47

13.3K 917 140
                                    

Face time'ın bekletme sesi yüzünden aklımı kaçıracaktım.

"Sinirli gözüküyorsun."diyen sesini duyduğumda telefona kafa atmama ramak kalmıştı.

"Ah, seni merak ediyorum."dedim.

Güldü, telefon ekranından da olsa bunu görmek harikaydı.

"Seni çok özledim."diyerek dramatik bir biçimde kendimi yatağa bıraktığımda yatak dalgalandığı için geri düştüm.

Kahkaha sesi odamda yankılandığında melek gibi hissettim.

"Ben de seni çok özledim."dedi. "Ve sadece bir kaç saat oldu."

"Evet, saat farkı.."diyerek ofladım.

"Uyku vaktindeyim."dedi.

Pencereye doğru bakarak, "Benim de yeni uyanmam gerek sanırım."dedim.

"Zaman nasıl geçecek bilmiyorum."dedi. Etrafına baktığımda otel odasında olduğunu gördüm.

"Pekala, biraz uyumakla başlayabilirsin."dedim.

"Ah, seni görmemden önemli değil."dedi. Ama bu cümlenin ortasında esnemişti.

"Evet, tabi."diyerek gözlerimi devirdim. "Uyu."

Konuyu dağıtma girişimine girişti, "Evin durumu nasıl?"

"Hayır, konumuz bu değil."diyerek olataya gelmedim.

O ise beni umursamadan, "Düğün ne zamanmış?"diye sordu.

O böyle biriydi. İstediğini almadan asla bir işin peşini bırakmazdı. Böyle ufak bir meselene dile galip gelebilen olmak onun için onur vericiydi.

"Jóella'nın karnı belirginleşmeden? Bilemiyorum."dedim.

"Açıkçası Jóella'nın karnı.."derken Jóella diyemediği için kendini tekrar etmeye zorladı. "Jóel- Jóella'nın karnı belirginleşmeden zamanında programım boş mu bilmiyorum."dediğinde başarmıştı.

"Davetli olduğunu nerden çıkardın?"diyerek onu oyuna getirneye hazırlandım. "Aslında madem konuyu açık. Sana annemin ilişkimizibonaylamadığını söylemem gerekli."diyerek bir K-drama'da baş rolü hak ettim.

"Yo, hayır."diyerek alylı bir şekilde güldüğünde artık rolde kalmam mümkün değildi. "Beni davet ettiler. Biliyorum çünkü davetiye göndermişler."dedi.

"Davetiye mi? Bundan haberim yok."dedim

"Ah evet."diyerek çantasına eğildi. Beyaz bur kağıt parçasını ekrana tuttu.

"Sende davetiye varsa tarihi de bilmelisin öyle değil mi? Bundan benim bile haberim yok. Hatta bir davetoyenin varlığından bile haberim yok."diyerek isyan ettim.

"Unutuyorsun galiba, Fransızca bilmiyorum ben. Bu davetiyeyi nasıl okuyayım ki?"dedi.

"Rakamların uluslararası olduğunu sanıyordum. Tarih ölçütlerinin de."diyerek onunla dalga geçtim.

"Parisi görmek istiyorum."dedi. "Seni Pariste görmek istiyorum."dediğinde gözlerinin rengi koyulaşmıştı.

"Kankaların The Chainsmokers'ın sarkısına bir gönerme mi bu?"dediğimde deli gibi sırıtıyordum.

Cevap olarak şarkıyı söylemeye başladığinda kamerayı öptüm.

"Kötü haber, biz Pariste yaşamıyoruz."dedim.

"Bu oraya gitmemize engel mi?"dedi. "Herkes balayına Parise gider."

Şaşınlıkla ona baktım, "Balayı düşünecek kıvama geldin mi?"diye sordum.

"Açıkçası çocuklarımıza isim bile koydum."dediğinde yataktaki duruşumu düzelttim.

"Benim hakkımla böyle köklü fikirlerinin olması.. beni sevindirdi."dedim.

Ekrana yaklaşarak, "İnan bana senin hakkında çok fena fikirlerim de var."dedi. "Tışörtün öyle çıkarılası duruyor ki.."

"Bir hafta boyunca görüşmeyecek bir çift için fazla zorlayıcı konuşuyorsun."diyerek onu uyardım.

"Haklısın."diyerek gözlerini kapadı. Kafasını geri attığında gözüken adem elması ise çoktan beni fethetmişti.

"Pejala artık uyku vakti, cidden."dedim.

"Pekala, pekala. Bak ışıkları kapatıyorum."diyerek dediğini yaptı. "Günaydın sevgilim."dedi.

"İyi geceler."dedim.

-

Jóella'nın gelinlik provasına gitmemeyi tercih ederek Jòshua'nın bekarlığa veda partisi planının yapılacağı evde kalmayı tercih etmek tam bir işkenceydi.

Alt katta müzik setini denerken beynimi uyuşturcaklardı, ki bilgilendireyim Fransızca rap dinlediğinizde zevk almak istiyorsanız ya kafanızın güzel olmalı ya da zevksiz olmanız gerekir.

Kulaklıkları kulağıma artık o kadar çok bastırıyordum ki sanırım bir uzvuma dönüşmüştü.

BTS'in fan meetingini seyrediyordum ve üyelerden biri sevgilim bile olsa japon fanları kıskanıp orada olmak istiyordum. Bu seviye bir çirkinliği kendime yakıştıramasam da isteğim buydu. Ona yapışık hayta devam etmek.

Diğer bir taraftan fanlarla eğlendiklerini ve beraber mutlu olduklarını görmek harika hissetiriyordu.

Daha sonra telefonum Naver'in bir makalenin popülerleşmesi ile gönderdiği bildirimle titredi.

BTS'den Jeon Jungkook'un sevgilisi kim?

Soo Min Fragile Ae.

Daha ismimi doğru yazamamışlardı...

Big Hit'de 6 aydır stajerlik yapan Min Ae yarı Fransız. Son haftalarda Jungkook ile çalışmaya başlamış. Beraber etkinliklerde görülen ikilinin fotoğraflarının yeni yeni ortaya dökülüyor.

Min Ae şu anda henüz çıkış yapmamış bir grubun üyesi. Ayrıca GRL'nin Naver albümün sözleri de ona ait.

İkilinin peşinde kalmaya devam edeceğiz. Kpop sektörünün en gözde çifti olma yolunda ilerleyen çift ile ilgili yeni bilgileri en kısa zamanda yayınlayacağız.

Korkmaya başlamam için bu yeterliydi.

Ama daha fenası oldu.

Bir önceki Fransa tatilinde tanıştığım kızlar odamı bastı.

Moroé, Sue ve Elsa tam takım buradaydı.

"Her şeyi duymak istiyoruz."diye haykıran kız sanırım Monroé'ydu.

Sakince yorganına altından çıktığımda bu sıcak havada bile Jungkook'un sweatshirt'ünü giydiğimi odadaki herkes fark etti.

-

Bölümü bitmeden yanlışlıkla yayımlayan Bir Min Hae çizelim.

Kitap hayran kurguda da 19!

19 Benim uğurlu sayımdır. İnanılmaz mutluyum.

Sizi çoooookça seviyorum.

♥️_♥️

Wrecker ; 𝐣𝐣𝐤 [ᴇɴᴅᴇᴅ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin