Calum: O arabanın tekerleklerinin her biri kaç dolara mal oluyor senin haberin var mı?
Devon: Ne?
Calum: Emin ol senin saçma sapan bisikletini satsan bir tekerinin gazını doldurmaya bile paran yetmez.
Calum: Sadece söylüyorum.
Devon: Arabanın tekerleklerini patlattığım için pişman değilim, eğer söylemeye çalıştığın şey buysa.
Calum: Pekala.
Calum: Böylesine yüzsüz birinin pişman olmasını beklemiyordum zaten.
Devon: HAHAMCÇAJSLSMNSNDKSLMXLA
Devon: Yüzsüzlük?
Devon: Şu an kolunun altında dolaştırdığın kızın telefon numarasını erkekler tuvaletine yazanın sen olduğunu biliyoruz.
Devon: Yüzsüzlük sence kimin için daha uygun bir terim?
Calum: Ciddiye almıyorum. Bu şekilde yaşanıyor.
Devon: Daha on sekiz yaşındasın.
Devon: Büyükbabam gibi konuşuyorsun ve Etna'nın böyle erkeklerden hoşlandığını zannetmiyorum.
Calum: Siz kızların iyi arkadaş olduğunuzu sanıyordum.
Devon: Hatamdan döndüğüm için mutluyum.
Calum: Yeni gelen çocuk Etna'dan daha mı iyi?
Devon: O çocuğun bir adı var, Michael.
Devon: Ve eğer bu kadar merak ediyorsan, evet.
Devon: Harika biri. Her buluştuğumuzda manikür yapıp sen ve senin gibilerle ilgili anılarını anlatmıyor.
Calum: Aranızda ne geçtiğini merak ediyorum.
Calum: Luke'a sırılsıklam aşık olmana rağmen grubumuzdan uzaklaşmak senin için iyi olmadı.
Devon: Siktir.
Devon: Bekle, sen Luke'u nereden biliyorsun?
Calum: Güzelim Luke aptal olabilir ama ben değilim:)
Calum: Ona bakarken kurduğun ıslak hayallerin güzel yeşil gözlerinden okunuyor.
Calum: Aslına bakarsan dahil olmayı çok isterdim.
Devon: Tek kelime bile etme, beni anladın mı?
Devon: Luke'a hiçbir şey söylemeyeceğim.
Calum: Awww minik prenses, beyaz atlı prensini kulesinde uzaktan uzağa mı sevecek yoksa:)
Devon: Biliyor musun?
Devon: Sırf Etna'ya sinir olduğum için hıncımı senin arabandan çıkarmıştım ama.
Devon: İyi ki de yapmışım.
Devon: Tam bir piç kurususun.
Calum: Teşekkür ederim.
—————————————•
Bir diğer klişeler klişesi lise drama hikayelerimden yani çok da şey yapmamak lazım,,,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He(art) || hood
FanfictionSenin gözlerinde, beni olmak istediğim gibi tarif eden bir şey vardı.