𝙃𝙤𝙜𝙬𝙖𝙧𝙩𝙨 𝙃𝙞𝙜𝙝𝙨𝙘𝙝𝙤𝙤𝙡

4.6

İzlemeyenler için kitabın YouTube videosu multimedyada ♥️

⭐️

"Mutlu noeller!" diye bağırarak ikizinin yatağına atladı Hermione. Dizlerinin üstünde dikilerek yatakta hafifçe zıplamaya başladı. Thomas ise irkilerek uyandı. Bu tarz uyanmaları sevmiyordu. "Lanet olsun düzgünce uyandıramaz mıydın?" dedi, yeni uyandığı için sesi olduğunan daha kalın çıkmıştı. Thomas yatağından doğrulduktan sonra yatak başlığına yaslanıp gözlerini ovuşturdu. Bir süre boş boş bakınarak hayatı sorguladıktan sonra ikizine döndü.

"Sana da mutlu noeller." diyerek Hermione'ye sarıldı. Geri çekilirken Hermione'nin yanağını dudaklarını bastırarak öptü. Genç kız, küçük bir çocukmuş gibi ikizinin kucağına yerleşip göğsüne yaslandı. O da daha demin kalktığı için siyaha yakın kahverengi saçları dağınıktı. "Cama baksana kar yağıyor. Uzun zamandır kar görmemiştim." dedi çocuksu bir sevinçle. "Bak sen şu tanrının işine."

Hermione ikizinin kucağından inip ayağa kalktı. "Hadi yürü gidip hediyelerimizi açalım. Annem dedi ki, hayranlarımdan bile hediye varmış." Hermione gülümseyerek işaret parmağını göğsüne koydu. "Benim hayranlarım." derken omuz silkti. Thomas ise dudaklarını büzüp vay canına diyormuş gibi ikizine baktı. "Hadi giyin güzelce aşağı gel tamam mı?" dedi Hermione gülümseyerek. Odadan çıktığında koşar adım merdivenlerden indi.

Salona vardığında camın kenarında duran ve süslerden kendisi görünmeyen noel ağacının başına oturdu. Salonun her köşesi kırmızı ve yeşil noel süsleriyle doluydu.. "İstersen kahvaltıdan sonra başla tatlım. Biraz fazlalar." diye seslendi annesi Hermione'ye mutfaktan. O da noel sabahı için hazırladığı kurabiyeleri fırına veriyordu. "Sorun değil ben hallederim!"

Hermione önce bir kaç hayranından gelen hediyelerden birini eline aldı. "Kitaba benziyor." diye mırıldandı. Hediye paketini açtıktan sonra kitabın üzerinde kocamanca İncil yazıyordu ve üzerine tutturulmuş bir not vardı. Hermione onu seslice okudu. "Umarım bu İncil sana doğru yolu gösterir. Sevgiler Christina" Genç kız ironik bir şekilde güldükten sonra incili koltuğa bıraktı.

"Pekte hayran sayılmaz ha?"

Thomas öyle söyleyince Hermione oturduğu yerden ikizine döndü. "Hayranlarım beni düşünüyor bi kere." diyerek omuz silkti Hermione. Aslında fazlaca alınmıştı. Hermione diğer hayranlardan gelen hediyeleri açmaya devam etti.

*

"Teşekkür ederim Elisa." diye mırıldandı Hermione. Dokuzuncu incilini de koltuğa bıraktıktan sonra öfkeyle diğer hediyelere döndü. "Ama ben protestan değilim. Instagram bioma katolik yazayım da bundan sonra yanlış İncil göndermesinler." diye söylendi genç kız her kelimenin üzerine ayrı ayrı vurgulayarak.

"Neyse bunları Ebay'de satarız." diye mırıldandı Thomas, para kazanacaksa eğer her şeyi yapabilirdi. "Aklını mı kaçırdım? İnciller satılmaz, tanrının kitabından bahsediyoruz, aptal çocuk kitaplarından değil. Bunlar günah defterine işleniyor. Hatırlatayım dedim." dedi Hermione ikizine bakmadan, çünkü Draco'dan gelen noel hediyesini açmakla meşguldü.

"Bunu söyleyecek en son kişisin Isabelle." 

Genç kız oflayarak açılmak bilmeyen kaplamayı yırtmaya karar verdi. Üzerinde Cartier  yazan geniş yüzeyli bir kutu ellerinde duruyordu. Hermione kutuyu yavaşça açtığında ağzı kocaman bir 'o' olmuştu. "Yüce tanrım." diye mırıldandı. Kutuda gümüş renkli, yılan desenli ve üzerinde zümrütten taşlar bulunan pahalı bir kolye bulunuyordu. "Bu şey muhteşemmiş." diyerek kolyeyi eline aldı. Kolye tamı tamına 56 bin dolardı. Hermione bunu bilse eğer kolyeyi tutmaya bile korkardı. "Draco işte ne bekliyordun. Adamın parası var alıyor." Thomas son cümleyi daha sessiz söylese de Hermione onu duymuştu. Genç kız pahalı kolyeyi elinde tutarak ikizinin adı yazılı olduğu hediye paketini aldı. Son derece büyük bir paketti. İçinde birden fazla hediye bulunuyordu.