Gerçekler....

3.2K 212 140
                                    

  Harry'ye dönerek "Sende geliyorsun" dedi. Harry şaşırdı "Ben mi?" dedi. Alexis "Evet sen. Babamın erkek arkadaşımla tanışma vakti geldi" dedi gülümseyerek   

....

Harry, Ron ve Hermione kurbağa yutmuş gibi Alexis'i izliyorlardı. Bir Anda Harry'nin, Alexis'in erkek arkadaşı olmasına şaşırmışlardı. Daha tanışalı kaç gün olmuştu ki zaten. Alexis, hepsinin ifadesine bakıp gülerek "Babamda da aynı bu etkiyi bırakmak istiyorum işte "dedi. Hermione ve Ron kıkır kıkır gülmeye başladılar. Harry'ye Alexis'in şaka yapma huyundan bahsetmedikleri için Harry hala şaşkın şaşkın etrafına bakıyordu. Ron "Baban ya kalpten gidecek, ya da Harry'yi öldürecek" dedi. Alexis "Bir şey olmaz. Senin için sorun olur mu Harry?" dedi. Harry " Hiç bir problem yok" dedi gülümseyerek. Alexis ertesi gün geleceklerine dair bir mektup yazdıktan sonra derse doğru yola çıktılar. Mektubu ders arasında pink ile yollayacaktı.

İksir Dersi...

Hep beraber yerlerini aldıklarında birden içeriye giren Profesör Snape her zamanki gibi huysuz görünüyordu. Alexis "Acaba bu gün kimden puan kıracak acaba" diye düşünmeden edemedi. Snape'in gözleri direk olarak Harry'nin üzerine kilitlenmişti. "Bu gün taşlaşan insanlar için panzehir hazırlayacaksınız. Malzemeleri bilen var mı?" dedi. Hermione hemen parmağını kaldırmıştı ama Profesör Snape her zaman yaptığı gibi onu görmezden geliyordu. "Bay Potter, siz cevap verin" dedi. Harry oturduğu yerden kalktı ve malzemeleri tek tek saymaya başladı. Snape her zamanki gibi uyuz ifadesini koruyarak "Otur" dedi. Asasını salladı. Tahtanın üzerinde iksirin yapımına ilişkin talimatlar belirdi. "Bir saatiniz var" dedi. Tüm öğrenciler hızlıca iksirlerini yapmak için talimatlara uyarak kazanlarına malzemeleri eklemeye başladılar. Hermione ve Alexis iksir dersinin en başarılı öğrencilerindendi. İksirlerini hızlı ve doğru bir şekilde kaynatmışlardı. Harry ve Ron da biraz daha yavaş olsalar da onlar da başarılı bir iksir yapmışlardı. Yalnız bu başarı çoğunlukla Harry'nin sayesindeydi. Annesinden aldığı iksir dersleri bu huysuz öğretmene karşı çok işe yarayacaktı. Annesi aklına gelince durgunlaşan Harry'nin problemini Hermione anlamıştı bile. Hafızasını geri kazandığından beri derslerde bu kadar başarılı olmasının sebebinin Potter ailesi olduğunu anlamış, Harry'nin üzüntüsüne o da ortak olmuştu.

Ders bitiminde hızlıca dışarıya çıkan Harry'yi, Alexis, Ron ve Hermione takip ettiler. Alexis onun yalnız kalmak istediğini anlamıştı ama okulun her yeri öğrenci kaynıyordu. Koşarak önden giden Harry'nin yanına gitti. Omzuna dokunduğunda irkilen Harry hiç bir şey söylemeden Alexis'in gözlerine baktı. Alexis "Benimle baykuşhaneye gelsene Harry" dedi. Harry ilk başta itiraz edecek olsa da Alexis buna izin vermemiş Harry'yi kolundan tuttuğu gibi baykuşhaneye sürüklerken Hermione ve Ron'a başıyla gitmelerini işaret etti.

Baykuşhanenin merdivenlerini çıkmayı bitirdiklerinde Alexis içeriye baktı. Tahmin ettiği gibi kimse yoktu. Alexis ıslık çalarak Pink'in yanına gelmesini sağladı. Bir yandan babasına yazdığı cevabı siyah baykuşun ayağına bağlarken diğer yandan arkası dönük bir şekilde konuşmaya başladı. "Annen için üzüldün değil mi?" diye sordu. Harry cevap vermedi. Alexis konuşmaya devam ederken Pink'i evine yollamıştı. "Ben annemin kim olduğunu bilmiyorum biliyor musun Harry?" dedi. Harrry şaşkınlıkla bakıyordu arkası dönük kıza. Alexis derin bir nefes alarak konuşmaya devam etti "Babam gençliğinde çok çapkın bir adammış. Bir gün isimsiz bir mektup almış. Onun çocuğu olduğumu ve beni ormanın köşesine bıraktığını yazıyormuş. Babam önce şaka sanmış ama her ihtimale karşı ormana gitmiş. Beni bulmuş. O günden beridir bana hem annelik hemde babalık yaptı amcamla beraber. Amcam dediysem gerçek amcam değil. Sadece çok iyi arkadaşlar... Ben hiç anne sevgisini bilmedim Harry... Sen anneni tanıyorsun, onun kokusunu, onun sesini biliyorsun. Onun seni sevdiğini biliyorsun." dedi son sözlerinde sesi titrek gelmeye başlamıştı. "Harry, herkes bir gün hayatını kaybedecek...onunla geçirebildiğin zamanlar için sevin. Harry... ben ... onunla geçirdiğim bir günü bile hatırlamıyorum...onunla anıların olduğuna sevin" dedi. Oradan ayrılmak için bir kaç adım atmışken Harry, Alexis'in kolundan tuttu onu kendine doğru çekip sıkıca sarıldı. "Üzgünüm" diyebildi sadece. Alexis, Harry'nin kollarında göz yaşlarını tutamayıp yıllardır ağlamadığı kadar ağladı. Harry ise Alexis'in sözlerinden sonra kendini daha şanslı hissetti ve kendi kendine artık üzülmeyeceğine söz verdi.

Harry Potter - Farklı Bir Başlangıç (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin