Bölüm 28

148 9 5
                                    

ŞAFAK

Bugün Armina'yı okuldan almaya gittim. Pastanede teyzem olduğu için rahat olamıyordum bu yüzden en azından yolda baş başa olabilecektik. Hatta yolda konuşmak için bir sürü konu bile bulmuştum ama okulun önüne geldiğimde tüm hevesim kırıldı. Çünkü Armina'nın yanında daha önce hiç görmediğim bir adam vardı. Adam oldukça iyi görünüyordu. Lacivert takım elbisesinin ne kadar pahalı ve kaliteli olduğu buradan bile belli oluyordu. Neden Armina'nın etrafındaki herkes bu kadar zengin ve yakışıklıydı? Onların yanında kendimi yetersiz hissediyordum. Hem neden etrafındakiler hep erkekti de bir tane bile kadın yoktu? Armina eskiden nasıl bir hayat yaşıyordu bunu bilmiyorum ama etrafında dolaşan takım elbiseli, lüks arabalarla dolaşan yakışıklı erkeklere bakılacak olursa oldukça iyi bir hayatı olmalıydı. Şimdi bu adam da nereden çıkmıştı? Üstelik neden okulunun önüne gelmişti? Armina'nın etrafında dolaşan bu çakallarından hiç hoşlanmıyorum.

Yanlarına gitmeyi düşündüğümde okulun bahçesinde gördüğüm eskiden kalma tanıdık bir yüz beni engelledi. Onun bu okulda olduğunu biliyordum ama neden bu kadar öğrencinin içinde ona rast gelmiştim? Hemen arkamı döndüm. Beni görmesini ve birbirimizde acı dolu bakışlar atmamızı istemiyordum. Buna hiç gerek yoktu. Tekrar eski günlere gitmek aynı acıları yaşamak istemiyorum. Artık hepsi geçmişti. Yeni bir başlangıç yapmıştım ve kötü zamanlarımda yanımda olan kızı seviyordum. Şimdi aklımın karışmasına müsaade edemezdim. Aklım Armina'da kalsa da arkama bakmadan oradan uzaklaşmak zorunda kaldım. Bu konuyu başka bir zaman konuşabilirdik. Ama şimdi onunla karşılaşırsam hiç hoş şeyler olmazdı. Kabuk bağlayan yaralarımı kanatmanın âlemi yoktu.

Tüm gün pastanenin önünde duran siyah araba dikkatimi çekmişti. Neden sabahtan beri orada duruyordu? Yoksa yine mi peşimize düşmüşlerdi? Bir sonraki gün yine aynı araba aynı yerinde duruyordu. Armina'ya ve teyzeme dikkatli olmalarını, şüphelendiğim şeyi anlatmayı istedim ama boş yere kuruntu yapıyorsam diye bunu saklamaya karar verdim. Onları gereksiz yere germeye gerek yoktu. Emin olana kadar beklemeliyim.

ARMİNA

Yiğit'le konuşmalarım bir işe yapamamıştı galiba. Çünkü günlerdir açığımı aramak için beni takip ettiriyordu. Şafak'la Selvin Teyze bir şey öğrenecek diye o kadar korkuyordum ki.

Sonra bir gece pastaneden yurda giderken Yiğit'in adamlarından birisi bana bir zarf verdi. Eve gittiğimde hemen zarfı açtım. İçinden bir adamın fotoğrafı ve kim olduğuyla ilgili bilgiler vardı. Sayfalara göz atarken bir not düştü yere. Eğilip notu aldığımda üzerinde yazılı yazı ürpermeme neden oldu.

"Onu öldürürsen karşılığında hayal edemeyeceğin kadar çok para alacaksın. Paraya ihtiyacın olduğunu biliyorum bu yüzden teklifimizi çevirmezsen iyi olur. Aksi takdirde sevdiklerin zarar görebilir."

"Beni tehdit etmeye devam ediyor." Diye mırıldandım kendi kendime.

Telefonumun çalmasıyla notu elimle buruşturdum ve masanın yanındaki çöp kutusuna attım.

"Mesajımı almış olmalısın?" arayan Yiğit'ti.

"Beni rahat bırakmanı söylemiştim."

"Ben de sana ne kadar ısrarcı olduğumu söyledim."

"Teklifini kabul etmiyorum."

"Aşağı in de konuşalım. Seni bekliyorum." Derin bir nefes aldım ve telefonu yüzüne kapattım. Yolladığı bilgileri zarfa tekrar koyarak dışarı çıktım. Sokağın köşesinde bekliyordu.

Bir şey söylemeden zarfı eline tutuşturdum.

"Kendine bu kadar çok güvenmen hep hoşuma gitmiştir."

KİRALIK KATİL (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin