Beğendiyseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizin için küçük ama benim için gerçekten çok büyük bir şey. beğendiğinizi görmek beni çok mutlu ediyor. lütfen desteklerinizi esirgemeyin. Bir sonraki bölümde görüşürüz. Hepinizi çok seviyorum :) keyifli okumalar!!!
ARMİNA
İzimi bulmuşlardı. Onları pastanenin önünde beni izlerlerken görmüştüm. Nasıl olurda beni bu kadar kısa bir zamanda bulabilmişlerdi. Üstelik burayı bulabileceklerini hiç düşünmüyordum. Bugün yanıma gelmemişlerdi ama eninde sonunda geleceklerdi. Geldiklerinde de sadece bana değil yanında kaldığım Selvin Teyze ve Şafak'a da zarar vereceklerdi. Kim bilir belki de bana evlerini açmalarının bedelini canlarıyla ödeyeceklerdi. Buna müsaade edemezdim. Onlara zara gelmesine asla izin vermeyecektim. Bu yüzden bir an önce Baran'la irtibata geçmeliydim. Nasıl olur da babam kendi adamlarını yollardı? Kendi isteğiyle mi yoksa o adamların zoruyla mı yollamıştı bilmiyorum ama o adamları bugün pastanenin önünde gördüğümde elim ayağım birbirine dolandı. Kendimi savunmam gerekebilir ama Şafakları korkutmamam lazımdı. Sessizce halletmeliydim bu işi
"Sen hala uyumadın mı?" diyerek yanıma geldi Şafak. Üzerinde lacivert pijamaları, elinde de su bardağı vardı. Anlaşılan su içmeye kalkmıştı. Ama benim salonda olduğumu nereden bilmişti. O kadar da ışıklar kapalı oturuyordum. Selvin Teyze uyanık olduğumu anlamasın diye salona inmiştim ama burada da Şafak'a yakalanmıştım. Bu sabah beni ağlarken gördüğü için zaten ne yapacağımı bilememiştim.
"Geceleri uyku problemi yaşıyorsun galiba." diyerek yanıma oturdu. "Seni rahatsız eden konuda yardım edebileceğim bir şey var mı peki?"
"Keşke yardım etmeye gücün yetseydi."
"Para sıkıntın mı var?"
"Hayır."
"Peşinde birileri mi var?" diye sorduğunda gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kala kaldım.
"Peşindekiler polis mi?"
"Hayır."
"Bir çete falan mı var peşinde? Birinden bir şey mi çaldın ya da birine zarar mı verdin?"
"Lütfen cevap veremeyeceğim sorular sorma." dedim ve ayağa kalktı.
Kolumdan tutarak beni çekti ve tekrardan oturmak zorunda kaldım.
"Bize güvenebilirsin. Seni polise ya da herhangi birine teslim etmeyeceğiz."
"Bunu sana anlatamam."
"Yardım edebilirim belki."
"Bana kimse yardım edemez."
"Bazen sıkıntılar insanın içinde büyüdükçe büyür. Sen büyümesine engel olamazsın. Her şeyin sonu sanırsın ama dışarıdan birinin olaya el atmasıyla sorunların bir anda küçücük bir şeye dönüşür. İzin ver yardım etmek edeyim."
"Eğer bana yardım etmene izin verirsem dertlerimin arasında boğulursun." dedim buruk bir gülümsemeyle.
"Bunu bana izin vermeden göremezsin."
"Sonunu görmek için âlim olmama gerek yok. Sonunda senin de canın çok yanar."
"Ben zaten çoktan yanmışım. Sen daha fazla zarar veremezsin bana." diyerek biraz daha yaklaştı bana.
"Kendi sorunlarını çok büyük sanıyorsun. bu yüzden benimkini küçümsüyorsun. Ama sana şunu söyleyeyim, senin yerinde olmak için her şeyi yapardım." dedim ve tekrar ayağa kalktım. "Tipin her ne kadar kötü olsa da." diye ekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRALIK KATİL (TAMAMLANDI)
ActionNeden yalan söyleriz? Korumak için ya da örtbas etmek için mi? Oysa hepimiz biliriz bu yalanların bir gün gün yüzüne çıkacağını. Yine de deneriz. Belki bu sefer olur, belki bu sefer daha iyi sonuçlar elde ederiz, belki bu sefer diğer hepsinden daha...