Bölüm 26

158 13 0
                                    

ŞAFAK

Bugün benim için yepyeni bir gündü. Her şeyin başlangıcı. Her şeye sıfırdan başlamak. Armina sonunda korkularına bir son vermeye karar verdi, gururunu bir kenara bıraktı ve bu da bizim yeni bir sayfa açmamızı sağladı. Bugünden sonra kendisi resmen sevgilim oluyor. Soğukkanlı, esrarengiz Azrail artık benim sevgilim. Birbirimize kol kanat germeye, yaralarımızı sarmaya devam edeceğiz. Birbirimizi asla bırakmayacak ve hayatın karşımıza koyduğu engelleri birlikte aşacağız. Ne olursa olsun, sonunda ölüm bile olsa onu bırakmayacağım. Onun korktuğu, uğrunda sevgisini feda ettiği şeyle yüzleşirken yanında olacağım ve onun elini asla bırakmayacağım.

Gece Armina'yla bu koltukta uyuya kalmıştık. Şuan kollarımda olmalıydı ama yoktu. Benden önce uyanmış olmalı. Belki de rahat edemediği için gece yatağına geçmiştir. Onu gidip uyandırmak isterdim ama teyzemle aynı odada kalktığı için kendisinin uyanmasını beklemek zorundaydım.

Pencereyi açarak temiz havayı içime çektim. Güneş karşı apartmanın çatısının kenarından yüzüme vuruyordu. Kuşlar güzel bir günün habercisi olarak cıvıldıyordu. Her şeyin yolunda gideceğine inanırken gözüme Armina çarptı. İşte o an hissettiğim duyguların bir yanılgı olduğunu yine bir şeylerin ters gideceğini anladım. Tedirgin bakışlarla etrafı süzerek karşı binanın önünde bekleyen siyah arabaya doğru yaklaştı. Arabanın kapısı açıldı ve içinden Baran çıktı. Onun ne işi vardı şimdi burada. Baran Armina'dan hoşlandığını bana itiraf etmişti bunu bile bile sevgilimin etrafında dolaşmasına nasıl göz yumabilirdim? Ama şimdi gidip olay çıkartsam suçlu ben olacaktım. Sonuçta Armina küçüklüğünden beri Baran'ının peşinde abi diyerek peşinde dolaşıyordu. Bir kavga çıkartsam tabii ki abim dediği kişiyi savunacaktı. Ama elimden bir şey gelmiyor olması çok sinirimi bozuyordu. Dışarının sessizliğinden faydalanarak onları dinlemeye çalıştım.

ARMİNA

Gelmiş olduğuna inanamıyorum. Nereden bulmuştu beni yoksa hiç mi izimi kaybettirememiştim? Sabah tesadüf eseri onu görmüş olmasaydım belki de Şafak ya da Selvin Teyze onu benden önce görecekti.

"Burada olduğumu nereden biliyordun?" diye sordum.

"Bunu bize nasıl yaparsın Armina. Senin için çok endişelendik." Gözleri çaresizce beni süzdü. "İyi misin? Yaraların nasıl?"

Hangisini soruyorsun? Sadece bedenimdeki yaralarımı mı yoksa ruhumdakileri de mi? Demek istedim ama bu konuyu açmaktan bıkmıştım artık. Bu yüzden sadece "İyiyim." Dedim. "Benim bilmiyor musun ben hep dört ayaküstündeyimdir."

"Bilmez miyim?" dedi gülümseyerek. Kollarını açtı ve beni içine aldı. Saçlarımın kokusunu içine çekerek başımdan öptü. Ben de onu kollarımla sarmalamak istedim ama bunu yaparsam bir daha bırakmakta zorlanabilirdim.

"Neden geldin buraya?" diye sordum kollarının arasından kaçarken. Soğuk davranırsam duygularımı kontrol altına alabilirdim ve mantıklı hareket edebilirdim.

"Seni çok özledim Azrail. Hepimiz çok özledik. Bize izini nasıl kaybettirirsin? Biz senin aileniz."

"Peki, beni nasıl buldun?"

"Benim her yerde gözüm ve kulağım vardır."

"Beni bulmuş olman bir şeyi değiştirmeyecek."

"Bunu biliyorum ama yine de seni görmek bana iyi geliyor."

"Baybars nasıl?" diye sordum.

"Aynı."

Babamı da sormak istiyordum ama cesaretim yoktu. Zaten Baran bunu yapmama gerek bırakmadan sorumun cevabımı verdi. Beni o kadar iyi tanıyordu ki bir bakışımda ne istediğimi anlayabiliyordu.

KİRALIK KATİL (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin