4.7

1.1K 92 237
                                    

🖤

"Blaise ne zaman geliyor?" diye sordu genç kız gevrek dolu kasesine sarılırken. "Bilmem birazdan gelir heralde." Thomas buzdolabının kapağını açmış boş boş bakınıyordu. Noel tatilinde oldukları için bir kaç gündür okula gitmemişti. Nihayet puding almaya karar verdikten sonra dolabın kapağını örtüp çekmeceden bir kaşık aldı, Hermione ve sevgilisinin yanına geçti. Saat gece on biri gösteriyordu.

"Annemlerin büyükbabamın yanına gitmiş olmaları iyi oldu. Ne zamandır evde yalnız kalmak istiyorduk." Genç kız başını ikizinin göğsüne yasladıktan sonra kasesindeki gevreği yemeye koyuldu. Diğer tarafına da Alice başını koymuştu. Kedisi Boncuk da hemen yanlarında kasesinden süt içiyor ve arada salonu turluyordu. Thomas'ta eline kumandayı almış televizyonda kanalları geziniyordu. "Senin Leo televizyon programına çıkacakmış. Ellen'a."

"Leo Malfoy mu? Şu Draco'nun abisi." derken Alice başını kaldırıp Hermione'ye baktı.

Hermione başını kaldırıp ikizine ve sevgilisine ters ters baktı. "O benim Leo'm falan değil. Onunla aramızdaki her şey biteli yıllar oldu Thomas."

Genç oğlan gülümsedikten sonra bir film kanalında durdu. Üçü de sessizce Hızlı ve Öfkeli 5'i izlerken zilin çalmasıyla Hermione ayağa kalktı. "Ben kapıya bakarım." dedikten sonra kaseyi sehpaya bıraktı ve bir elini siyah eşofman tarzı şortunun cebine sokuşturdu.

Hermione kapıyı açar açmaz çıplak bacaklarına vuran soğuk hava ile titredi. Üzerinde de ince askılı bir üst vardı. "İçeri gel." dedi siyahi çocuğa, aynı zamanda titriyordu. Blaise içeri girdiğinde ilk ayakkabılarını çıkardı, Hermione'de kapıyı örtüyordu. Genç adam elindeki kese kağıdını Hermione'ye verdikten sonra ceketini kapının yanındaki askılığa astı. İkisi kısa süren sarılmanın ardından salona geçti.

"Ee yarın geceki parti için hazır mısınız?" diye sordu Blaise gülümseyerek. Thomas ise birden gerilmişti, çünkü partinin organizasyonda en çok sözü geçenlerden biriydi. Bundan Hermione'nin haberi yoktu. Alice'de bunu biliyordu. "Eh hazır sayılırız. Böylesine büyük bir partinin yılbaşı gecesine denk getirilmesi çok iyi olmuş." Hermione yapmacık bir heyecanla bir kaç kez yerinde sekti. Ardından elindeki yiyecek dolu kese kağıdını mutfağa bıraktı.

Blaise, Thomas'ın gergin halini fark ettiğinde Hermione'nin mutfakta olmasından faydalanıp çocuğun yanına oturdu. "Ona söylemedin dimi?" diye sordu sessizce tek kaşını kaldırmış Thomas'a bakıyordu. "Hayır Blaise söylemedi, yüz kere dedim söyle diye!" derken Alice gözlerini devirdi.

"Neyi söyliyeyim ona uyuşturucu kaçakçısı olduğumu mu?" diye söyledi genç oğlan dişlerini birbirine bastırarak. "Saçmalıyorsun. Kaçakçı falan değilsin, kaçakçı biri varsa o da Draco'dur, o istemedi mi senden bunu." Blaise omzunu silktikten sonra arkasına yaslandı. "Sağol ya çok rahatladım şimdi."

Hermione'nin salona geri gelmesiyle üçü de genç kıza döndü. "Hadi otur Hermione filme devam edelim." Alice kumandayı eline aldığında sesi biraz daha yükseltti. Thomas kolunu sevgilinin omzuna attıktan sonra onu biraz daha kendine çekti. Bu sırada Hermione ikizinin yanına oturmaktan vazgeçip Blaise'in yanına geçti. 

Thomas elini sevgilisinin tişörtünden içeriye doğru soktuğunda Alice'in sağ göğsünü avucu arasına aldı. Blaise ve Hermione'de onlara bakıyordu. "Ne bakıyorsunuz hiç mi sevgili görmediniz?" diye söylendi Thomas. Ardından Alice'in saçlarından öptü. İki genç bir süre filmi izledikten sonra yukarı çıkmaya karar verdiler.

"Yemin ederim biraz daha fingirdeşselerdi kusacaktım!" Hermione ayaklarını ortadaki sehpaya doğru uzatıp koltukta rahat bir pozisyona geldi. Ardından kedisini kucağına alıp başını okşamaya başladı. "Ama sen başka biriyle fingirdeşirken Thomas'dan anlayışlı olmasını bekliyorsan bunu seninde yapman gerekir. Bencilce davranıyorsun." Blaise böyle dediğinde genç kız huzursuzca kıpırdandı.

𝙃𝙤𝙜𝙬𝙖𝙧𝙩𝙨 𝙃𝙞𝙜𝙝𝙨𝙘𝙝𝙤𝙤𝙡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin