Calum: Hayatta mısın?
Devon: Ölmedim ama yaşıyor da sayılmam.
Calum: Bu ciddi bir paradoks.
Calum: Her neyse.
Calum: Bugün Dawn'a bakmaya gelememişsin.
Calum: Mali hastalandığını söyledi.
Calum: Michael'ın tüm gün tek başına dolaşmasından bir şeyler olduğunu anlamıştım zaten.
Devon: Üşüttüm biraz:(
Devon: Karnım ağrıyor ya da ağrım bittiğinde midem bulanıyor.
Devon: Babamın yaptığı nane limonları çıkarmaktan epey yoruldum.
Calum: Biraz daha soğukta üzerinde sadece penye bir tişörtle oturursan zatürre olabilirsin, ölünceye kadar dene olur mu?
Devon: Lütfen ebeveynlerim gibi konuşma:(
Calum: Hayır ölmeye bu kadar meyilliysen seni arabamla ezebilirim söylemen yeterli.
Devon: Vay canına.
Devon: Benden bu kadar kurtulmak istediğini bilmiyordum.
Calum: Şakaydı.
Calum: Gülmedin mi?
Devon: Calum az önceki espriye kimse gülmez.
Calum: Espri anlayışımız uyuşmuyorsa yapabilecek bir şey yok.
Devon: Pekala...
Calum: Partiye gidemiyor olman Luke için üzücü olmuş olmalı.
Calum: Beyaz atlı prens hasta yatağında yatan prensesini ziyaret etti mi bari?
Devon: Hayır.
Devon: Michael biraz önce çıktı zaten.
Devon: Umrunda olduğum başka bir arkadaşım yok.
Calum: Ben de sizin evin oralardayım.
Devon: Dawn'ın yanına gideceğini sanıyordum.
Calum: Onları alıp bize getirdim, haftasonu için bizde kalacaklar.
Calum: Kuzey yakadayım yani.
Calum: Size çok da yakınım üstelik.
Devon: Ah.
Devon: Yani.
Devon: Uğramak ister misin?
Calum: Sen ister misin?
Devon: Benim için fark etmez.
Devon: Sıska bir şeytanla sevgili olan ben değilim.
Calum: Devon bunu kaç kez konuştuk?
Devon: Her neyse.
Devon: Söylemedim farz et.
Calum: Film falan izler miyiz birlikte?
Devon: Yani, eğer izlemek istersen tabii.
Devon: Ama izlerken sıkılıp uyuya kalma ihtimalim yüzde iki yüz falan.
Calum: Pencereni açık bırak.
Devon: Donarak öleyim mi ne istiyorsun?
Calum: Hayır aptal.
Calum: Baban beni tanımıyorsa ön kapıdan girmek istemiyorum da ondan.
Devon: Normal insanlar genelde öyle yaparlar ama?
Devon: Seni yemez.
Devon: Zaten annemle birlikte derneğin yemeğine gidecekler on dakika sonra.
Calum: Tamam öyleyse.
Calum: Yiyecek bir şeyler ister misin?
Devon: TANRIM.
Devon: LÜTFEN BEŞ PAKET KADAR FALAN SOUR PATCH ALIR MISIN
Calum: Yanımda kusarsan ben temizlemem.
Devon: Gözlerimi deviriyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He(art) || hood
FanfictionSenin gözlerinde, beni olmak istediğim gibi tarif eden bir şey vardı.