𝙃𝙤𝙜𝙬𝙖𝙧𝙩𝙨 𝙃𝙞𝙜𝙝𝙨𝙘𝙝𝙤𝙤𝙡

2.3

💎

Hermione ve takımı lisanslarını heyete bıraktıktan sonra kendilerine ayrılan bölüme geçtiler. Onlar üçüncü sıradaydı. Kocaman spor salonunda tribünler neredeyse dolu sayılırdı. Mavi zemin üzerine çizilmiş beyaz çizgilerde, "USA National Cheerlading Championship." yazıyordu ve zemini aydınlatan büyük spot ışıkları tavana asılmıştı.

"Hadi gelin dua edelim." dedi Hermione takımına. Bunun üzerine herkes yuvarlak oluşturup birbirlerinin ellerinden tuttular.

"Yüce tanrım, bugün bizlere başarı ve güç bahşet. Arı gibi çalışan bu takımın emeklerinin karşılığını ver. Bizler senin çocuklarınız. Bizi koru. Amin."

Hepsi bir ağızdan amin dedikten sonra teker teker birbirlerine sarıldılar. Onlar için artık heyecanlı ve aksiyonlu bir dönem başlamıştı.

"Demek dua ediyorsunuz? Duadan fazlasına ihtiyacınız olacak." dedi tiz bir ses. Hermione ve takımı sağ taraflarından gelen sese döndüklerinde Ilvermorny Lisesinin takım kaptanı Samantha vardı. Onlarda ikinci sırada oldukları için hemen yan yana duruyorlardı. Genç kız biraz daha öne gelip esmer kızla karşı karşıya geldi. Ginny ve Thomas dışında onları dinleyen yoktu.

"Önce bir silkelen şampiyon takımın kaptanıyla konuşuyorsun." dedi Hermione kollarını göğsünde birleştirip. Genç kızın boyu 1.70 cm civarındaydı. Çoğu kızdan uzun olması onu daha özgüven sahibi bir konuma getiriyordu.

"Bizim okulda herkesin dilinde senin adın dolanıyor Hermione." dedi esmer kız Hermione'in adını bilerek yanlış telaffuz edip. Esmer kız biraz daha Hermione'ye yaklaşıp,"Takımındaki bütün erkeklerle yattığını söylüyorlar. Ben olsam bu dedikoduyu biraz ciddiye alırdım." diyerek gülümsedi.

"Sen kendi işine baksana!" dedi Thomas ikizinin bileğinden kavrayıp onu kendine doğru asıldı. "Boşver Hermione kışkırtmak için yapıyor." diye mırıldandı Thomas.

Genç kız aklına gelen ilk cümleyi söylemek için arkasını döndü,"Umarım dans pistinde o koca kıçını üç kişi kaldırmak zorunda kalır." diye bağırdı esmer kıza. Samantha ise cevap vermeden takımının arasına karıştı. Bu cümle üzerine Ginny ve Thomas birbirine bakarak güldüler. "Ne? Bunu fazlasıyla hak etti." dedi Hermione. O cümleden sonra morali eski haline dönmüştü. 

Genç kız,"Herkes beni dinlesin. Tuvaleti olan varsa şimdi gitsin, sonra ben çok sıkıştım gidebilir miyim diye izin almak yok!" dedi. Patroniçe tavırları onu o yapan şeylerden biriydi. Herkes Hermione'yi böyle seviyor ve kabul ediyordu. 

Hermione bugünün doğum günü olduğunu da biliyordu fakat henüz kimse kutlamamıştı. İkizi bile!  Hermione ikizine bunu hatırlatmak için Thomas'ın yanına geçip yavaşça koluna girdi.

"Bugün çok önemli bir gün. Öyle değil mi?" dedi en sevecen ses tonunu kullanarak. Thomas her şey biliyordu fakat Hermione'ye belli etmemesi gerekiyordu. En azından Draco ile öyle konuşmuşlardı. "Evet biliyorum çok önemli bir gün," dedi Thomas bütün ciddiyetiyle "hayatımda ilk defa bir dans yarışmasına katılıyorum. Çok heyecanlıyım!" diye devam etti bu sefer sevinerek. Genç kız bozuntuya vermeden ikizine gülümsedi. Doğum günü düşüncelerini yarışma ertesine bırakarak genç kız yarışmaya odaklandı.

Nihayet spor salonunda sunucunun anonsu duyulduğunda büyük alkışlar eşliğinde program başladı. Bugün ki yarışma şehir kanalından canlı yayınla bütün Los Angeles'taki televizyonlardan izlenebiliyordu.