Twenty

7.8K 384 484
                                    

Fleur izlediğimiz Kevin Hart filmi yüzünden  sürekli güldüğü için göğsüne yasladığım başımın kaymasına bir kez daha sebep oldu.Oflayıp başımı tekrar kaldırdım ve göğsüyle elmacık kemiğinin arasında bir yere yasladım. Aslında şuan bu pozisyonda olmak istediğim kişi elbette patronumdu ama biz buna hayal edilen, gerçekte olan diyorduk. Fleur'a patronumun onda kalmamı teklif ettiğini, benim olumsuz cevap verdiğimi söyleyecektim. Söylemeden önce komedi filmi -Ki özellikle baş rolde Kevin Hart olan bir komedi filmi- açmıştım ki birazdan söyleyeceğim şeye daha sakin tepki verebilsin.

''Şu herif bana patronunu anımsatıyor.''

Ekrana baktığımda gördüğüm manzara gülmeme sebep oldu. Ünlü bir iş adamı aldığı ev cezasından dolayı küvetin içinde ağlıyordu. Aklıma gelen düşünceyle kendimi tutamadım ve başımı arkadaşımın göğsünden kaldırıp kahkaha attım.

''Şu dolandırıcı herifin patronuna böyle bir ceza verdirdiğini düşünsene.''

''Ve sonra koca bebek gibi küvette ağlayan bir adet Harry Styles.''

Birbirimize bakıp kahkaha attığımızda nedense bu fikir saçma bir şekilde hoşuma gitmişti. Bir kaç dakika daha gülmeye devam ettiğimde aklıma o küvette çıplak olacağı gerçeği geldi. Bu gerçekten dolayı gülüşüm yamuk ve şeytani bir gülümsemeye dönüştü. Kaşlarımı yukarı kaldırarak konuştum.

''O küvette ona eşlik edebilirim, anlarsın ya.''

Göz kırptığım sırada Fleur güldü ve başını iki yana salladı.  Ardından ekranda oynayan filmi elinde ki kumandanın devam tuşuna basarak izlemeye başladı. Kıkırdayıp başımı tekrar göğsüne yasladığım sırada Fleur  saçlarımı okşamaya başlamıştı. Çatlak dolandırıcının baskınından sonra birkaç günlüğüne Fleur yanımda kalma kararı vermişti. Eh en yakın arkadaşımın yanımda kalacak olması işime gelmedi desem, yalan söylemiş olurdum.

Öte yandan aklım hala patronumla beraber kalma düşüncesindeydi. Ona karşı gardımı indirmemem lazımdı ancak, onunla aynı evde kalma düşüncesi beni çıldırtıyordu. Her sabah aynı saatte kalkıp hazırlanmak ve sonrasında kahvaltı sofrasında sevişmeye başlayıp tekrar üzerimizi çıkarmak güzel olabilirdi. Hatta onun makyajımı bozacak olmasına bile gerçekten kızmazdım çünkü o, Harry Styles'tı.

''Fleur patronuma bana onunla kalma teklifi sundu ama ben zor kızı oynadığım için hayır dedim.''

Başımı hızlıca kaldırıp aniden söylediğimde bana baktı ve başını sallayıp konuştu.

''Ha iyi yapmışsı...''

Hızlıca bana baktı ve gözlerini kocaman açtı.

''Ne?''

Fleur dehşete düşmüş gibi gözlerini kocaman açarak ve sesini yükselterek sordu. Ondan elbette böyle bir tepki beklediğim için şaşırmamıştım. Ancak Fleur gerçekten beklediğimden fazla şaşkın ve kızmışa benziyordu. Bu yüzden o konuşana kadar sessiz kalmayı tercih ettim ve alt dudağımı dişlerim arasına aldım.

''Gerçekten sen bunu yaptın mı yani?''

''Yaptım evet.''

Dudaklarımı kıvırarak ve sesimi oldukça kısık bir tonda tutarak konuştum. Fleur başını iki yana salladı ve beklediğim gibi hızlıca konuşmaya başladı.

''Sen bir aptalsın, gerçekten aptalsın. Adam sana kalkmış gel benle kal demiş sende gitmişsin reddetmişsin. Yani bunu sana gerçekten soruyorum hangi akla hizmet böyle bir şey yaptın acaba gerizekalı?''

''Fleur...''

Kendimi savunmaya geçeceğim sırada elini kaldırdı ve konuşmamı engelledi. Tamam belki kızmakta haklıydı ancak patronumun gözünde basit biri olamazdım.

Skin | hsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin