60 › final

18.5K 932 911
                                    

3779 kelime

Ağlatacak konuşmama başka bir bölüm yazacağım çünkü bölümü kitap bitiyor diye ağlaya ağlaya yazdım resmen, medyaya da bunun için bölüme gözleri dolu olan bana itafen böyle..
Sizi çok, Jeongguk'u en çok seviyorum diyip geçiyorum, iyi okumalar. Bölüm Jungkook'un saçlarından daha uzun oldu 😚
Wrecker için son kez ♥️✨🥂

"Gelmek zorunda değilsin."dedim. "Hatta gelmemen gerekiyor."

Göz devirdi. Bu konuyu tartışmayacağını biliyordum, "Ufak bir kaçamak Min Ae. Dert olmayacaktır."dedi. Sabırsızca olduğu yerde yaylanıyordu. Çocuk gibiydi ama anında değiştiğini unutmamam gerekiyordu.

Ona ciddi olamazsın bakışlarını gönderdim.

Odamın önünde bavulunun sapını tutarak belirdiğinde ona dil dökmeyi bırakmam gerektiğini biliyordum. Yine de şirketten izin almadan benimle Fransa'ya gelmeye çalışıyordu.

"PD-nim seni öldürür."dedim.

Omuz silkti, "Bize beş günlük bir dinlenme verdi."dedi.

Sabırsızca nefes verdim, "Adı üzerinde. Dinlenme."dedim. "Min Ae'nin abisinin düğününde sürünmek değil."

Odanın kapısını kapatıp ikna yöntemlerine girişti. Ama kararlıydım. Direnecektim.

"Buraya nasıl girdin?"dedim.

"Güvenlik görevlinizi ikna ederek?"dedi.

"Sana inanamıyorum."dedim

Sabırsızca kıpırdandı, "Bak, gerçekten, davet aldığım şeyleri kaçırmaktan haz etmiyorum. Tamam mı? Hazır biletlerimizi de almışken, neden seninle gelmemi istemiyorsun?"dedi. "Ailenle tanışmam senin için sorun mu oluşturuyor?"

Sabırlı olmaya çalışarak yatağa oturdum, "Sence dert ettiğim şey bu mu? Yani cidden.. anlamıyorsun.. seni düşünüyorum."dedim.

Yanıma oturup ellerimi avuçlarının içine aldı, "Beni düşünmek istiyorsan önceliğini her zaman kendin yapmalısın. Anlaştık mı?"dedi. "Çünkü ben diye bir şey yok artık. Biz diye bir şey var."

"Peki."diye nefes verdim. "Planın ne?"

Gözlerinin içi aydınlandı, "Gidiyoruz yani."dedi. "Öyle mi?"

Gözlerimi devirdim. "Evet. Uçak ne zaman kalkıyor?"dedim.

"Sabah, yedide."dedi.

"Sabahki uçak için buraya akşam dokuzda mı geldin?"dedim.

I'ları uzun bir "Hayır.."dedi. "Belki beraber kalırız diye düşündüm."dediğinde bana fazla yakındı. Tanrım her an Jungyoung odaya dalabilirdi, resmen üç buçuk atıyordum.

"Jungkook, burası benim odam değil."dedim. "Jungyoung da burada kalıyor. Unuttun mu?"

Bu onun için bir sorun değilmiş gibi görünüyordu, "O zaman seni götürürüm. Bu bir sorun değil."dedi.

"Uyumak istiyorum."diye isyan ettim.

Göz kırptı, "Uyumak istiyorsan uyuyabilirsin."dedi. Oysaki gülüşü tam tersini söylüyordu.

Oflayarak doğruldum, ona teslim olmam inanılmaz hoşuna gidiyordu.

Dolabımı açarak valizimi toplamaya başladım.

Yatağımın üzerinde bağdaş kurmuş, beni seyrediyordu. Valizi sürükleyerek içini açtım, bir kaç parça eşya koyduktan sonra ihtiyacım olabilecek şeyleri bulmak için çevreye bakındım. Fransada giysim vardı, pek bir şey götürmeme gerek yoktu.

Wrecker ; 𝐣𝐣𝐤 [ᴇɴᴅᴇᴅ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin