Calum: Bugün Luke ve seni konuşurken gördüm.
Calum: Dolapların orada.
Devon: Ah, evet.
Devon: Dürüst olmak gerekirse nasıl yanıma gelip bana selam verdiğini ben de anlamadım.
Calum: Ee?
Devon: Ne ee?
Calum: Ne konuştuğunuzu anlatmayacak mısın?
Devon: Bu konuyla ilgilendiğini bilmiyordum.
Calum: Sadece merak.
Devon: Bir keresinde fazla merak kediyi öldürür dediğini hatırlıyorum.
Calum: O işime gelmeyen meraklı sorular soran ağızları kapama yöntemim.
Devon: Yani bu konu işine geliyor.
Calum: Luke yakın arkadaşım.
Calum: Aranızda ne olduğunu merak ediyorum.
Devon: Bir şey yok.
Devon: Neden Etna ile konuşmadığımızı ve sizinle oturmadığımı falan sordu.
Devon: Kibar bir yaklaşımı vardı.
Calum: Anladım.
Calum: Bu kadar yani?
Devon: Elbette bu kadar değil.
Devon: Her detayı sana anlatamam öyle değil mi?
Calum: Sanki bu akşam sevişmek için randevulaşmışsınız gibi konuşma.
Devon: Nereden bilebilirsin ki:)
Calum: Siktir.
Calum: Sen ciddi misin?
Calum: Nasıl ama?
Devon: 90'ların azizesi görünümümün altında bir seks tanrıçasının yattığını sen söylemiştin.
Devon: Belki Luke bunu görmüştür:)
Calum: Aptal aptal konuşup beni çileden çıkartma.
Calum: Ona platoniksin diye gidip öylece sevişemezsiniz.
Devon: Neden ama kulağa gayet güzel geliyor.
Calum: Sen ne saçmalıyorsun?
Calum: Kendine karşı bu kadar mı saygısızsın?
Devon: Hey hey.
Devon: Sakin ol koca oğlan.
Devon: Yalnızca seninle dalga geçiyordum.
Calum: Böyle konuların dalgası olmaz.
Devon: Sen de dalga geçiyorsun sanıyordum.
Devon: Kızdırmak istememiştim.
Calum: Kızmadım.
Calum: Sadece kızların kendilerini bazen bu kadar çaresiz görmelerine katlanamıyorum.
Devon: Feministiz anlaşılan.
Calum: En son hatırladığım kadarıyla feminist olmak için de cinsiyet ayrımına ihtiyaç yoktu.
Calum: Benedict Cumberbatch bile kadınlarla aynı maaşı almayacaksa film tekliflerini kabul etmiyor.
Devon: Calum sakin olur musun?
Devon: Neden bu kadar öfkelisin?
Calum: İşim var.
Devon: Pekala.
Devon: Sonra görüşürüz.
Devon: Sanırım?
Calum: Sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He(art) || hood
FanfictionSenin gözlerinde, beni olmak istediğim gibi tarif eden bir şey vardı.