Harry Potter - Farklı Bir Başlangıç (Tamamlandı)

Hortkulukları Yok Etmek - Bölüm 1 ...

Draco ve Harry, basilisk'in dişlerinden dikkatlice iki tanesini söktüler. Harry "Kılıç nerede?" diye sordu. Draco elindeki şapkayı göstererek "Mcgonagall şapkada olduğunu söyledi. Sadece gerçek bir gryfindoor onu çıkarabilirmiş. Yani baban, sen veya Alexis çıkarabilirsiniz bunu" dedi. Harry "Pekala bi deneyelim" dedi ve elini şapkanın içine attı. Draco dikkatlice Harry'yi izliyordu. Harry bir süre elini şapkadan çıkarmayınca Draco "Yok mu?" diye sordu. Harry gülümseyerek kılıcı şapkanın içinden çıkardı.

Godric Gryfindoor'un kılıcı artık Harry'nin ellerindeydi. Kırmızı değerli taşlarla süslenmiş kılıç kabzasındaki işlemeler ve pürüzsüz kılıç bölümü ile oldukça etkileyici görünüyordu. Kılıcın üzerinde büyük harflerle Godric Gryfindoor yazıyordu. Harry kılıca dokunduğu anda kendini yenilmez hissetmişti. Kılıçtan gelen büyülü gücü saçlarının ucuna kadar hissediyordu. Bu Voldemort'un ona yaptığı bir şey miydi yoksa kılıç kendiliğiden mi bu şekildeydi bilmiyordu ama oldukça iyi hissediyordu.

Harry "Hermione'nin yanına gidelim. Hepsini aynı anda yok etmeliyiz." dedi. Draco Harry'yi onayladı ve beraber ihtiyaç odasına doğru ilerlediler. Merdivenlerde Hermione bir elinde asası, diğer elinde taç ile beraber dikkatlice yürüyordu. Karşısından gelen iki genç adamı gördüğüne sevinmişti. Hızla merdivenlerden aşağıya inerek onların yanına geldi. Harry'nin boynuna sarılarak "İyi olmana sevindim" dedi genç kız. Harry, Hermione'nin sarılmasına karşılık vererek "Bende senin iyi olmana sevindim" dedi. Hermione kollarını Harry'den ayırırken "Ginny, Profesör Mcgonagall nerede?" diye sordu. Harry "Sirius basiliskle savaşırken yaralandı. Onu hastane kanadına götürdüler." dedi. Draco kızın endişeli bakışlarını gördüğünde "Merak edilecek bir şey yok. Taşlaşmadı veya ölmedi. Sadece başını çarpmış" dedi. Hermione, Draco'dan duydukları ile rahatlarken derin bir nefes aldı. Harry'ye dönerek "Harry insanları telaşlandırmak ve yanlış anlaşılmalara yol açmak için özellikle mi böyle konuşuyorsun" dedi sitemle. Daha sonra bıkkın bir nefes alıp "Büyük salona gidelim. Eric ve Ron oraya gelecekti." dedi. Harry "Sanırım Karanlık Lord eleman sıkıntısı yaşıyor. Etrafta ölüm yiyen yok." dedi. Draco "Aslında bir sürü vardı ama Profesör Mcgonagall sayesinde çoğunluğu tavşan, sincap gibi şeylere dönüştü" dedi. Hermione istem dışı kahkaha atarken Harry gülümsüyordu. Sona çok yaklaşmışlardı.

Büyük salona geldiklerinde salonun dağılmış hali hepsini hüzünlendirdi. Hep beraber Gryfindoor masasına oturup Eric ve Ron'u beklerlerken Draco "Gryfindoor masasına oturacağımı hiç düşünmemiştim" dedi. Hermione gülümsedi "Savaş insana hiç düşünmediği şeyler yaptırıyor." dedi. Harry "Umarım herkes iyidir" diye mırıldadığında Hermione "Umarım" diyerek ona katıldı.

Bu sırada bakanlık...

Savaş tüm şiddetiyle devam ediyordu. Bakanlığın diğer ülkelerden getirttiği seherbazlar oldukça iyi iş çıkartmıştı. Ölüm yiyenlerin sayısı azalmmıştı ama hala saldırmaya devam ediyorlardı. Savaş hala bakanlığın girişlerindeydi. Uzun zaman geçmesine rağmen hala içeriye girememelerinden dolayı Voldemort sıkılmıştı. En sonunda savaşı kenardan izlemeyi bırakıp olaya kendi el atmaya karar verdi. Ana kapıda tüm heyeti ile belirdiğinde buna hazır olmayan büyücüler panik olmuşlardı. Voldemort ve yanındaki ölüm yiyenler bir bir etraflarındaki seherbazları öldürerek ilerlediler.

Bakanlığın kalbine vardıklarında ne yapacaklarını bilemeyen gençler ellerinde asaları Karanlık Lordu izliyorlardı. Karanlık Lord tüm alanı etkileyecek bir ses büyüsü yaptıktan sonra konuşmaya başladı. "Dinleyin..." dediğinde birden savaş sesleri kesildi. Seherbazlar ve ölüm yiyenler zihinlerindeki bu sesi dinlemeye başladılar. "Daha fazla ölüm olmasına gerek yok... asalarınızı indirip bana katılın... birlikte büyü dünyasına ve daha fazlasına hükmedelim... değerli büyücü kanınız daha fazla akmasın... Lordunuzun merhametine sığının... şimdi asasını bırakanların hepsini affedeceğim... onlara yanımda bulunma şansı tanıyacağım... geleceğin büyü dünyası sizleri bekliyor... daha saf, daha özgür bir gelecek için bana katılın ya da burası mezarınız olsun" dediğinde özellikle gençler birbirlerine bakmaya başladılar. Bir kaçlı kararsız olmakla beraber Voldemort'un saflarına geçerken çoğunluğu aynı yerinde kaldı. Saf değiştirmelerinin sebebi Voldemort'a duydukları sevgi veya sadakat değildi. Büyü dünyası ile ilgili yapacakları da değildi saf hayatta kalma isteğinden kaynaklı ona katılmışlardı.