Planlar...

4.2K 248 42
                                    

O sırada büyücülük dünyasında...

Sirius ve Remus St Mungo's hastanesinde ağır yaraları için tedavi altına alınmıştı. Seherbazların acil müdahalesi yetmemiş bu yüzden hastaneye kaldırılmışlardı. Hiçbiri Sirius ve Remus'un çatışmada bu şekilde yaralandıklarını fark etmemişlerdi ama ne olduğunu da sorgulamamışlardı. Neticede onları sorgulayan kişi bakanın en güvendiği seherbazlardandı. Onu sorgulamak, bakanı sorgulamak demekti. Bakanı sorgulamak ta onlar için pek iyi sonuçlar doğurmazdı.

Sirius yavaşça gözlerini açtığında beyaz hastane duvarlarını fark etmişti. Sağına soluna baktı. Odada yalnız görünüyordu. Yatağın içinde oturmak için kendini kaldırmaya çalıştığında üzerinden kamyon geçmiş gibi her yeri ağrımış, hemen sonra bu düşünceden vazgeçmişti. Nasıl bu hale geldiğini hatırlamaya çalıştı. James ve Lily bebekler ile birlikte cisimlendikten sonra tutuklandığını hatırladı. Sonrasında hücrede ona yapılan işkenceyi hatırladı. İçi Noah'a karşı nefret dolmuştu. Şu an yanında olsa hiç düşünmeden öldüren laneti yapabilirdi. O sırada kapı açıldı ve içeriye tamamen sağlıklı bir Peter geldi. Morali bozuk ve paniklemiş görünüyordu ama yine de sağlıklıydı. Sirius'un yatakta perişan halde yatan haline bakarak "Nasılsın Patiayak ?" diye sordu. Sirius sinirli bir şekilde "O herifi elime geçirdiğimde daha iyi olacağım" dedi ve Peter'a bir bakış attı. "Sen iyisin" dedi. Nasıl yaralanmadığını sorarmış gibi. Peter "Sayılır. Üzerimde bol bol veritaserum kullandı. Az kalsın zehirleniyordum. Gerçekten bilmediğime bir türlü inanmadı" dedi. Sirius sinirden köpürmek üzereydi. ''Remus'da iyi mi?'' diye sordu. Peter "Hayır. O da başka bir odada. Ona Crucio uygulamış." dedi. Sirius hepten çıldırdı sinirle ayağa kalkmaya çalıştı ama vücudu onu dinlemiyordu. Acıdan zorlanarak "O oros.. bunun hesabını verecek" dedi. Peter "Sen dinlenmene bak ben gidip bir Remus'u kontrol edeceğim" dedi ve dışarıya çıktı. Peter arkadaşlarına yalan söylediği için çok büyük suçluluk duyuyordu ama sürekli içinden "Sen arkadaşını satmadın. Orada değillerdi." diye telkin ediyordu. 

Sirius'un odasından çıktı ve Remus'un odasına gitti. O da Sirius gibi perişan halde yatağında yatıyordu. Çoktan uyanmıştı. "Aylak ?" Remus dönüp ona baktı "Kılkuyruk iyi misin?" diye sordu. Peter sıkkın bir şekilde " Evet iyiyim. Az önce Sirius'a uğradım o da az önce gözlerini açtı. Fena işkence etmiş."dedi. Remus "Sana etmedi sanırım." dedi. Peter, Sirius'a söylediği yalanın aynısını Remus'a da söyledi. Remus "Peki ne sordu?" dedi. Peter "Potterlar nerde?" Üzerimde veritaserum olmasına rağmen gerçekten bilmediğim için "Bilmiyorum" dedim bende. Remus "Başka bir şey sordu mu ?" dedi. Peter "Hayır" dedi. Remus "Başka haber var mı?" diye sordu. Peter "Sanırım bakanlık bizi işten atmıyor" dedi. Remus "Nasıl?" Peter "Bilmiyorum bu gün bir baykuş geldi bakanlıktan. İşten atılmadığımızı sadece rütbelerimizin birer kademe indirildiğini söylüyor." Remus "Sanki tüm bu olanlarla beraber bakanlıkta çalışacakmışız gibi... Onlar kovmuyorsa ben istifa ederim" dedi çok sinirli bir şekilde. Peter cevap vermedi. Remus ise sinirden hala söyleniyordu. Bir süre sonra şifacı gelip Remus'un kontrollerini yapmak için Peter'ı dışarıya çıkarttı. Dışarıda düşünceleri ile yalnız kalan Peter istifa etmenin gerçekten iyi fikir olduğunu düşünüyordu. Bu sayede Noah'ın tehditlerinden kurtulmuş olurdu.

Birkaç gün sonra...

Remus ve Sirius'un tedavileri tamamlanmış hastaneden çıkmışlardı. Yaptıkları ilk iş Seherbaz Noah'ı işten attırmak için hakkında suç duyurusunda bulunmak olmuştu fakat Noah'ın durumunda herhangi bir değişiklik olmamıştı. Bakan mahkemede Jüri üyelerini olanların çatışma sırasında olduğuna ikna etmişti. Hatta üstüne üstlük bakanlığın emrine karşı geldikleri için cezalandırılması gereken kişilerin Sirius, Remus ve Peter olduğunu söylemişti. Bunun üzerine onlara sadece birkaç gün uzaklaştırma ve uyarı cezası verildi. Tüm bu olanların adaletsiz olması Çapulcuları çok kızdırmış mahkemeden sonra Sirius'un Grimmauld Meydanı 12 Numara'da olan evine gitmiş tartışıyorlardı. Sinirli gerginliği Remus bozdu "Biz bakanlığa yıllarımızı verdik. Onların bize davranışına bak. O oros... çoc...nu suçsuz buldukları yetmiyormuş gibi bizi suçlu gösterdiler. Bir de sanki affediyorlarmış gibi işten de atmamışlar." Sirius düşünceli görünüyordu. Peter ise Remus'un söylediklerini onaylıyor "İstifamızı hemen vermeliyiz" diyordu. Sirius sonunda düşüncelerinden sıyrılıp " İstifa etmemeliyiz." dedi. Remus ve Peter, Sirius'a şaşkınlıkla bakıyorlardı. Remus "Patiayak sen kafayı mı yedin?" diye sordu. Sirius "Hayır. Sadece bizi işten çıkarmamalarının arkasında bir sebep olduğunu düşünüyorum. Fudge bizi yakınında istiyor. O emirlerine karşı gelinmesini tolere edecek bir adam değil " dedi. Remus, Sirius'un sözleri üzerine biraz düşündükten sonra "Haklısın ama bizi neden yanında tutmak istesin ki? " diye sordu. "Henüz bilmiyorum ama öğrenmek istiyorum" dedi Sirius. Peter "Bence James'lerin yerini öğrenmek için bizi takip etmek istiyor" dedi. Sirius "Gayet mantıklı." dedi. Remus "Biz ayrılsak bile bizi sürekli takip edebilir aslında. Baykuşlar, şömineler, asalar tek emrine bakar" dedi. Sirius "Evet takip edebilir. Biz de onları takip edeceğiz. James ve Lily'i güvende tutmak için... bu yüzden istifa etmememiz gerek. Biz onların bizi takip ettiğini biliyoruz... ama onlar bizim onları takip edip, onları güvende tutacağımızı bilmiyor olacak."dedi. Peter bu durumdan çok memnun değildi. Noah'a ne kadar yakın olursa o kadar kötü olacağını biliyordu ama şimdilik diğerlerinin kararına uymaya karar verdi. "Ben haber vermezsem nereden öğrenecek ki" dedi içinden.

Pembrey Ormanı derinliklerinde...

Her yer çok sessizdi. Rüzgar yoktu. Ne ay, ne de yıldızlar görünüyordu ağaçların yüksekliğinden ve dallarının sıklığından. O sırada bir ayak sesi duyuldu. Gecenin bir yarısı bu karanlık ormana gelen biri canına susamış olmalıydı. Elinde bir asa Lumos büyüsü ile etrafı aydınlatıyordu. Bir yandan titriyor diğer yandan koruma büyüsü olduğu duyulan bir şeyler fısıldıyordu. Bir önüne bir arkasına bakıyordu. Geri dönüp dönmemek arasında kararsız kalmış gibiydi. Derken yavaşça bir sürtünme sesi duyuldu. Adam sesin geldiği yöne baktı fakat hiç bir şey göremedi.Tekrar önüne döndüğünde ise kendinden beş kat daha büyük bir yılanın parlak gözlerini ona dikmiş baktığını fark etti. Korkudan elindeki asasını düşürdü. O anda Lumos'un etkisi kayboldu ve etraf karanlığa büründü. Hiç bir şey görünmüyordu fakat acı dolu çığlıklar gökyüzünde yankı yapıyordu.

Ertesi Gün Gelecek Postası Haberi...

BİLİNMEYEN CİNAYETLER SÜRÜYOR

Seherbazlar Pembrey Ormanlarında bu sabah bir ceset daha buldu. Kimliği henüz belirlenemeyen ceset, daha önceki on ceset gibi sihir gücünün tamamen emilmesi ile kurutulmuş ardından terk edilmiş bir şekilde bulundu. Bu olaylara neyin veya kimin sebep olduğu henüz yetkililer tarafından açıklanmamış olsa da kara büyünün kullanılmış olduğuna dair izler olay yerinde görülmüştür. Tüm bu belirtilere dayanarak bu olayların bilinen Karanlık Lord tarafından gerçekleştirildiği şüpheleri artmaktadır.

Sihir bakanı Cornelius Fudge ise tüm bu belirtilere rağmen bu olayların Karanlık Lord ile ilgili olmadığını ve faillerinin en yakın zamanda bulunacağını bildiren bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Fudge basın toplantısında şu sözleri dile getirdi:

"Halkımızın endişelenmesini gerektirecek bir şey yok. Olaylar en kısa zamanda çözülecek ve gerçek açığa çıkacaktır. Olayların bilinen karanlık büyücü ile hiç bir ilgisi yoktur. Bildiğiniz gibi Karanlık Büyücü yakın zamanda yok olmuştur. Seherbazlarımız gerçeği ortaya çıkaracak ve bu vicdansız katliamları yapan kişi veya kişiler cezasız kalmayacaktır."

Harry Potter - Farklı Bir Başlangıç (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin