Calum: Güzel tişört.
Calum: Tarzını sevdim.
Calum: Ama çok fazla 90'lardan giyiniyorsun.
Calum: Bunu sıkıcı bulan birçok kişi var.
Devon: Kim mesela sen mi?
Calum: Tarzını sevdiğimi söyledim, çok değil yalnızca iki saniye önce falan.
Devon: Bunu öğrenmek hayatımı değiştirdi.
Calum: Aslında değişikliğe ihtiyacın var evet.
Devon: Sen ne saçmalıyorsun?
Devon: Daha geçen gün beni terslemedin mi?
Calum: Taze kan hoşuma gidiyor.
Devon: Kalan hayatına bir karasinek olarak devam etmeye karar verdin yani.
Calum: Pekala kabul ediyorum, bu komikti.
Devon: Bak, şu an tam olarak bir şeyin ortasındayım.
Devon: Aynı anda iki işi birden yapamıyorum.
Calum: Antrenmanı seyrettiğinin farkındayım.
Calum: Daha doğrusu üstsüz dolaşıp kendini sergileyen Luke'u.
Devon: Amerikan futbolu ilgimi çekiyor.
Calum: A-ha tabi.
Calum: Utanmasam top yerine Luke'u kullanıyoruz da bu yüzden gözlerin pür dikkat topta dolaşıyor zannedeceğim.
Devon: Sen işine baksana.
Devon: Sana ne benim kimi seyrettiğimden.
Devon: Nasıl olsa seni seyretmiyorum, neden bundan bu kadar rahatsız oluyorsun ki?
Calum: Bak sen.
Calum: Az önce sana göz kırptı:)
Calum: Robert Lisesi'nin yeni gözde çifti yolda mı acaba.
Devon: Lanet olsun!
Calum: Özür dilerim.
Calum: Topu kafana atmak istememiştim.
Devon: Siktir git.
Devon: Beni rezil ettin!
Calum: Arada olur öyle şeyler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He(art) || hood
FanfictionSenin gözlerinde, beni olmak istediğim gibi tarif eden bir şey vardı.