𝙃𝙤𝙜𝙬𝙖𝙧𝙩𝙨 𝙃𝙞𝙜𝙝𝙨𝙘𝙝𝙤𝙤𝙡

3.8

💎

Hermione arabaya bindikten sonra Draco'ya dönerek,"Beni eve bırakabilir misin? Arkadaşın olarak."

"Tamam seni evine götüreceğim. Ya ailen?" diye sordu Draco arabayı çalıştırırken. "Umrumda değil Draco bir kaç kez daha tokat yemeye razıyım, alıştım artık,"!Hermione derin bir nefes aldıktan sonra yavaşça geri verdi. Minik kedi miyavladığında elini kedinin başının üzerine koydu ve okşamaya başladı. Draco ise Hermione'nin söylediği bu son cümleye takılmıştı. Alıştım artık.

"İçerde ne oldu anlatmayacak mısın?" diye sordu Draco, bir kaç saniyeliğine Hermione'ye baktıktan sonra tekrar yola odaklandı. Üzerinde hala koyu lacivert renkli Kaptan Amerika kostümü vardı. Hermione bu cümle üzerine tekrar Draco'ya döndü. "Bir şey yok. Boşver." dedi. Draco da ona ısrar etmemişti.

Gözlerini araladığında çok ışıklı bir caddeden geçtiklerini fark etti. Camı yarıya kadar açtığında yüzüne vuran ani rüzgarla birazda olsun rahatlamış hissetti.

Hermione tablet boyutu kadar büyük olan ekrana dokunduğunda rastgele bir şarkı açtı ve arkasına yaslandı. Cam açık olduğu için kucağındaki kediyi daha sıkı tuttu. "Bak sana yemin ederim abim dünyadaki en iyi insanlardan biridir. Seni asla kırmak istememiştir. Muhtemelen sarhoştu ve-" Hermione Draco'nun sözününü kesti ve devam etti. "Bizi birlikteyken görmüş!" dedi yüksek sesle. "Barıştığımızı zannediyor."

Draco bir kaç saniyeliğine Hermione'ye döndü. "Hadi boşver gidip dondurma yiyelim." dedi gülümseyerek genç adam. Bunun üzerine ise Hermione gözlerini devirdi. "Hadi ama biraz moralin düzelir. Hem arkadaşız biz unuttun mu?" dedi Draco kinayeli bir ses tonunda, sağ elini direksiyondan çektikten sonra Hermione'nin yanağından makas aldı ve kızın yanağını iyice sündürdü.

"Pekala tamam." diye mııldandı Hermione. Draco ise bir elini direksiyondan alıp Hermione'nin dizine koydu ve yavaşça okşadı. Kedi ise Hermione'nin kucağına atladığında bacağını yırtmıştı. "Boncuk sakin ol!" dedi Hermione.

"Boncuk, güzel isimmiş." Draco gülümsediğinde Hermione'de gülümsedi. Genç adam cebinden telefonunu çıkardığında Hermione'ye uzatıp, "Al hadi, Youtube'dan istediğin müziği aç."  dedi. Hermione güzel bir müzik açarken Draco'da yol kenarında durmuş Hermione ve kendisin için dondurma alıyordu. Arabaya döndüğünde Hermione'ye dondurmasını uzattı ve yol kenarından ayrıldı. İki gençte dondurmaları bitene kadar konuşmamışlardı. Hermione şarkıyı değiştirmek için telefonu aldığında telefon titremeye başkadı.

"Astoria arıyor." dediğinde Draco telefonu almak için uzandı ama Hermione vermedi. "Sağa dönsene Draco evim Silver Lake'te mi benim?" diye çıkıştı Hermione. "Evinin nerede olduğunu biliyorum Hermione."

"Telefonu açacağım, ben yokmuş gibi konuşmaya devam et, tabi benden sakladığın bir şey yoksa." Hermione son cümleyi kaşlarını kaldırarak söyledi. Draco'nun telefonu arabası ile bağlantılı olduğu için Astoria'nın adı ve resmi ekranda da görünüyordu. Hermione aramayı kabul etmek için ekrandaki yeşil yere dokundu.

"Açman neden bu kadar uzun sürdü Draco?" diye sorduğunda Hermione de ağzını eğerek Astoria'nın taklidini yaptı.

"Araba kullanıyorum."

"Bana geleceğine söz vermiştin? Nerdesin evde seni bekliyorum."

Draco gözlerini devirdiğinde konuşmaya devam etti, "Bir kaç işim var, onları hallettikten sonra gelirim." Genç adam son kelimeyi söylerken Hermione'ye baktı. Hermione ise gayet tepkisiz konuşmaları dinliyordu.