Calum: Jack Hemmings bizi neden arıyor?
Calum: Sen sanırım biliyorsun.
Devon: Biliyorum da.
Devon: Mesajlaşacak mıyız bu konuyu gerçekten?
Calum: Tabii, doğru söylüyorsun aslında.
Calum: Prensesimiz başına buyruk hareketler sergilemekte bir numara ve o ne isterse hepimiz onu yapacağımız için, çok normal.
Devon: Saçma sapan konuşmasan.
Devon: En azından her şeyi dinledikten sonra yargını yapabilirsin.
Devon: Hiçbir şeyi boş yere yapmadım çünkü.
Calum: O çocuğu sikerim.
Calum: Ayrıca sen yeğenimle ilgili kararlar alabilecek kadar kendini bilirkişi ilan edemezsin.
Devon: Calum.
Calum: Ne?
Devon: Şu anda seninle konuşmak istemiyorum çünkü belli ki anlattığım hiçbir şeyi düzgün anlamayacaksın.
Calum: Konuşacağımızı sana kim söyledi?
Calum: Ben o hadsiz pezevenk herifi önce sana yaklaşacak cesareti bulduğu için bir güzel tebrik edeceğim.
Calum: Sonra gidip Dawn'ı alacağım.
Calum: En son seninle görüşeceğiz.
Devon: Ama bu haksızlık!
Devon: Yanlış olduğunu düşündüğüm tek şey sana söylememem ki bunda da şu verdiğin tepkilere bakacak olursak haksız sayılmam.
Calum: Ha yani orospu çocuğunun önde gideni olan Luke Hemmings'le iş birliği yapman çok doğru, öyle mi?
Devon: İşi kişisele dökmesek:(
Calum: İşin kişiselini de Luke'u da sikerim.
Calum: Seninle çıkmaya başladığımız ilk gün ayağını denk alması için onu uyardım ben.
Calum: Uyarımı dikkate almayacak kadar cesareti varsa sonuçlarına katlanabilecek kadar da götü vardır diye umuyorum.
Devon: KABA KABA KONUŞUP BENİ ÇİLEDEN ÇIKARTMA.
Calum: Sizin evin önündeyim şimdi.
Calum: On saniye içinde seni aşağıda görmezsem babanın av tüfeğini onun kıçına montelerim.
Devon: Geri zekalı.
Calum: Kapat çeneni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He(art) || hood
FanfictionSenin gözlerinde, beni olmak istediğim gibi tarif eden bir şey vardı.