Seyirciler arasında yer alırken en azından en önde oturuyorum diye düşündüm.
Henüz konuklar sandalyelerine yerleşmemişti. Açıkçası şu an alanda olduklarına da pek emin değildim çünkü etraf biraz fazla sakindi.
Arkamızda sırasıyla Moonsan, Yoona, Jaehee ve Haemin oturuyordu. Her biri öyle özenli hazırlanmıştı ki saçlarımı sadece bukleli bıraktığım için biraz pişmandım. Ama bu benim suçum değildi ki, yeni boyanan saçlar kolay şekil almıyordu.
En başta Jongbin olmak üzere sağ tarafımda Jungwoo, sol tarafım da da Jungyoung vardı.
Sahne önü olmak güzel bir his olsa da sahne üzeri daha cazip geliyordu.
Ukala biri gibi hissetmeye başlaşam bile isteklerimi bastıramıyordum. Hala sahneye çıkmışlığım yoktu ve bu istekle yanıp tutuşuyordum. İster istemez karşımda bulunan billboard sahnesi beni hayallere sürüklüyordu.
Salon çığlık ve alkışlarla dolmaya başladığında konukların gelmeye başladığını anlayıp hayal aleminden sıyrıldım.
Açıkçası ilk görmek istediğim kisi Taylor Swift'ti. Gizliden gizliye ona hayran olduğumu kabul etmek zorundayım.
Ama orada olan her sanatçı sadece telefonumun ekranında yaşıyormuş gibi hissetiğim için onları canlı görmek fazlaca heyecan uyandırıcıydı.
Jungwoo sabırsıca bacaklarını sallamaya başladı, "Bu tören ne zaman başlayacak?"diye sordu.
"Neden oppa?"diye karşılık verdi Jungyoung. "Bir yere yetişmeyeceğiz ya."
"Mv editlemelerinde olmak istiyorum."dediğinde biraz suçlu hissettim.
Geçtiğimiz günlerde neredeyse sadece klip çekimi için otelden dışarı çıkmıştık ve bu bana grupdan başka bir şey önemsemiyormuşum gibi hissettirmişti.
Ama Jungwoo'nun bu tavrı bana hiç de öyle olmadığını gösterdi. Burada oturmuş Jungkook'un güzel gövdesini görmeyi bekliyordum ama o bir an önce işine dönmek istiyordu.
Jongbin "Buraya eğlenmeye geldik hyung."diyerek kolunu Jungwoo'nun omzuna koydu.
"Tadını çıkaralım arkadaşlar."dedim. "Sonuçta buraya ancak bir yıl sonra gelebileceğiz."
Jungwoo kaşlarını çattı, "Bir yıl sonra buraya gelebilecek kadar boş vaktimiz olacağını mı düşünüyorsun?"diye sordu.
"Hayır, ama şirket her törene bütün stajer ve idolleri götürmüyor mu?"dedim ben de. "Programımız ona göre ayaralanacaktır."
Jungwoo cevap vermedi ama dizlerini sallamaya devam etti.
Kötü hissettim, hem de çok kötü.
Sanki grubun geleceği için hiç endişelenmiyormuş gibi hissettim.
Bunu açıkça söylemek istedim ama kimsenin keyfini daha fazla bozasım yoktu.
Çığlıklar insanların boğazlarının yırtılacağı seviyelere yükseldiğinde bizimkilerin geldiğini anladım.
Heyecanla, bütün fangirl duygularımla arkaya döndüm. Bi gün ışığı gibi herkesin içinde paylıyorlardı. Jungkook'un yüzünü inceleyip ne düşündüğünü anlamaya çalıştım.
Gözlerini seyirciler arasında bir tarama yaparak gezdiridiğinde beni aradığını anladım.
Ona buradayım diye bağırmak, el sallamak, kendimi belli etmek istiyordum ama salona girdiğimden beri insanların beni tanıdıklarını belli edercesine tepki göstermeleri biraz gerilmemi sağlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrecker ; 𝐣𝐣𝐤 [ᴇɴᴅᴇᴅ]
FanficJeon Jungkook sadece biasımı değil kalbimi de kırıyordu. "Biz su ve ışık gibiyiz, aramızdaki mesafelerin önemi yok. Günün başında ve sonunda mutlaka bir araya geliyoruz„ -from hae to him its all for him. #1 in Hayran Kurgu #1 in BTS #1 in...