Bölüm 22

252 19 1
                                    

ARMİNA

  Onun bensiz mutlu, hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ettiğini gördüm. İçimdeki o hiç geçmeyen his daha da çok canımı acıttı. Bunca zamandır ben onun özlemiyle yaşarken ben onun aklına bile gelmemişim. Bunu gördüğümde bile onu suçlayamadım. Ufak bir kapı aralasa her şeyi unutarak boynuna sarılabilirdim oysa. Birçok kişi gerçek sevginin yalan olduğunu söylüyor. Eğer gerçek sevgi yalansa neden bu kadar acı veriyordu şimdi. Hayatımda ilk kez bir duygunun peşinden bu kadar çok gitmiştim. İlk kez bir duygu beni bu kadar sarmalayıp beni bir o kadar da korkutmuştu. Tekrarı olmazmış bazı şeylerin. Galiba ben de tekrarı olmayan bir şey yaşamıştım ve daha sonuna gelmeden bitmişti her şey. Şimdi her ne kadar eskisi gibi olmasını istesem de olmayacağını biliyordum. Şimdi ne yapmam gerekiyordu? Hiçbir şey olmamış gibi bugünü unutup yoluma tekrardan kaldığım yerden devam mı etmeliyim? Bu hiç adil değildi.

Ertesi sabah uyandığımda Şafak'ı arkamda bırakacağıma dair kendime söz vermiş olsam da bunu yapamadım. O benim ilk arkadaşımdı. Benim için çok şey yapmıştı. Hayatımdaki yeri bu kadar büyükken onu nasıl bir anda unutabilirdim ki? Ama duygularımızın karşılıklı olmaması üzücüydü. Onun bende olan yeri benim onda yoktu. Ben onun için özel bir şey ifade etmiyordum. Her gün okulda, dışarıda, pastanede görüştüğü kızlardan biriydim sadece. Eğer onun için farklı bir anlamım olsaydı zaten beni hiç bırakmazdı.

"Birisine karşı özel şeyler hissediyorum."

"Uğur mu yoksa?" diye endişeyle sordu Meral.

"Tabii ki hayır."

"Çünkü o çocuk hakkında ne düşündüğümü biliyorsun."

"Evet, biliyorum." Ama buna rağmen Uğur'la aramı soğuk tutmamaya karar vermiştim. Bana göre iyi bir çocuktu. Artık onu terslemeyi bırakmıştım ve arkadaş olmuştuk.

"Kim peki? Bizim okuldan mı?"

"Hayır. Eski çalıştığım yerden."

"Sorun ne? Senden hoşlanmıyor mu? Çıldırmış olmalı o zaman."

"Bilmiyorum. Sevgi konusunda çok acemiyim. Ne yapacağıma, ne düşüneceğime, nasıl hissedeceğime dair hiçbir fikrim yok."

"Gerçekten bu çocuktan hoşlanıyor olmalısın." dedi masum bir gülümsemeyle sırtımı okşayarak. "Sorunun ne anlat bakalım."

"O benim için çok iyi bir arkadaştı. Birlikte güzel zamanlar geçirdiğimiz düşünmüştüm. O zamanlar ona olan hislerimin farkında değildim ama aramıza mesafe girince daha iyi anladım. Meğer ona sandığımdan daha çok alışmışım. Dün yeniden karşılaştık ama o kadar soğuktu ki. Sanki iki yabancı gibiydik. Birbirimizin gözlerinin içine bile bakmaya çekiniyorduk. Söyleyecek bir şey yoktu. Aradan uzun zaman geçmişti ve biz kopmuştuk."

"Eski sevgili dramı."

"Eski sevgili değiliz."

"Onun gibi bir şeysiniz ama."

"Her neyse. Sormamışım farz et." Diyerek konuyu kapatmak istedim.

"Neden? Ondan hoşlanmıyor musun? Neden konuyu kapatalım."

"Çünkü bir daha asla karşılaşamayacağız." Dedim iç çekerek.

"Belki de karşılaşmanıza gerek kalmadan gelir ve seni bulur."

"Bunu yapmaz."

"Bu kadar emin olma. Eğer seni seviyorsa seni tekrar bulacaktır."

"Sevmiyordur. Sevseydi beni bırakmazdı. Bulmak istese de bulmaz. Dün bir daha görüşmemek üzere ayrıldık. Benim için önem taşıyan birisini daha kaybettim sonunda. Herkesi yanımdan uzaklaştırma konusunda bir numarayım." dedim ve başımı sıraya koydum. Hem bulmak isteseydi bundan aylar önce bulurdu beni. Bu kadar çok beklemezdi ve beni bulduğunda bu kadar soğuk olmazdı, beni bırakmazdı, diye düşündüm.

KİRALIK KATİL (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin