Yorum bırakmayı unutmayın^^
💎
"Sen ağlıyor musun?" dedi Josh, kapıyı ittirerek içeri girdi. Hermione hızlıca göz yaşlarını sildikten sonra histerik bir kahkaha attı. "Ben mi?" dedi alaycı ses tonu takınarak.
"Pekala ağlamıyordun. Ne olduğunu da sormayacağım." dedikten sonra Hermione'nin yanına oturdu.
"Sahi mi?" dedi Hermione burnunu çekerken. "Sahi.Hadi gel devam edelim. Eğlenceyi kaçırıyorsun."
"Gözlerim kırmızı mı?"
"Hayır geçmiş." dedikten sonra yataktan doğruldu. Hermione'nin elinden tuttuktan sonra onu salona doğru çekiştirdi.
Draco ikisinin birleşen ellerine baktı. Genç kız Draco'nun bakışını fark ettiğinde Josh'ın elini bırakıp kendi yerine geçti. "Hermione bu arada oyunun işleyişini değiştirdik. Şimdi bu kavanozlardaki soruları seçerek yapacağız. Kimsede düşünmek zorunda kalmayacak." dedi Ronald. "Pekala tamam başlayalım."
Thomas ikizinin kulağına sokulup,"İki yüz dolar kazandım Monie." diye fısıldadı gülerek. O sırada şişe çoktan durmuştu. "Blaise, Hermione'ye soruyor." dedi Pansy,"Bu kız ne zaman gelse şişe onda duruyor." diye de ekledi mırıldanarak.
"Pekala doğruluk mu cesaret mi?"
"Doğruluk diyorum." Blaise elini doğruluk kavanozuna daldırıp iyice karıştırdıktan sonra bir soru seçti. Kağıdı açtığında kaşlarını kaldırarak kağıda baktı. "Vücudumda en beğendiğin üç kısım?" dedikten sonra beyaz dişlerini göstererek sırıttı. Herkes Hermione'nin ağzından çıkacak kelimeleri bekliyordu.
"Birincisi son derece uzun ve düz bacakların, kusursuz hatlara sahip yüzün, geniş omuzların ve karın kasların bu kadar." dedikten sonra Blaise'e baktı. "Dört oldu." dedi Astoria tersleyen bir ses tonunda."Fazlası göz çıkarmaz herhalde." Hermione'de aynı ses tonunu taklit ederek Astoria'ya baktı.
Şişeyi alıp hızlıca çevirdi. Bira şişesi uzun bir dönüşten sonra Ginny ve Harry arasında durdu. "Doğruluk mu cesaret mi?" diye sordu Harry sabırsızlıkla.
"Cesaret."
Harry cesaret kavanozunu alıp eline ilk gelen kağıdı aldı. Hızlıca açarak okudu. "Cennette beş dakika." dedikten sonra sevinçle ayağa kalktı. "Tanrım sana şükürler olsun." diye sevinç nidaları ararken Ginny de oturduğu yerden kalktı. Harry'nin elini tutup onu Hermione'nin odasına doğru gittiler. Harry beklediği fırsatı sonunda elde edebilmişti.
Ron ifadesiz kalmaya çalışırken şişeyi alıp hızlıca çevirdi. Marcus ve Draco arasında durdu. Marcus soruyordu,"Doğruluk mu cesaret mi?"
"Cesaret." dedi Draco da. Marcus elini cesaret kavanozuna atıp iyice karıştırdıktan sonra itina ile bir kağıt seçti. Kağıdı açtıktan sonra sesli bir şekilde okumaya koyuldu,"Herkes gözlerini kapasın ve sağından 15. kişiyi dudaklarından öpsün." dedikten sonra herkese teker teker baktı. "E kapayın gözlerinizi."
Draco sağından saymayı başladığında on beşinci kişide durdu. Hermione dudaklarında hissettiği yumuşaklık ile dudakları tebessümle kıvrıldı. Draco onun gülümsediğini hissedebilmişti. Genç adam uzun bir sürenin ardından ilk kez öpüyordu onu, olabildiğince uzun öpmeye çalıştı. Hermione karşılık vermemeye dikkat ederek onun öpüşüne izin verdi. Geri çekildiğinde Hermione yavaşça gözlerini araladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙃𝙤𝙜𝙬𝙖𝙧𝙩𝙨 𝙃𝙞𝙜𝙝𝙨𝙘𝙝𝙤𝙤𝙡
FanfictionBu türde yazılan İLK HARRY POTTER HAYRAN KURGUSUDUR. Haydi Potterhead'ler buraya. Hogwarts Lisesi 1 Eylül'de başlıyor. Burda sarı otobüsler, koridorda dolaplar ve yakışıklı basketbolcular, seksi ponpon kızlar da var. Harry Potter dünyası liseye taşı...