Calum: Sana buradan şarkı söylememi seviyor musun?
Devon: Evet ama.
Devon: Yanımda söylersen daha güzel olabilirdi.
Calum: Sesim o kadar iyi değil.
Calum: Ama neyseki konumuz da bu değil.
Devon: Oh, pekala.
Devon: Tamamen sendeyim.
Calum: Ne zaman geliyorsun?
Calum: Işığı kaybetmeye başladım.
Calum: Asla düzgün yapamayacağım.
Calum: Eğer sen beni etrafta istemiyorsan.
Calum: Gece için çok heyecanlıyım.
Calum: Bütün ihtiyacımız olan senin bisikletin ve benim koskocaman evim.
Calum: Bütün ihtiyacım olan sensin.
Calum: Şimdi beni görmüyor musun?
Calum: Sanırım sana aşık oluyorum, sana aşık oluyorum.
Calum: Bana ihtiyacın yok mu?
Calum: Sanırım sana aşık oluyorum, sana aşık oluyorum.
Calum: Belki fikrini değiştirirsin.
Calum: Sanırım sana aşık oluyorum, sana aşık oluyorum.
Calum: Duman senin gözlerindeyken.
Calum: Çok canlı görünüyorsun.
Calum: Benimle oturmaktan hoşlanıyor musun?
Devon: Belki?
Devon: Arkadaşın olmak istemiyorum.
Devon: Boynunu öpmek istiyorum.
Calum: Beni görmüyor musun?
Devon: Sanırım sana aşık oluyorum, sana aşık oluyorum.
Devon: Bana ihtiyacın yok mu?
Calum: Sanırım sana aşık oluyorum, sana aşık oluyorum.
Devon: Bu grubu bu kadar çok dinlediğini bilmiyordum.
Calum: Oldukça iyiler.
Devon: Evet, öyleler.
Calum: Pekala.
Devon: Bir şey mi söyleyecektin?
Calum: Hayır.
Calum: Yani.
Calum: Sikeyim.
Devon: Pekala, anladım.
Devon: Anlaşılması zor Calum Hood olmaktan uzaklaşmak istemiyorsun sanırım.
Calum: Öyle bir şey değil.
Calum: Ben açıklayamam ve sen de anlamazsın.
Devon: Şu an yaşadığımız karmaşadan daha net olduğuna eminim.
Calum: Üzgünüm.
Calum: Boka batırdım.
Devon: Sorun değil.
Devon: Hayatındaki yerimi büyük görmemiştim.
Calum: Hayır hayır Devon.
Calum: Bunun bizimle bir ilgisi yok.
Calum: Yani evet tamam, var ama
Devon: Geç oldu.
Devon: Yatağa dönmem gerekiyor.
Devon: Sanırım seni sonra görürüm.
Calum: Sikeyim, gel şuraya.
Calum: Konuşmanın ortasında öylece çekip gidemezsin.
Devon: Konuşmuyorsun ki.
Devon: Boktan birkaç tane kelime söylüyorsun.
Devon: Kelimelerini yuvarlayıp duruyorsun.
Devon: Sonra benim anlamayacağımı söylüyorsun.
Devon: Ne yapabilirim ki ben?
Calum: Sadece seni iyi hissettirmeye çalışıyordum.
Devon: Benimle şizofrenmişim gibi konuşma.
Devon: Ben zaten iyiyim.
Devon: İyiydim.
Calum: Tanrı aşkına.
Calum: Sadece sikik bir akşam rahat uyuyamayacak mıyım ben?
Devon: Sanki senin için o kadar da önemliymişim gibi.
Devon: Daha benimle ne bok yediğini bile bilmiyorsun.
Calum: Şuna bak.
Calum: Sen biliyor musun bari?
Calum: Durumumuza yardımcı olabilirsin belki.
Devon: Ben açıklayamam ve sen de anlamazsın.
Calum: Alkışlıyorum Parker.
Calum: Hayatımda aldığım en sikik cevaptı.
Devon: Sanki bunu söyleyen bütün cevaplarında dünyanın en dürüst insanıymış gibi davranıyor.
Devon: Güldürme.
Calum: Ne var biliyor musun?
Devon: Defol git.
Devon: Söyleyeceğin şeyi biliyorum.
Devon: Çünkü hep böyle yaparsın değil mi?
Calum: Etrafımdaki diğer herkese davrandığımdan daha farklı davranıyorum sana.
Devon: Etna'yı benimle aldatarak mı?
Calum: Sen Luke'tan hoşlanıp benimle nasıl sevişebiliyorsun?
Devon: Tanrı aşkına.
Devon: Kötü bir şey söyleyip birbirimizin kalbini kırmadan önce sadece siktir olup git.
Calum: İyi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He(art) || hood
FanfictionSenin gözlerinde, beni olmak istediğim gibi tarif eden bir şey vardı.