Bu bölümü biricik Ezra Miller'e adıyorum.
2 Ocak 2018, bugün Hermione'nin okula dönüş günüydü. Yılbaşı gecesi her ne kadar Astoria ve Pansy onun hayatını berbat etmeye çalışmış olsada Hermione asla yenik düşmedi, düşmeyecekti. Dün gece ikizinin yapmış olduğu o motivasyon konuşması, kalbinin bütün bedenime özgüven pompalamasına neden olmuştu. Küllerinden yeniden doğan Anka kuşundan farksızdı. En azından öyle hissediyordu.Genç kız üzerine, sırtında büyük harfler ile "GRANGER" yazan amigoluk yaptığı uzun kollu formasını giymişti, kışınları her zaman uzun kollu ve kumaşı biraz daha kalın olan formasını giyerdi. Dizlerinin altına kadar üç tane siyah çizgisi olan bir çorap çekmiş ve Adidas ayakkabılarını giymişti. Saçlarını ise at kuyruğu yaparak sıkıca bağlamış ve gözlerinin biraz daha çekik durmasını sağlamıştı. Makyajını ise sade tutmuş, kırmızı bir parlatıcı ve yoğun bir rimelle tamamlamıştı.
"Dersin ne?" diye sordu Thomas kendisine bakan insanları görmezden gelerek. Ellerini ceketinin ceplerine sokuşturmuş koridorda öylesine yürüyordu. Genç kız ise ikizini duymamış ve sanki podyuma çıkmış bir edayla yürümeye devam etti. Ta ki birine omzuyla çarpıp kitaplarını yere düşürene kadar.
"Önüne bak!" diye ciyakladı ikinci sınıflardan bir kız yere dağılan kitaplarını toplamaya çalışırken. Hermione ise,"Affedersin." dedikten sonra kızın yanından uzaklaştı.
"İnsanlar çok kaba." diye mırıldandı Thomas ikizinin kolundan tutarken. Genç kız ise dolabının önüne geldiğinde durdu ve ikizine döndü. "Boşver." dedikten sonra omzunu silkti. "Dersin ne?" diye sordu Thomas tekrardan. Hermione de dolabını açmış çantasındaki fazla kitapları dolaba bırakıyordu.
"Beden eğitimi, Ginny söyledi, cuma günü final maçı varmış. Sanırım prova yapacağız. Bu seferkinde bende varım." Hermione dolabını örttükten sonra dolabını kilitledi ve anahtarını çantasının ön gözüne koydu. "Bende yine tribünde oturup maçı seyredeceğim." Thomas güldüğünde Hermione ikizinin omzunu çimdikledi.
"Günaydın Hermione!"
Harry ikizlerin arkasından yetişmiş ve Hermione'nin koluna girmişti. "Nasılsın? Daha iyi misin?" diye sordu. Partide olanları kast ettiğini Hermione hemen anlamıştı. "Merak etme çok iyiyim. Her zamanki gibi o iki suratsız şeytanın oyunuydu." derken Hermione omzunu silkti. Harry'de o iki şeytanın Pansy ve Astoria olduğunu anlamıştı. "Artık lens mi takıyorsun? Seni bayağıdır gözlüksüz görüyorum." diye sordu genç kız. "Ben lense başlayalı bir yıl oldu Hermione nasıl hatırlamazsın!"
Hermione bir an Harry'nin bu espiriyi yapmamış olduğunu düşündü. "Tanrı aşkına bu iğrenç espiriyi yapmak zorunda mıydın?" Hermione de gülmüştü. "Hatırlattığın iyi oldu gidip Alice'e bu berbat espiriyi yapacağım." Thomas çantasının saplarından tuttuktan sonra koşarak koridorda kayboldu. İkisi de ortak işleyecekleri beden eğitimi dersi için spor salonuna gittiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙃𝙤𝙜𝙬𝙖𝙧𝙩𝙨 𝙃𝙞𝙜𝙝𝙨𝙘𝙝𝙤𝙤𝙡
FanfictionBu türde yazılan İLK HARRY POTTER HAYRAN KURGUSUDUR. Haydi Potterhead'ler buraya. Hogwarts Lisesi 1 Eylül'de başlıyor. Burda sarı otobüsler, koridorda dolaplar ve yakışıklı basketbolcular, seksi ponpon kızlar da var. Harry Potter dünyası liseye taşı...