Kurtarma Operasyonu...

2.4K 168 148
                                    

Malfoy Malikanesi...

Lucius Malfoy, hayatının en zor anlarından birini yaşıyordu. Oğlu, tek varisi ona ihanet etmişti. Ona yalan söyleyip Karanlık Lord'un emanetini çalmaya çalışmıştı. Ne yapacağını bilmez vaziyette oğlunu yakaladığı gibi evin bodrumundaki zindanlara kapatmıştı. Eğer karşısında başka biri olsaydı şu an Kedavra lanetinin tadına bakmıştı bile ama bunu yapan oğluydu. Oğlunun ihanetinin dışında bir de karısının onu serbest bırakması için yalvarmaları çıldırmasına sebep olacaktı.

Oğlu ile ilgili ne yapması gerektiğine karar verememişti ama Voldemort'u bu konuda bilgilendirmeliydi.Dumbledore nasıl olduysa günlüğün yerini öğrenmiş üstüne üstlük bir de onu çalması için kendi oğlunu göndermişti. Hayır oğlu asla Lord'a ve kendisine ihanet etmezdi mutlaka imperius veya benzeri bir lanet altında olmalı diye düşündü.

Narcissa'ya Draco'yu asla serbest bırakmaması hakkında verdiği sıkı talimatlardan sonra Riddle Malikanesine gitti. Voldemort'un ona yapabileceklerini düşünerek ellerinin titremesine mani olamıyordu. Her zaman ona gereksiz derecede uzun gelen malikanenin koridorları bu sefer bitsin istemiyordu. Çalışma odasının kapısına geldiğinde derin bir nefes alıp kapıyı tıklattı. Kapının ağır ağır açılmasının ardından içeri girip Karanlık Lord'un yüzüne bile bakmadan diz çöktü. Konuşmak istiyordu ama kelimeler sanki boğazına düğümlenmiş gibiydi. Onun konuşmasını beklemeden Voldemort söze girdi "Neden geldin Lucius" diye sordu her zamanki soğuk sesiyle. Malfoy titrek sesiyle "Lordum, Dumbledore bana teslim ettiğiniz emaneti çalması için birini yollamış" dediğinde görmese de şu an :Karanlık Lord'un sinirinin hat safhada olduğunu biliyordu. "Emanetime sahip çıkamadığını mı söyleyeceksin Lucius" dedi yılan gibi tıslamasıyla. Malfoy "Asla Lordum emanetiniz hala güvende." dediğinde Voldemort sakinleşmişti. "Sana güvenebileceğimi biliyordum Luicius . Bir kez daha değerli bir hizmetkar olduğunu kanıtladın. Çalmaya çalışan kişi hala yaşıyor mu?" diye sordu. Malfoy "Yaşıyor Lordum" dedi. Sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Karanlık Lord, Malfoy'un aksine sert ve emir verici bir ses tonuyla "Onu bana getir" dedi. Malfoy "Lordum çalmaya çalışan kişi oğlum Draco. Onu nasıl kandırdılar bilmiyorum ama oğlum size sadıktır. Bu davranışının mutlaka bir sebebi olmalı" dedi. Voldemort "Dumbledore bir şeyi yaptırmak için büyü kullanmaz Lucius. Oğlun bana kendi isteği ile ihanet etti ve ihanetin cezası ölümdür. Öldür onu Lucius iyi bir evlat ve hizmetkar yetiştiremediğin için bu senin cezan olacak "dedi. Malfoy Karanlık Lord'un var olmayan merhametine sığınmıştı oğlu için fakat onun hayatını kurtaramamıştı ve şimdi kendi elleri ile oğlunu öldürmek zorundaydı. "Emredersiniz Lordum" diyerek odadan dışarıya çıktı.

Hogwarts...

Alexis sabahın köründe yatağından sıçrayarak uyandı resmen. Kötü bir kabus görmüştü ama ne ile ilgili olduğunu hatırlamıyordu. Hatırladığı tek şey "Öldür" kelimesiydi. Tüyleri diken diken oldu genç kızın. Başı da ağrıyordu. "Dün sabahtan beri bekledikleri atak şimdi mi gerçekleşiyor" diye düşünmeden edemedi. Bunu Profesör Snape'e veya Dumbledore'a söylemeliydi. Hızlıca Profesör Dumbledore'un odasına gitti. Odaya çıkan heykel her zamankinin aksine bu sefer açıktı. Merdivenleri hızlıca tırmanıp Dumbledore'un odasının kapısına ulaştı. Elini kaldırıp kapıyı tam çalacakken içeriden Profesör Snape'in sesi yükseldi "Draco'yu oraya göndermemeliydik. Kaçmak istediği yere kendi ellerimizle yolladık onu. Bir aksilik çıkmış olmalı yoksa şimdiye kadar çoktan okulda olurdu." dedi. Dumbledore'un sesi de duyuluyordu ama çok az "Şu an yapabileceğimiz bir şey yok Severus. Evine gittiği zaman risklerin ne olduğunu biliyordu" dedi. Snape "Riskleri biliyordu evet onu maniple etmeseydik Black kızının bilgiyi almak için hayatını riske attığını söylemeseydik gitmeyecekti. Şimdi karşıma geçmiş yapacak bir şey yok diyorsun. Bir insanın hayatını riske atmak senin için ne kadar kolay. Onlar hayvanın önüne attığın et parçası değil, Alexis, Harry, Malfoy onlar daha çocuk, onlar insan." dedi. Dumbledore "Onlar benim için de önemli Severus ama bir savaştayız ve savaşta kayıplar olabilir. Vaftiz oğlun için üzgünüm ama şu an onu kurtarmaya gidersen sende açığa çıkacaksın. Günlüğü almak için başka bir yol bulmalıyız." dedi. İçeriden bir şeylerin devrilme sesi geldiğinde Alexis hızlıca geldiği gibi merdivenlerden aşağıya indi ve koşarak ortak salona geri döndü. Acilen Harry, Ron ve Hermione ile duydukları hakkında konuşmalıydı.

Harry Potter - Farklı Bir Başlangıç (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin