BONUS || : a date night with myg

9K 449 82
                                    

Medya ağağağa

Bu bölüm sizi aydınlatmak adına Yoongi ve Min Ae yemeğe çıktığında neler yaptı? Sorusunun cevabı olarak yazılmış olup, özel istekler sonucu ortaya çıkmıştır.

'sürekli ek bölüm yazacaksan 2. Kitaba başla.'diye yorumlar alacak olmaktan çekindiğim için çok çok ekstra istekler olmadıkça ek bölüm yazmayacağım.

2. Kitap yazamam, ki bu konu aydınlatılması gereken bir mesele. Üniversite sınav dönemindeyim ve açıkçası Jungkook ve Min Ae'nın ilişkisi artık ön görülebilir, sıkıcı ve monoton olmaya başladı.

İnkar etmeyin. Çok duydum bunu.

Neyse çok konuştum, şimdilik bu kadar.

Yazmayı plandığım bir ek bölüm yok ama bangtan beni şaşırttıkça yeni şeyler gelir belki.

Normalde bölüm konuşmasını sonda yapardım ama bildirim panelinde görüp 'bu ne?' dedikten sonra hemen bir açıklama okuyun istedim.

Sizi seviyorum.

-hae ♥️✨🥂🌹


"Üşürsün, şurada asılı olan ceketi giy."dedi Yoongi.

Kalbim nereye atacağını, ne için atacağını şaşırmıştı, sanki pompaladığı kan damarlarımı yakıyordu.

Min Yoongi ceketini giyip dışarı çıkmaya hazırlanırken öylece onu izliyordum.

Yoongi kafasıni kaldırıp, "Ee?"dedi. "Hadisene."

"Ah, peki."diyerek ani bir hareketlenmeye gösterdiği ceketi giydim.

Jungkook'un ceketi. Parfümünden belliydi.

Yoongi surat ifademde bunu anladığımı fark edip bana yandan bir gülüş gönderdi.

"Haydi gidelim."diyerek bana kapıyı açarak yol verdi.

Kafamla onaylayıp onu takip ettim.

Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki yerinden çıkacağıni düşündüm.

"Araba kullanmayı sevmem."dedi. "Bu yüzden yürüyerek Han Nehri kenarına gidebiliriz."

Yürümek ve Han Nehri Kenarı bir araya gelince aklım sadece romantik film sahnelerini bana sunarak beni ödüllendirdi.

Ah hadi ama, kalbim sanki demir bir bileyeydi ve iki ucu farkli kutupları göşteren bir mıknatısla çekiliyor gibiydi.

Hayı Min Ae, öyle değil.

Gözümün önünde sadece Jungkook'un gözleri beliriyordu. Sadece ona ait olan şeyleri seviyordum ben.

Çalışırken çattığı kaşlarının yanı sıra, kıstığı gözlerinin yanında çıkan kaz ayaklarını seviyordum mesela.

Güldüğünde alt dudağının sol tarafında, yerinin kusurusuz olmayışı bile kusursuz olan benine doğru kayarak yamulmasını seviyordum.

Alnına düşen saçları onu bunaltığında sağa sola sallamasını seviyordum.

Aslında alnını da bir ayrı seviyorum. Beyaz teninin en masum haliydi.

Burnunun ucundaki, kenarındaki benlerini seviyordum.

Wrecker ; 𝐣𝐣𝐤 [ᴇɴᴅᴇᴅ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin