Harry Potter - Farklı Bir Başlangıç (Tamamlandı)

Ümidi Kesmek...

Ertesi Gün...

Bakanlık...

Dün hezimete uğranılan savaş bakanlığın büyük kayıp vermesine neden olmuştu. Ölüm yiyenler tarafından kandırılmışlardı. Bir çok kişi daha fazla savaşamayacak derecede yaralıydı. Basın bu haberi "Hogsmade'te büyük kayıp " başlığı altında vermişti. Ölü ve yaralı olanların haricinde kayıp olanlar da vardı. Bu kayıp isimlerin arasında "James Potter, Lily Potter, Remus Lupin ve Sirius Black'te bulunuyordu. Okul içinde mahsur kalan öğrencilerden ve öğretmenlerden hala haber alınamamıştı.

Tüm bu durumların dışında birde Voldemort'un hortkuluğu davası vardı. Gençlerin verdiği bilgilere göre iki hortkuluk, Voldemort da dahil olmak üzere üç hortkuluk Hogwarts içerisindeydi. İki tanesi yok edilmişti. Geri kalan iki tanesi ise biri bakanlığın gözetiminde diğeri Voldemort'un çocukluğunun geçtiği yetimhanenin yakınlarındaki bir mağaradaydı.

Bakan artık hortkulukların ne olduğunu ve yerlerini öğrendikleri için ilk olarak şu an Hogwarts'ta terör estiren Voldemort ile ilgilenmek istemiş bu yüzden hortkuluklar için herhangi bir harekette bulunmama kararı almıştı. Bu konuda konuşmayı bile reddediyordu. Önemli olan şu an seherbazların hayatıydı.

Albus Dumbledore ise tamamen bakandan farklı görüşteydi. Tabii ki seherbazların hayatı önemliydi ama eğer hortkuluklar bir an önce yok edilmezse çok daha fazlasının öleceğini biliyordu. Yaşamak için zamanının az kaldığını biliyordu. Lanet elinden vücuduna yayılmaya başlamıştı. Birkaç gün içerisinde hayatını kaybedecekti ve bu sürede hortkuluklar yok edilmeliydi. Özellikle Tom Riddle'ın kaldığı yetimhaneyi ondan başka bilen yoktu. Çünkü onu Hogwarts'a getiren kendisiydi. Bakan onunla konuşmayı reddettiği için yerini bile söyleyememişti. Ne yapacağını bilmediği zamanlardan biriydi. Hepsi bir yana ailesine Alexis'i korumak için söz vermişti. Hortkuluklar ne kadar uzun süre varlığına devam ederse Karanlık Lordun zihninde hapsolmuş Alexis'in oradan sağlam çıkma şansını o kadar azaltıyordu. Gücü yerinde olsaydı şimdiye kadar defalarca tek başına gitmiş olurdu ama şu an vücudunda bulunan güç neredeyse sadece yaşlı bir muggle'ın gücü kadardı.

Bakandan ümidini kesmişti. Olabildiğince hızlı bir şekilde bakanlık içindeki uçuş şebekesine gitti. Yeşil alevler arasında kaybolduğunda şu an gidebileceği tek yerin orası olduğunu düşünüyordu.

Hogwarts...

Lily, James, Sirius ve Remus, yanlarındaki genç ile beraber hogwarts zindanlarındaydı. Uzun süredir gelen giden olmamıştı. Yaralı genç zaman zaman ayılıyor ve yaralarının verdiği acıyla tekrar kendinden geçiyordu. Hepsi aç ve susuz vaziyetteydi.Pozisyonlarından dolayı uyku uyuyamamışlardı ve oldukça endişelilerdi. Seherbazların hala gelmemesi oldukça sıkıntı vericiydi. Bir şeylerin ters gitmiş olabileceğinden şüpheleniyorlardı ve bu şüphelerinin ne kadar doğru olduğunu tahmin bile edemezlerdi.

Büyük Salon...

Karanlık lord hogwarts ev cinlerinin yapmış olduğu yemekleri öğretmenlerin olduğu masada yerken basilisk birkaç tane seherbazı afiyetle midesine indirmişti. Voldemort karşısındaki ölüm yiyene "Misafirlerimiz ne durumda ?" diye sordu. Ölüm yiyen "Oldukça perişan haldeler lordum fakat hala kendilerini bırakmadılar. Sanırım seherbazları bekliyorlar." dediğinde karanlık lord ufak bir kahkaha attı. "Severus'u da onların yanına hapsedin ve onlara yiyecek ve su verin. Her şey bittiğinde eğlenecek bir şeyler kalsın." dedi sinsi bir ses tonu ile. Ölüm yiyen yerlere kadar eğilerek selam verdi ve dışarı çıktı iki ölüm yiyene daha onunla gelmelerini işaret edip Slytherin zindanlarındaki Severus Snape'in özel odasına yöneldiler.

Öğrenciler taşlaştırıldıktan ve kalenin etrafına kalkan gibi dizildikten sonra öğretmenlerin her biri kendi odalarına kapatılmıştı. Tabii içeride büyü üzerine herhangi bir malzeme bırakmamışlardı ayrıca asaları da ellerinden alındığı için hepsi oldukça çaresizdi. Kurtulacaklarına dair pek ümidi kalmamıştı hiç birinin.Yıllarca evleri olarak gördükleri bu yer onlara şimdi hapishane olmuştu.