Kitabın YouTube videosunu hala izlemediyseniz. Bölüme başlamadan önce multimedyayı izlemeniz yeterli 🌹💎
Sean Paul - Temperature
Hermione kalabalığın arasına karışıp Ginny'e bakındı fakat onu da göremedi. İlk defa bir partide bu kadar yalnız hissediyordu.
Hermione içeceklerin olduğu masaya yanaştığında eline bir bardak olup masadaki en ağır içkiyi bardağın yarısına kadar doldurdu. Tadını hafifletmesi içinde çok az çilek suyu ekledi.
Hermione bardağı üç yudumda içtikten sonra midesinde oluşan ani bulantıyla yüzünü buruşturdu.
"Fazla içme yoksa yarın sabah doğum günü partini hatırlayamayacaksın."
Hermione Blaise'e dönüp,"Hatırlanacak bir yeri mi kaldı ki? Draco da gitti. Artık beni yalnız bırakacak ne kadar önemli işleri varsa!" derken yapmacık bir şekilde güldü. "İkizin geliyor. Hemde bir kızla." Hermione Blaise'in işaret ettiği tarafa döndüğünde ikizini Alice ile birlikte gülüşürken gördü. Hermione şaşkınlıkla ağzını açarak onları izlemeye devam etti.
"O Alice mi? Yoksa miyop muyum?" Hermione gözlerini kısıp ikisine daha dikkatli baktı. "Blaise lütfen bana öpüşmediklerini söyle." Hermione Blaise'e dönüp üzgün bir ifadeyle ona baktı. "Gidip Alice'i öldüreceğim."
Blaise genç kızın kolundan tutup gitmesini engelledi. "Ne var bunda Hermione, istediğiyle öpüşür. Hem sen beni öpsen Thomas'ın gelip beni öldürmesi mi gerekir?"
"Hayır." diye yanıtladı Hermione omuzlarını düşürerek. "Boşver onları, biraz dans edelim mi moralin yerine gelsin. Draco'yu da merak etme."
Blaise genç kızı belinden yönlendirerek kalabalığın arasına kadar götürdü. Blackler'in yanlarına geldikten sonra genç kızın elinden tutup onu kendi etrafında döndürdükten sonra elini bıraktı.
Hermione geçen her dakika içtiği alkolün etkisiyle her şeyi daha umursamaz oluyordu. Draco ve Thomas'ı çoktan unutmuştu bile.
"Ginny'i gördün mü?" diye sordu Hermione bağırarak. Aynı zamanda deli gibi zıplıyordu. "O partiden erken ayrıldı. Dean ile çıkıyor duymadın mı?"
"Yuh devenin hörgücü. Ginny'nin seni sevdiğini sanıyordum." diye bağırdı Hermione siyahi çocuğun kulağına doğru. "Bende öyle sanıyordum." İkisi birbirine bir süre baktıktan sonra Hermione histerik bir kahkaha attı.
Lady Bee ft. Feliciana - That Paper
"Bu şarkıya bayılırım!" Hermione çocuksu sevincinden sonra kendini daha bir enerjik hissetti. Kafasını sağa dola sallayarak saçlarının birbirine karışmasına izin verdi. Genç kız üzerindeki tişörtü çıkardıktan sonra tişörtünü kot şortunun cebine sıkıştırdı. Böyle daha iyiydi.
Hermione sırıtını okulundan bir arkadaşının sırtına yaslamıştı ama bunun farkında bile değildi. Çünkü herkes müzik eşliğinde deli gibi dans ediyordu. Bu arada da komşular artık sabrını taşırmak üzereydi. Belkide son bir kaç saatleri kalmıştı. Bu partinin sonu ya yatakta ya da polisten kaçarak bitecekti.
Luna evde bulduğu bütün toz boyaları aldıktan sonra kalabalığın içine karıştı. Elini yeşil toz boyaya daldırdıktan sonra boyaları olabildiğince yükseğe fırlattı. Kendisi de dahil herkes yeşile boyanmıştı. Şimdi ise sıra pembe, mor ve mavideydi. Havayı rengarenk toz bulutu kapladığında Luna görevini yetine getirmişcesine sevindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙃𝙤𝙜𝙬𝙖𝙧𝙩𝙨 𝙃𝙞𝙜𝙝𝙨𝙘𝙝𝙤𝙤𝙡
FanfictionBu türde yazılan İLK HARRY POTTER HAYRAN KURGUSUDUR. Haydi Potterhead'ler buraya. Hogwarts Lisesi 1 Eylül'de başlıyor. Burda sarı otobüsler, koridorda dolaplar ve yakışıklı basketbolcular, seksi ponpon kızlar da var. Harry Potter dünyası liseye taşı...