Büyü Dünyasında Bir Muggle...

2.5K 190 128
                                    

Muggle Dünyası...

Dört genç büyücü Eric ile beraber hızlı bir şekilde hazırlandı. Onları yakalamak için gelen her kimse uyandığında buranın yakınında bile olmamaları gerekiyordu. Eric'in ailesine bir süre arkadaşının evinde kalacağına dair mesaj yazmışlar. İhtiyacı olabilecek bir kaç eşyayı ve büyük babasının sihirli eşyalarını alıp hızlıca evden çıktılar. Süpürgelerini çıkartıp bindiler. "Salvio Hexia" büyüsü ile kendilerini ve süpürgelerini ortama uyum sağlaması için büyülediler. Bu sayede mugglelar onları göremeyecekti. Mümkün olan en hızlı şekilde oradan uzaklaştılar. Hedefleri Diagon Yoluydu. Bulundukları yere en yakın uçuç şebekesi oradaydı. Cisimlenmeyi henüz bilmedikleri için eve en hızlı biçimde ancak bu şekilde dönebilirlerdi.

Eric, Ron'un arkasında süpürge ile giderken bir yandan heyecandan kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyor, diğer yandan yaşadığı şeyden sonra korkuyordu. Büyü dünyası tehlikeliydi özellikle onun için. Biri saldırsa herhangi bir şekilde karşılık veremezdi aynı evinin tam önünde oluğu gibi. Neyse ki arkadaşları yanındaydı ama artık çok geçti. İster istemez bu dünyaya girmiş bulunmaktaydı. Süpürgeleri ile beraber çatlak kazan yakınında görünmeyecek bir yerde iniş yaptıktan sonra süpürgelerini cep boyutunda küçülttüler. Şimdi mesele Eric'i fark edilmeden büyü dünyasına sokabilmekti. Neyse ki Harry'nin bu iş için mükemmel bir pelerini vardı. Harry, Eric'e pelerini giydirdikten sonra dört arkadaş ufak bir büyü ile kendilerini ilk bakışta tanınmayacak hale getirmişlerdi. Eric görünmezlik pelerini gibi bir şeyin varlığını öğrendiğinde "büyü dünyası acaba daha ne gibi şeyler saklıyor" diye merak etmedi değil.

Normal görünmeye çalışarak hep beraber çatlak kazana girdiler. İçerisi her zamanki gibi sakindi. Eric burayı gördüğünde sıradan bir bar olduğunu düşündü tabii ki ama yanıldığını kısa bir süre sonra anladı. Harry daha önce buraya geldiğinde tuğla kapının açılma şifresini ezberlediği için kendine teşekkür etti. Asasını tuğla duvardaki belli yerlere dokundurarak kapının açılmasını sağladığında Eric hayretler içinde etrafı inceliyordu.

Burası kalabalık bir sokak gibiydi. Etrafta uçan süpürgeler, çeşitli büyülü eşyalar, garip giyimli insanlar, hayallerinin çok ötesinde bir yerdi ve tamamen gerçekti. Kendine bunun gerçek olduğunu hatırlatmak için kendini cimciklerken Hermione fısıltıyla göremediği Eric'e seslendi "Eric gidiyoruz. Etrafın büyüsüne kapılmaman gerek ve hiç bir şeyi koklama. Kokular seni dükkanların içine çekebilir.Sadece bizi takip et." dedi. Eric, Hermione'nin dediğini yaptı ve burnunu kapatıp ağzından nefes almaya başladı. Dikkatini topladı ve arkadaşlarını gözden kaçırmamaya çalıştı. Zaten her şeyi unutacaktı bu yüzden sadece arkadaşlarına odaklandı.Burada kaybolmak en son isteyeceği şeydi.

Eric'in onları kaybetmemesi için yavaş yavaş yürümeye başladılar. Arada fısltıyla Eric'e orada olup olmadığını soruyor ve kalabalığın arasında kendilerine yol açarak ilerliyorlardı.En sonunda kitap dükkanının yakınındaki uçuş şebekesine geldiler. Hermione tanınıp tanınmadıklarını anlamak için etrafına göz gezdirirken kitapçının önündeki gazetelikte Bakan Fudge'ın neredeyse yarım sayfa olan resmi ile karşılaştı. Üzerindeki başlıkta "Bakan Fudge'ın kirli işleri ortaya çıktı." yazıyordu hemen sonra başlık değişti. "Bakan Fudge istifa mı edecek?" yazıyordu. Hermione, Harry'ye gazeteyi işaret ettiğinde hepsi birden dönüp baktı. Bu annesinin başarılı olduğu anlamına geliyordu. Ron "Sanırım bakanlık meselesinden kurtulduk" dedi. Alexis "Umarım öyledir." dedi. Harry "Ben daha önce oraya gitmediğim için Hermione ve Ron ile birlikte gideceğim. Alexis, sen Eric ile gel." dedi. Alexis onaylamak için başını salladı. Harry "Pekala" diyerek açık alandaki üç kişi rahatlıkla sığabileceği genişlikte olan şömineye Ron ve Hermione ile birlikte girdi. Üçü de birer avuç uçuş tozu aldı ve yere fırlatırken "Grimmauld meydanı 12 Numara" dediler. Yeşil alevler bedenlerini sarıp ortadan kaybolduklarında Eric biraz ürkmüştü. Alexis hala görmediği Eric'e "Şöyle kenara gel görünmezlik pelerinini çıkart. Seni göreyim. Belki bu son görüşüm olabilir" dediğinde Eric'in kanı dondu. Eric kekeleyerek "T..teh..tehlikeli..mi?" diye sorabildi. Alexis ufak bir kahkaha atarak "Hayır Eric sadece şaka yapıyordum" dedi. O sırada hemen arkalarından onları fark etmeden telaşlı bir şekilde giden Draco Malfoy'u gördü. Alexis, Bay safkan'ın birşeyler karıştırdığına emindi yoksa neden okul günü telaşlı bir şekilde Knockturn yoluna doğru giderdi ki? Onu takip etmeyi çok istiyordu ama yanında Eric vardı onu tehlikeye atamazdı. Harry ve diğerleri onu bekliyordu eğer gitmezse endişelenebilirdiler ama Malfoy bir şey karıştırıyorsa bu öğrenmek için tek fırsatı olabilirdi. "Önemli bir şey olmalı yoksa küçük dağları ben yarattım havasındaki Malfoy neden korkmuş ve telaşlı görünsün ki?" diye düşündü ve kararını verdi Eric ile beraber onu takip edecekti. Onu burada yalnız bırakamazdı.

Harry Potter - Farklı Bir Başlangıç (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin