3.1

3.5K 277 164
                                    

Calum: Sana buradan şarkı söylememi seviyor musun?

Devon: Evet ama.

Devon: Yanımda söylersen daha güzel olabilirdi.

Calum: Sesim o kadar iyi değil.

Calum: Ama neyseki konumuz da bu değil.

Devon: Oh, pekala.

Devon: Tamamen sendeyim.

Calum: Ne zaman geliyorsun?

Calum: Işığı kaybetmeye başladım.

Calum: Asla düzgün yapamayacağım.

Calum: Eğer sen beni etrafta istemiyorsan.

Calum: Gece için çok heyecanlıyım.

Calum: Bütün ihtiyacımız olan senin bisikletin ve benim koskocaman evim.

Calum: Bütün ihtiyacım olan sensin.

Calum: Şimdi beni görmüyor musun?

Calum: Sanırım sana aşık oluyorum, sana aşık oluyorum.

Calum: Bana ihtiyacın yok mu?

Calum: Sanırım sana aşık oluyorum, sana aşık oluyorum.

Calum: Belki fikrini değiştirirsin.

Calum: Sanırım sana aşık oluyorum, sana aşık oluyorum.

Calum: Duman senin gözlerindeyken.

Calum: Çok canlı görünüyorsun.

Calum: Benimle oturmaktan hoşlanıyor musun?

Devon: Belki?

Devon: Arkadaşın olmak istemiyorum.

Devon: Boynunu öpmek istiyorum.

Calum: Beni görmüyor musun?

Devon: Sanırım sana aşık oluyorum, sana aşık oluyorum.

Devon: Bana ihtiyacın yok mu?

Calum: Sanırım sana aşık oluyorum, sana aşık oluyorum.

Devon: Bu grubu bu kadar çok dinlediğini bilmiyordum.

Calum: Oldukça iyiler.

Devon: Evet, öyleler.

Calum: Pekala.

Devon: Bir şey mi söyleyecektin?

Calum: Hayır.

Calum: Yani.

Calum: Sikeyim.

Devon: Pekala, anladım.

Devon: Anlaşılması zor Calum Hood olmaktan uzaklaşmak istemiyorsun sanırım.

Calum: Öyle bir şey değil.

Calum: Ben açıklayamam ve sen de anlamazsın.

Devon: Şu an yaşadığımız karmaşadan daha net olduğuna eminim.

Calum: Üzgünüm.

Calum: Boka batırdım.

Devon: Sorun değil.

Devon: Hayatındaki yerimi büyük görmemiştim.

Calum: Hayır hayır Devon.

Calum: Bunun bizimle bir ilgisi yok.

Calum: Yani evet tamam, var ama

Devon: Geç oldu.

Devon: Yatağa dönmem gerekiyor.

Devon: Sanırım seni sonra görürüm.

Calum: Sikeyim, gel şuraya.

Calum: Konuşmanın ortasında öylece çekip gidemezsin.

Devon: Konuşmuyorsun ki.

Devon: Boktan birkaç tane kelime söylüyorsun.

Devon: Kelimelerini yuvarlayıp duruyorsun.

Devon: Sonra benim anlamayacağımı söylüyorsun.

Devon: Ne yapabilirim ki ben?

Calum: Sadece seni iyi hissettirmeye çalışıyordum.

Devon: Benimle şizofrenmişim gibi konuşma.

Devon: Ben zaten iyiyim.

Devon: İyiydim.

Calum: Tanrı aşkına.

Calum: Sadece sikik bir akşam rahat uyuyamayacak mıyım ben?

Devon: Sanki senin için o kadar da önemliymişim gibi.

Devon: Daha benimle ne bok yediğini bile bilmiyorsun.

Calum: Şuna bak.

Calum: Sen biliyor musun bari?

Calum: Durumumuza yardımcı olabilirsin belki.

Devon: Ben açıklayamam ve sen de anlamazsın.

Calum: Alkışlıyorum Parker.

Calum: Hayatımda aldığım en sikik cevaptı.

Devon: Sanki bunu söyleyen bütün cevaplarında dünyanın en dürüst insanıymış gibi davranıyor.

Devon: Güldürme.

Calum: Ne var biliyor musun?

Devon: Defol git.

Devon: Söyleyeceğin şeyi biliyorum.

Devon: Çünkü hep böyle yaparsın değil mi?

Calum: Etrafımdaki diğer herkese davrandığımdan daha farklı davranıyorum sana.

Devon: Etna'yı benimle aldatarak mı?

Calum: Sen Luke'tan hoşlanıp benimle nasıl sevişebiliyorsun?

Devon: Tanrı aşkına.

Devon: Kötü bir şey söyleyip birbirimizin kalbini kırmadan önce sadece siktir olup git.

Calum: İyi.

He(art) || hoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin