Alarm sesi odamda kısıktan yükseğe doğru yankılanmaya başladığında uykum bölündü. Zaten uyku ve uyanıklık arasında kalmıştım ve ne kadar yapmak istemesem de sanırım uyanmak en mantıklısıydı. İstemsizce ve yorgunca gözlerimi açtığımda sırtımda yatan kız arkadaşıma başımı çevirip baktım. Kolunu belime sarmış başını çıplak sırtıma yaslamış uyuyordu. Çalan alarm dün geceden kalma olduğu için onu etkiliyor gibi değildi. Onu uyandırmamaya özen göstererek ilk önce kolunu belimden çektim. Daha sonra yavaşça ileri doğru atılıp başının yastığıma düşmesine izin verdim. Birkaç mırıltı sonrasında çıplak göğsüne çarşafı sardı ve uyumaya devam etti.
Gözlerimi ovuşturarak odamda ki banyoya ilerlerken, rüyamda asistanımla ilgili gördüğüm rüyalar bu sabah biraz fazla 'uyanık' olduğumu bana hatırlattı. Yutkunarak banyoya girdiğimde dün zorla onun yanımda çalışmaya ikna oluşu, dudaklarını defalarca kez yalayıp nefesimi kestiği bütün o dakikalar geldi gözümün önüne.
'Sadece yeni şube açılana kadar'
dedi eşsiz dudaklarını yavaşça hareket ettirerek. Yemin ederim ki dudaklarına yapışıp saatlerce onları öpmek ve bütün vücudumda o dudakları gezdirmesi için ona yalvarmak istedim. Ancak ona attığım adımlar sonucunda yana doğru kayıp benden kaçması ve dün Niall ile çalışmaya devam etmesi beni geriye çekmişti.
Aslında haklıydı ben bile sevgilim olduğu halde bunu saklayıp ona neden ümit verdiğimi daha tam anlamış değildim. Onun bana aldığı tavır ve benimle çalışmak istememesi gayet haklı bir durumdu. Ancak ben onu her zaman yanımda, dizimin dibinde istiyordum. O eşsiz dudaklarını beni azarlamak için değil, beni ağzına almak için kullanmasını istiyordum.
Ilık su vücudumla temasa geçtiğinde titredim ve gözlerimi kapadım. Gece boyunca gördüğüm rüya tekrar gözümde canlanmaya başlamıştı. Asistanım dizleri üzerinde çökmüş aşağıdan gözlerimin içine bakıyordu. Elimi çenesine yerleştirip onu ayağa kaldırırken elleri bacağımdan göğsüme kadar düz bir çizgi halinde yukarı çıkmıştı. Gözlerimin içine bakarak beni kavrarken dudaklarını ısırdı ve fısıltıyla konuştu.
''Beni istiyor musunuz Bay Styles?''
''İstiyorum Olivia.''
Dudaklarında ki şeytani gülümsemeyle boynuma doğru uzanıp ıslak öpücüklerini kavrulan tenime bırakmaya başladı. Aslında tam olarak bundan daha fazlasını rüyamda görmüştüm. Çıplak teninde parmaklarımın izini, gözlerinin içine bakarak aralık dudaklarına nefesimi saldığım sırada içine girişimi ve kollarım arasında çığlıklar attığını...
Bütün bunları gece boyunca rüyamda görmüş ve şu an on beşlik ergen gibi kendimi tatmin ediyordum. Islak vücudumda bıraktığım sert el darbeleri ve gözümün önüne gelen görüntüsü delirmeme yol açacak kadar fazlaydı. Kendimi hızlıca okşarken duvara tutundum ve onu bu duvara yasladığımı hayal ettim. Sanki buradaymış gibi kulağıma üflediği ılık nefesi ve etkileyici ses tonu içimi gıdıklattı. Sadece birkaç saniye sonrasında omuzlarıma tutunup adımı çığlık atarken kasıklarımda ki biriken sıvımın banyonun zeminine aktığını hissettim. Dudağımı ısırıp kısık bir tonda inlerken dizim titremişti.
Islak duvara alnımı yaslayıp derin derin nefesler alırken en kısa zamanda diye fısıldadım. En kısa zamanda ona burada çığlıklar attıracaktım.
****
''Günaydın Bayan Townes.''
Apartmanından çıkan asistanım aniden benimle karşılaşınca irkildi ve geriledi. Yüzüme kendini beğenmiş bir ifade takarak şaşkın suratına bakmayı sürdürdüm. Muhtemelen içinden iki şey geçiriyordu. Bunlardan birisi neden gelip ona haber vermediğim ikincisi, kapının önünde ne işim olduğuydu. Veya en kötü ihtimalle bana sağlam küfürler ediyordu. Benim tercihim elbette küfür etmemesinden yanaydı.