𝙃𝙤𝙜𝙬𝙖𝙧𝙩𝙨 𝙃𝙞𝙜𝙝𝙨𝙘𝙝𝙤𝙤𝙡

1.8

2K için teşekkürler 🌹
Yorum bırakmayı unutmayın.
Multimedyayı izlemeyi unutmayın, #TeamThomas bir el kaldırsın bakalım ⭐️

💎

"Hadi ya?" dedi Thomas boş bakışlarla Draco'yu kısık gözlerle izlerken. "O kadar kolay mı?"

Thomas içeri girip Draco ve Hermione'nin arasına girdi ağır ağır yürüyerek. Hermione'yi tamamen arkasına alarak Draco'nun önünde dimdik durdu. Thomas,  Draco'dan uzundu. Böylelikle ona yukardan bakmak Thomas'ı daha da cesaretlendiriyordu.

"Thomas, önümden çekil." dedi Draco sakince. "Sana daha önce de söylemiştim. Hermione'den uzak dur." Thomas dişlerini birbirine kenetleyerek Draco'ya gönderebileceği en soğuk bakışını gönderdi. "Hermione ile aramızdaki şeye karışamazsın."

"Öyle mi? Ben aranızda bir şey olduğunu sanmıyorum. Eğer gerçekten birinin ilki olmak istiyorsan seni keyifle beceririm."  dedi Thomas yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştirerek. Genç adamın dudağındaki yara bandı onun daha çekici görünmesini sağlamıştı.

"Demek erkeklerden hoşlanıyorsun." dedi Draco alayla."Eğer erkeklerden hoşlansaydım seni becermek gibi bir hataya düşmezdim amigo." Thomas kollarını göğsünde birleştirip Draco'ya sinir bozucu bir gülümseme gönderdi. Hermione ise içinden Draco'ya gülüyordu.

"Eğer ikizimle tekrar sevgili falan olmayı düşünüyorsan bu düşünceyi hemen aklı dan kov derim. Çünkü karşında tekrar kandırabileceğin bir Hermione yok." dedi Thomas son derece sakin bir şekilde. Draco'nun kulağına yaklaşıp,"Çünkü arkasında ben varım, anlıyor musun?" diye fısıldadı ve ona ispanyolca bir küfür savurdu. "Hijo de puta."

Draco ise bir şey demeden evi terk etti.

"Ne performanstı ama!" diye sevindi Hermione, aynı zamanda şaşkındı da. İkizinden böyle cümleler beklemiyordu. Onu genelde futbol takımından korkan ve onu okulda koruyan biri olduğunu sanırdı. Fakat şu an tam tersi olmuştu.

"Haddinin bildirilmesi gerekiyordu ve bunu senin yapacağını da hiç sanmıyordum. Bir daha Draco'ya yüz verdiğini görürsem o zaman beni yok say." dedi uyaran bir ses tonunda Thomas. "Şimdi şu yerdeki zımbırtıları nereye atıyorsan at gözüm görmesin." diye ekledikten sonra odadan çıktı dalgalı saçlı çocuk.

Genç kız olduğu yerde durup derin bir nefes alıp verdi. "Tamam Hermione, bundan sonra Draco'nun adını bile ağzına almayacaksın. Ondan nefret edeceksin ve." Genç kız duraksayıp,"Onun bir daha canını yakmasına izin vermeyeceksin." dedi sakince.

Hermione yere saçılan şeyleri hızlıca toparlayıp kutuya geri koydu. Fakat yatağının altına kaçan bir fotoğrafı fark edememişti. Kutuyu dolabının üstüne koyduktan sonra telefonunu almak için yatağın öbür tarafına geçti.

Telefonunu yerden aldıktan sonra orta tuşa basarak bildirim menüsünü görüntüledi. Ne mesaj ne de arama vardı. Hermione umursamayak telefonunu arka cebine attı.

Ders zilinin çalmasına daha çok vardı, okula geri dönmeyi düşünüyordu. Genç kız çantasını almak için salona geçti. Çantasını koltuktan aldıktan sonra sırtına geçirip salondan çıktı. Merdivenlerin başına gelip Thomas'a seslendi.

"Ben gidiyorum!"

Hermione bir kaç saniye bekledikten sonra,"Thomas gidiyorum ben!" diye seslendi tekrar. Hermione geri cevap alamadığı için söylenerek merdivenlerden çıktı. Thomas'ın odasına girdiğinde hiç beklemediği bir manzara ile karşılaştı.