He(art) || hood

1.3

Calum: Sadece Mali öyle yapmamı istediği için yapıyorum.

Calum: Yarın normalde Dawn'la ilgilenmen gereken gün değilmiş ama senden bir gününü ona ayırıp ayıramayacağını sormamı istedi.

Devon: Demek ona tanıştığımızı ve sende numaram olduğunu söyleyebilecek kadar erkekliğin varmış.

Devon: Şaşırtıcı buldum doğrusu.

Calum: Sadece soruma cevap vermen yeterliydi ama iğnelemeye bu kadar meraklıysan buyur.

Devon: Dengesizliklerine karnım doydu sanırım.

Devon: Terslemelerine ve nefret dolu bakışlarına da öyle.

Calum: Bu konuşmayı sadece ablam ve yeğenim için yapıyorum.

Calum: Emin ol seni sevmemiş olsalardı asla katlanacağım biri değilsin.

Devon: Bana Etna ile yüzleşmemi söyleyen sendin ama görünüşe bakılırsa sen de benimle yüzleşemiyorsun.

Devon: Bu yaptıklarına sonradan pişman olur musun bilmiyorum.

Devon: Ama gerçekten birinin kalbini kırıyorsun.

Devon: Hem de seni hiç incitmemiş birinin kalbini.

Devon: Ne söylediğimi anlıyor musun?

Calum: Soruma cevap alsam artık.

Calum: Mali bekliyor.

Devon: Yarın haftasonu yani saat kaçta isterse o zaman orada olabilirim.

Calum: Sabah sekizde seni alırım.

Devon: Hayır?

Calum: Benim değil Mali'nin isteği.

Calum: Kırk dakika boyunca çekilecek insan değilsin ama yapabilecek bir şeyim yok.

Devon: Bu konuyu acilen Mali ile konuşmam gerek.

Devon: Birbirimize katlanamadığımızı bilmeli.

Calum: Ne yaparsan yap ama beni bulaştırma.

Calum: Sabah sekizde geleceğim.

Devon: İlk söylediğinde de anlamıştım.

Calum: Tepki vermediğin için tekrarlama gereği duydum.

Devon: Sana karşı çoğu zaman tepkisizim.

Devon: Ve de fazlasıyla ifadesiz.

Calum: Biliyorum.