema bile bulunuyordu. Lily sinemaya gitmeyi çok özlemişti. Eskiden Petunia ile birlikte giderlerdi ama büyü dünyasına adımını attığından beri böyle şeylere pek vakit ayıramıyordu. Bir ara bebeklerden fırsat bulunca tekrar sinemaya gitmeyi zihninde not etmişti. Az ileride bir otobüs durağı vardı. Durağın hemen yanında ise Gazete satan bir büfe. James hemen gidip bir gazete aldı. Lily ile beraber büfenin karşı tarafında bulunan çocuk parkına gidip oturdular. Rüzgarın hafif esintisi, Ağaç yapraklarından sızmayı başaran güneş ışıltısının yerde oluşturduğu şekiller, Güvercinlere yem atan teyze, parkta oynayan çocukların cıvıl cıvıl sesleri Lily'e huzur veriyordu. James ise aceleyle gazeteyi açmış iş ilanlarının bulunduğu sayfayı arıyordu. Bulduğunda ise ilanları gözden geçirmeye başladı. İlanların çoğunluğu üniversite mezunu, dil bilen ve tecrübesi olan insanlara yönelikti. James Hogwarts'tan mezun olmuş, mezun olur olmaz seherbazlık yapmaya başlamış, favorisi ise Quidditch olan bir büyücüydü. Tüm bunları iş verene anlatsa, işe alınmayacağı kesindi. Hatta biraz zorlasa onu zihin şifacısına bile gönderebilirlerdi. Açıkçası biraz morali bozulmuştu. James'in huzursuzlandığını gören Lily birden "Hadi kalk gidiyoruz" dedi. James Lily'e ne yaptığını anlamak istercesine bir bakış attı. Lily, James'i çocuksu bir tavırla ellerinden tutup ayağa kaldırdı. Bir yandan bebek arabasını iterken diğer yandan Neredeyse sürükleye sürükleye James'i bir kahve dükkanına soktu. İçerisi kahverengi tonlarında dekore edilmiş modern görünümlü bir yerdi. Bebeklerle onu cam kenarında bir masaya yerleştirdikten sonra kasaya gidip İki tane içecek sipariş etti. Hızlıca hazırlanan içecekleri alıp masaya döndü. Büyük bir bardağın içinde kahverengi bir sıvı, üzerinde yumuşak görünümlü beyaz bir şey, kenarında ise kahverengi çubuklar vardı. James içeceğe garip garip bakarak "Bu da ne?" diye sordu. Lily "Cevap verecek olsaydım zaten şimdiye kadar söylerdim" dedi. James "Peki" dedi ve önce kenardaki kahverengi çubuğu alıp ısırdı. Güzel bir tadı vardı. Fındıklı diyebilirdi. dışı çıtır, içi ise yumuşaktı. Daha sonra bardağı ağzına götürdü. Tedirginlikle ufak bir yudum aldı. İlk olarak dudaklarına soğuk, yumuşak, tatlı bir süt tadı geldi daha sonrasında ise sıcak yoğun, tatlı bir çikolata tadı. Hoşuna gitmişti. Bir dikişte neredeyse yarısını bitirmişti kocaman bardağın. Bardağı yere bıraktığında Lily'nin ona bakıp güldüğünü fark etti. "Niye gülüyorsun" dedi. Lily "sende kendini görsen sende gülersin" dedi. James camda kendi yansımasına baktı ve o da gülmeye başladı. Burnuna kadar krema olmuştu. Bir peçete ile yüzünü temizledi. Lily o an fark etti ki büyü dünyasından ayrıldıklarından beri James'i bu kadar içten gülerken görmemişti. Muggle dünyasında yaşamak bir safkan büycü için gerçekten zor olmalıydı. Bildiği her şeyi çocukları için geride bırakmıştı. Evi, İşi, arkadaşları ve hatta parası. Lily bunları düşünürken zümrüt yeşili gözleri, sevgi dolu bir şekilde James'e baktı. "Seni seviyorum" dedi tüm içtenliğiyle. James güzel karısının kızıl saçlarından bir tutamı kendine yaklaştırıp öperek "Bende seni seviyorum çiçeğim" dedi.

Harry Potter - Farklı Bir Başlangıç (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin