Bu türde yazılan İLK HARRY POTTER HAYRAN KURGUSUDUR.
Haydi Potterhead'ler buraya. Hogwarts Lisesi 1 Eylül'de başlıyor. Burda sarı otobüsler, koridorda dolaplar ve yakışıklı basketbolcular, seksi ponpon kızlar da var. Harry Potter dünyası liseye taşı...
İyi ki doğdun Harry Potter ve JK Rowling. Bize bu muhteşem dünyayı verdiğin için sana minnettarız.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌈
Draco Malfoy babasının telefonuyla okuldan çıkar çıkmaz eve gelmişti. Babası telefonda ona önemli bir şey söyleyeceklerini ve hiç vakit kaybetmeden eve gelmesini söylemişti. Draco ise babasının dediğini yapmış okuldan çıkar çıkmaz on dakika içinde o büyük evine gelmişti.
"Draco, babanla biz bir karar verdik ve-" Narcissa eşine kaçamak bir bakış attıktan sonra karşısındaki koltukta endişeyle oturan oğluna baktı. "Ve bana sormadan benim hakkımda karar verdiniz öyle mi?." dedi sarışın oğlan işaret parmağını göğsüne doğrultarak. "Verdiğimiz bu karar senin içinde geleceğin içinde çok iyi olur Draco." dedi babası sakin bir ses tonunda ve koltuğa yaslanmış bir şekilde. "Vay canına, cidden tebrik ederim yani şimdiden geleceğimi düşünmeye başlamışsınız!" Draco her kelimede ellerini daha yüksek bir sesle çırpıyordu ve yüzüne tiksinç bir ifade yerleştirdi.
"Ukalalık yapmayı bırak Draco, berbat bir hayatın var buna çeki düzen vermen gerekiyor." dedi Narcissa kocasının aksine daha ılımlı konuşuyordu. Arada bir pahalı ince küpelerine dokunuyor ve inci gerdanlığını düzeltiyordu.
"Ben hayatımdan memnunum. Ayrıca on sekiz yaşındayım. Benim adıma kararlar veremezsiniz!" dedi genç oğlan tükürürcesine, yaslandığı koltuktan doğrulup dirseklerini dizlerine yasladı ve sol ayağını ritmik bir şekilde yere vurmaya başladı. "Draco seni Hogwarts'tan almaya karar verdik. Sömestr tatiline bir aydan daha az kaldı ve ikinci yarıyılı özel ve köklü bir okulda devam etmeni düşünüyoruz." dedi genç oğlanın annesi gülümseyerek. Draco ise bunun gülünecek bir tarafının olmadığını düşündü bir anda.
Sarışın oğlan yüzünde oluşan şok ifadesiyle hızlıca koltuktan kalktı. "Şaka dimi? Baba? Şaka. Anne? Yapmayın lütfen, ben bu okuldan mezun olmak istiyorum." dedi hızlı hızlı, kelimelerin çoğunu söylerken yalayıp yutmuştu.
"Bunu abinde onayladı." diye ekledi Lucius ayağa kalkerken. Pahalı, siyah ve afilli duran ceketini düzelttikten sonra oğluna döndü. "Abimin canı cehenneme. Başka okula falan gidemem. Ben takım kaptanıyım ve bir sürü arkadaş-" Genç adam bir sürü sebep saymak için ağzını açmıştı ama babasının soğuk sesi kendi sesinin bıçak gibi kesilmesine sebep olmuştu. "Hermione Granger ile daha fazla yakınlaş diye mi? Kızın adı son zamanlarda herkesin ağzında sakız gibi çiğneniyor. Yine de ondan uzak dur. Bir kaç ünlü isimle takıldığı zaman seni tamamen unutacak bir kız için üzülmek istemezsin herhalde." dedi omzunusu silkerek, ardından Draco'nun sıraladığı itiraz cümlelerine kulak asmadan evden çıkıp toplantısına yetişmek üzere arabasına bindi.
