🌙
Leo direksiyonun yanında bulunan düğmeye bastığında araba melodik bir sesle çalıştı. Draco'nun arabaları her zaman böyle insanı hayran bırakacak şekilde ses çıkarıyordu. Thomas kapıyı örttükten sonra nefesini yavaşça vererek koltuğa yaslandı. Hermione,Draco ve Alice'de arka koltuğa oturmuştu.
"Kaşın çok kötü kanıyor, sanırım burdan kemiğini görebiliyorum." Hermione, Draco'ya biraz daha yaklaşıp kaşını inceledi. "Oraya pamuk koymalıyız."
"Senin dizlerin ne durumda?" Thomas arka koltuktaki ikizine baktıktan sonra Draco'ya döndü. "Draco'nun kaşından iyidir." dedikten sonra omzunu silkti. Sarışın çocuk elini kaşına koyup kanamayı durdurmaya çalıştı. "Öyle yapma mikrop kapar," Hermione Draco'nun elini çekiştirip,"Thomas orda peçete ya da herhangi bir şey yok mu?" diye sordu endişeyle. Leo da sadece arabayı sürüyor ve sesini çıkartmıyordu. "Ben ilk yardım kurslarına katılmıştım. Belki bir şeyler yapabilirim." diye mırıldandı Hermione'nin yanında oturan Alice.
"Torpidoda vardı" diye cevapladı Draco Thomas'dan önce. Yarası hala kanıyordu. "Hastaneye mi gitsek?" diye sordu Leo, dikiz aynasından Draco ve Hermione'ye bakarak. Fakat üçü bir anda "Hayır!" cevabını verdi. "Hayır çünkü çok ciddi bir durum yok, kendimiz hallederiz. Alice de ilk yardım biliyormuş o halleder." diye devam Etti Draco. Çünkü hastaneye gitseler sabaha kadar orda tutukacaklarından emindi ve bunu hiç mi hiç istemiyordu. Üstelik tahlil yaparlarsa kanında uyuşturucu çıkması onun başını belaya sokardı.
Thomas ıslak mendili ikizine uzattığında önüne döndü ve kollarını göğsünde birleştirdi. Hermione bir kaç tane ıslak mendil alıp Draco'nun yüzüne ve boynuna akan kanları silmeye çalıştı,"Ya ben yaparım sen bırak!" dedi Hermione, Draco elinden ıslak mendilleri almaya çalışırken. Çocuk inkar etmeden Hermione'nin yapmasına izin verdi.
"Yaranı da mı temizlesek?" diye sordu genç adamın kaşına bakarken, elindeki kanlı mendili yere bırakıp temiz olanı Draco'nun kaşına bastırdı. Genç adam dişlerini sıkarak acı dolu bir ses çıkardı. Mendil alkollü olduğu için canı cidden yanmıştı. "İyi olacaksın ama."
"Bana da ıslak mendil ver bende üzerindeki yazıları temizleyeyim."
Hermione gülümseyerek paketi Alice'e uzattı. Arabada tuhaf, bilinmeyen bir gerginlik vardı.
"Pekala sağa çek." dedi Thomas yanında oturan sarışın gence. Leo ise hiç konuşmadan onun dediğini yaptı. Fakat hızlı gittikleri için marketten neredeyse elli metre ilerde durmuşlardı. "Ben gidip bir şeyler alacağım. Sonra Blackler ile Venice Sahili'nde buluşuruz." Thomas emniyet kemerini çözdükten sonra arabadan indi. Bir kaç yara bandı, pamuk, tentürdiyot, kuru peçete ve su alacaktı. Yılbaşı olduğu için açık bir market bulmaları büyük şanstı.
Hermione, Draco'nun tarafındaki camı açtığında ikisininde yüzüne serin hava çarptı, genç kız fazlasıyla rahatlamış hissetti. "Draco ben-" Genç kız yanındaki çocuğa döndüğünde yanaklarından süzülen iri damlalara baktı. Araba karanlıktı fakat dışarıdan vuran ışıkla onu rahatlıkla görebiliyordu. Draco dirseğini kapıya yaslamış ve elini de şakak kemiğine yaslamıştı. Hermione konuşmaktan vazgeçip başını Draco'nun göğsüne yasladı ve ona sarıldı. Bir süre böyle bekledikten sonra, "Senin suçun değildi, bilemezdin." diye mırıldandı. Alice ise kızın bacağındaki yazıları silmeye devam ediyor ve sessizce onları dinliyordu.
"Kendini suçlama artık. Rezil olan kişi benim asıl benim ağlamam gerekiyor." Hermione bu cümleden sonra güldü fakat Draco şimdi daha kötü hissediyordu. Şöför koltuğunda oturan Leo'da onları dikiz aynasından izliyor ve orada hiç yokmuş gibi davranıyordu. Hatta Hermione onun varlığını bile unutmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙃𝙤𝙜𝙬𝙖𝙧𝙩𝙨 𝙃𝙞𝙜𝙝𝙨𝙘𝙝𝙤𝙤𝙡
FanfictionBu türde yazılan İLK HARRY POTTER HAYRAN KURGUSUDUR. Haydi Potterhead'ler buraya. Hogwarts Lisesi 1 Eylül'de başlıyor. Burda sarı otobüsler, koridorda dolaplar ve yakışıklı basketbolcular, seksi ponpon kızlar da var. Harry Potter dünyası liseye taşı...