Odanın önünde durduğumda kovulduğumu düşünüyordum.
Kapıyı usulca çalıp kafamı içeri uzattım.
Başkan kafasını kağıtlardan kaldırıp, "Min Ae, gel biraz konuşalım. "dedi.
Selam verip koltuklarda birine oturduğumda o kadar gergindim ki ne zaman yumruk yaptığımı bilmediğim ellerimin eklem kısımları beyazlaşmış, hissizleşmişti.
Başkanın, "Bak Min Ae, böyle son anda birden karar değişikliği yaşamamız sadece senin değil, hepimizin hayatını zorlaştırdı."diyerek konuşmaya başlaması sadece gözlerimin doşmasına sebep olmuştu.
"Bu gün çıkış yapan grupta yer almamak eminim sana çok zor geliyordur ama bu dünyanın sonu değil." diyerek devam etti.
Söyledikleri doğruydu. Daha 2 haftaya kadar benimde de içinde bulunduğum kız grubu GRL bu gün çıkış yapmıştı. Albüm kayıtlarında bile bulunmama rağmen son anda beni grubun gizli üyesi olarak tutmaya ve çıkış yaptırmamaya karar vermişlerdi.
"Hala yeterli seviyeye gelmediğini düşünüyoruz." dediğinde hiddetle atıldım;
"Gerçekten zamanlamanız harikaydı."
Sesim hissetiğimin aksine o kadar kırgın çıkıyordu ki kendi halime acımşıtım.
"Min Ae, senin değerli bir ses olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca hem rap hemde vokal yapabilen nadir idoller var. Açıkçası seni hemen kullanmak istemedik." diyerek gönlümü almaya çalışmaya başlamıştı ama ben bunları yemeyecek kadar kendimi tanıyordum. Hala gelişmem gerekiyordu. Bunun bende biliyordum. Sadece üzüldüğüm şey bana verilen ümidin kesilip atılmasıydı.
Sessizce "Teşekkürler."dedim.
Başkan bana bir dosya uzattı. "Bu idollerden biri de şirketinmizin ana grubundan Jungkook." dediğinde ilgimi çekmeyi başarmış, aklımı çıkış yapamadığım GRL grubundan biraz olsun uzaklaştırmıştı.
"Evet öyle."diyerek devam etmesi için başımı salladım.
"Ona yeni bir stüdyo sağladık. Orada onunla çalışarak kendini eğitebileceğini düşünüyorum." dediğinde kalbim ağzımdan çıkacak gibiydi.
"Gerçekten mi?"diye sorduğumda hevesimi gizleyememiştim. Bu halim başkanı gülümsetti.
"Evet. Açıkçası bunun onun da yeteneklerini deneyebileceği bir çalışma olacağını düşünüyorum "dediğinde cidden her kelimesi kalbimin kan pompalama hızını kat ve kat artırıyordu.
Başkan bana gizli bir şey söyleyecekcesine hafifçe eğilerek, "Senin de hayranlardan biri olduğundan haberim var." dedikten sonra bana göz kırpmıştı. Bu bir kalbini kırdık bu da bizden sana kıyak olsun özrüyse buna şimdiden bayılmıştım.
"Pekala, tekrardan teşekkürler."dedikten sonra ayaklandım.
"Yarın başlarsınız. Senden umutluyum Min Ae."
Başkanı selamladıktan sonra resmen bulutların üzerinde yürür bir biçimde odadan çıktım.
Bu gün dünyanın en kötü gününden birden en mükemmel gününe dönüşüyordu.
Stajerierin alanına ilerlediğimde bu günden itibaren bu alanda takılacak tek kız olmak beni biraz gerdi. Fazla kız bulundurmayan bir şirket olan BigHit sahip olduğu 5 kız stajerin 4'üne çıkış yaptırmıştı bile.
Alana girdiğimde tüm gözleri üzerinde hissettim.
Jungwoo yanıma gelene kadar eşyalarımı çantama tıkarak pratik odasına gitmek için hazırlık yapıyordum.
Sonunda çantamı sırtladığımda, "Kovulmamışsın."diyerek yanıma yaklaşan Jungwoo'nun koluna yumruğu geçirdim.
Merdivenlere ilerlerken, "Güzel haberlerim var."dedim. Elindeki kağıtları sallayararak zıplaya zıplaya merdivenleri inmeye başladım.
Ben geri geri merdivenleri inerken yüzüm Jungwoo'ya dönüktü. Biraz dengesiz bir inme şekliydi ama içim içime sığmıyordu.
"Bu berbat günde seni mutlu edecek ne oldu bakalım?"dedi Jungwoo.
Heyecanla sekerek inmeye başladım. "Jeon Jungkook ile çalışacağım."dediğimde suratındaki ifade değişti, "Min Ae dikkat et!"diyerek kolunu bana uzattığında söylediğim şey sebebiyle değil de arkamda elinde koca bir kutu kahveyle pratik odasından çıkmış olan Yoongi ile çarpışmak üzere olduğum için surat ifadesinin değiştiğini anladım.
"İyi misin?"diyerek bana elini uzatan Yoongi'nin elini tuttuğum anda vücudumu bir elektrik dalgası ele geçirdi.
Biasım Yoongi'ydi.
Zorlukla kelimeleri bir araya getirip "İyiyim.."desem de nefesim kesilmişti bir kere.
Yoongi bana biraz daha dikkatle bakıp "Sen Soo Min Ae olmalısın? Bizim velet sabah senden bahsediyordu."dediğinde cidden düşünebildiğim tek bir şey bile yoktu.
"Evet, ben Min Ae."diyerek kekelemeden konuştuğumda kendimle gurur duynuştum.
Yoongi güldü, acaba bu gördüğüm bir tablodan kesit mi diye düşündüm.
Jungwoo koluma dokunduğunda gerçek hayatala biraz temas kursamda asla burada değildim.
Yoongi, "Yarın görüşürüz Soo Min Ae."dedikten sonra merdivenlere yöneldi. Arkasından hayran hayran baka kaldım.
Jungwoo beni kolumdan çekerek pratik odasına sokana kadar hayran hayran boş merdiveni seyrediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrecker ; 𝐣𝐣𝐤 [ᴇɴᴅᴇᴅ]
FanfictionJeon Jungkook sadece biasımı değil kalbimi de kırıyordu. "Biz su ve ışık gibiyiz, aramızdaki mesafelerin önemi yok. Günün başında ve sonunda mutlaka bir araya geliyoruz„ -from hae to him its all for him. #1 in Hayran Kurgu #1 in BTS #1 in...