Harry Potter - Farklı Bir Başlangıç (Tamamlandı)

Son Savaş...

Hogwarts...

Voldemort tüm müritlerini Hogwarts içindeki büyük salona topladı. Artık planlarını uygulamaya koyma vakti gelmişti. Müritleri büyük salonda toplandığında hepsi sahnenin üzerinde tüm heybetiyle duran Karanlık Lord'u inceliyordu. Hepsi Karanlık Lord'un görüntüsüne oldukça şaşırmıştı ama bu konuda kimseden bir ses çıkmıyordu. Değişmeyen tek şey korkutucu kırmızı gözleriydi. Bunun ne anlama geldiğini hepsi biliyordu. Voldemort tamamen gücüne kavuşmuştu artık büyü dünyası onun ve ölüm yiyenlerin hükümdarlığında olacaktı...

Voldemort için büyü dünyasına egemen olma zamanı gelmişti de geçiyordu bile. Yaşanan bir çok aksiliğe rağmen tüm taşlar yerli yerine oturmuştu artık. Bakanlığa saldırı planı çoktan hazırdı. Noah iyi bir iş çıkartmış her noktasını çok iyi bildiği bakanlığın güvenlik duvarlarını nasıl aşacakları, içeri nereden girip hepsini savunmasız yakalayacaklarını belirten detaylı bir plan hazırlamıştı.

Bakanlıkta tekrar bir savaş hazırlığı olduğu haberlerinin gelmesi ile Karanlık Lord bu durumdan daha çok hoşnut olmuştu. Yurt dışından gelen seherbazlarla beraber hepsini yok edecek olması diğer ülkelere göz dağı vermesi ve gücünü tüm dünyaya gösterebilmesi için büyük bir fırsattı.

Tüm planı açıklamayı bitirdiğinde "Yolumuza çıkan herkesi öldürün" cümlesi büyük salonda yankı yapmıştı. Siyah bir dumana dönüşüp cisimlenirken diğerleri de lordlarının peşinden gitti..

Son savaş artık başlamıştı ve ister istemez tüm büyü dünyası bu savaşın içindeydi....

Bakanlık...

Herkes hazırlanıp bakanlığa geldiklerinde ortalık geçen seferkinden de kalabalıktı. Yurt dışından gelen profesyonel seherbazlar, bir çok yeni yetme genç, daha önceki savaştan kurtulmayı başarmış herkes neredeyse oradaydı. Planlar neredeyse geçen seferkinin neredeyse aynısıydı. İlk olarak Hogsmade, daha sonra ise Hogwarts ölüm yiyenlerden arındırılacaktı. Jameslerin verdiği bilgi sayesinde Hogwarts'a direkt olarak saldırmayıp geçitlerden geçmeye karar verdiler. Yurt dışından öğrencileri kurtarmak için bolca adamotu iksirlerinden getirtilmişti. Üzerlerindeki büyü kaldırıldıktan sonra iksirlerle öğrenciler taşlaşmış hallerinden kurtulacaktı. Çoğu kişi şanslarının olduğunu düşünüyordu. Bu defa öldüren lanet kullanmaya izin verilmişti. Teslim olmayı reddedip karşı koyan herkes tehdit olarak görülecekti.

Her şey hazırlanmıştı. Gitmek ve geri dönmek için anahtarlar herkese dağıtılırken birden bakanlık binası sarsılmaya başladı. Herkes şok içinde etrafa bakınırken bir güvenlik görevlisi yaralı biçimde koşarak kalabalık grubun ortasına daldı. Bir yandan kanayan kolunu tutarken diğer yandan nefes nefese konuşmaya çalışıyordu. Herkes pür dikkat kalabalığın ortasına dalan orta yaşlı adama bakarken adam "Ölüm yiyenler....bakanlığa saldırıyorlar" diye bağırdı. Herkes panik içinde çığlık atmaya başlarken az önce savaşa gitmeye hazırlanan grubun bu grup olduğuna kimse inanamıyordu. O sırada bakanlık binası büyük bir patlama sesiyle tekrar sarsıldı. Harry ve diğerleri Hogwarts saldırısında da aynı şeyleri yaşadıkları için olacakları biliyorlardı. Birazdan ölüm yiyenler içeriye girip herkesi bir bir avlayacaktı.

Bakan Kingsley Sonorus büyüsü ile sesini yükseltip "Sakin olun" diye bağırdığında insanlar panikten kurtulup sessizce bakanın dediklerini dinlemeye başladılar. "Görünen o ki biz savaşa gideceğimize savaş bize geldi. Panik yapmanıza gerek yok. Her şey aynı. Sadece yer değişik. Şifacılar alt kata inin. Yaralananları oraya göndereceğiz. Diğer herkes savaşmaya hazır olsun. Bu bir oyun değil. Büyü dünyasının geleceği söz konusu. "1-2-3-4-5. gruplar ana girişe gitsinler. 6-7-8-9-10. Gruplar arka girişleri tutsunlar. 11-12-13. gruplar acil durum çıkışına gitsinler. 14- 15 - 16. gruplar her an destek vermeye hazır bir şekilde girişleri ve çıkışları tutan gruplara yardım etmek için ayrılın. Gençler ana salonda kalsın ve içeri girmeyi başaran kimse olursa acımanızı istemiyorum. Bakanlık görevlilerinin hepsi acil durum korumalarını çalıştırın" dedi. Bakanın hızlı plan yapma becerisine hayran kalmışlardı. O sırada salon bir kez daha sarsıldı. Bakan "Herkes yerlerine acele edin" diye bağırdığında koşarak herkes bakanlık içerisindeki görev yerlerini aldılar.