Bu türde yazılan İLK HARRY POTTER HAYRAN KURGUSUDUR.
Haydi Potterhead'ler buraya. Hogwarts Lisesi 1 Eylül'de başlıyor. Burda sarı otobüsler, koridorda dolaplar ve yakışıklı basketbolcular, seksi ponpon kızlar da var. Harry Potter dünyası liseye taşı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
19k için teşekkürler
🌈
"Şimdi de Blaise'e mi kur yapmaya başladın?" diye sordu Draco cüretkar bir tavırda. Elinde tuttuğu anahtarı Hermione'nin yatağına bıraktıktan sonra büyük adımlar eşliğinde Hermione'nin önüne doğru yürüdü. Başını hafifçe savurarak dağınık olan saçlarını toplarlamaya çalıştı. "Yok daha neler! Biri senin burda olduğunu anlamadan çık evimden Draco. Özellikle de Thomas."
Sarışın çocuk eliyle kızın saçlarını narince geriye doğru ittirdi. Yüzünde çarpık bir gülümsemeyle kızın açılan boynuna doğru yaklaştı. Diliyle alt dudağını ıslattıktan sonra dudaklarını kızın boynuyla buluşturdu. Hermione, Draco'nun pahalı olduğunu anladığı parfümünün kokusunu ciğerlerinin en uç köşelerine kadar çekti.
Daha fazlasını isteyen Draco elini kızın ceketinin içine doğru sokup bel kıvrımına yerleştirdi ve oradan kalçalarına doğru kaydırdı. Genç kız dişlerini birbirine bastırarak sabır dilercesine tavana doğru baktı. Ellerini Draco'nun göğsüne koyduktan sonra onu sertçe geriye ittirdi.
"Ben senin istediğin zaman gelip rahatça öpüp koklayabileceğin bir kız değilim. Eğer böyle bir kız arıyorsan gidip Astoria ilesevişebilirsin." dedi tek düze bir sesle, kollarını göğsünde birleştirdikten sonra hafif kısık gözlerle Draco'ya baktı.
"Çok istiyorsan giderim. Gidebileceğimi biliyorsun." dedi sarışın çocuk meydan okurcasına. "Güle güle, selamı mı da söylersin. Ayrıca Thomas odama gelir ve senin burda olduğunu öğrenirse seni çok kötü yapar."
"Bir öpücük verirsen giderim. Ama dudaktan." derken Draco işaret parmağıyla bir hareketini yaptı. Zil zurna sarhoştu. Kızın evine başarıyla gelebilmesi bile mucizeydi.
Genç kız ceketini çıkardıktan sonra kapısının arkasında bulunan askılığa astı, ardından kapıyı kilitledi. "Biraz bekle de geceliğimi giyeyim." dedi arkası dönükken. Hermione uzun kollusunu çıkardıktan sonra onu hızlıca dürüp dolabına koydu, ayakkabılarını ve çoraplarını çıkardı. Draco ise yatağa oturup onun soyunuşunu izlemeye koyuldu. Yüzünde aptalca bir gülüş vardı. Nereye baktığını bile bilmiyor gibiydi.
Genç kız pantolonu da özensizce katladıktan sonra dolabına koydu. Sütyeninin kancasını çıkardı ve onuda hızlıca omuzlarından çıkardı, eğilip dolabın altındaki çekmeceye koydu. Draco'nun yanında soyunup giyinmekten utanmıyordu. Görmediği bir yeri olmadığına göre dert etmesi gereken bir şey de yoktu.
"Yetmiş beş taktığına bahse girerim." diye mırıldandı Draco. Genç kız sadece başını çevirerek Draco'ya baktı. "Pardon?"
