Dudaklarım üzerinde ki dudaklarını refleks olarak onu ittiğimden dolayı, dudaklarımdan ayırmak zorunda kalmıştı. Sık nefesler alarak bana bakan patronum, yutkunup aceleyle bana açıklama yapma niyetine girmiş gibiydi. Ancak ben az önce olanları henüz şimdi kavradığım için, zaman kaybetmeden yapmam gerekeni yaptım. Gömleğinin yakasından kavrayıp onu kendime çektim ve dudaklarımızı tekrar birleştirdim. Büyük elleri sertçe belimi kavrayıp geri-geri adımlamama yardımcı oldu. Bir kaç dakika sonra sırtım odanın kapısına çarptığında inledim.
Sadece bir an için dudaklarımızı ayırıp bana baktıktan sonra tekrar birleştirdi dudaklarımızı. Kapının kilitlenme sesi kulağıma dolarken gözlerimi kapadım ve yüzünü kavradım. Dudakları arasında dudaklarım ezilirken göğsüm hızlıca inip kalkıyordu. Dili çok kısa bir süre sonra dudaklarımın girişinde hissedilince ona izin verdim. Dudaklarımı araladım ve dilinin dudaklarım arasından kaymasına izin verdim. Ellerimi kaydırıp boynuna doladım ve gömleğinin sarmaladığı kol kaslarında ellerimi gezdirdim.
O sırada dili dudaklarım arasından çoktan kaymış dilimi bulduğunda inledim. Kendimi ona bastırıp sürtündüğüm sırada belimde olan elini çekti ve kendini biraz yere indirdi. Hızlıca çıplak bacaklarımdan kavrayıp beni kucağına aldığında nefes almak için geri çekildik. Nefeslerimiz sık bir şekilde dolarken ciğerlerimize, kollarımı boynuna doladım ve etkileyici bir şekilde konuşan patronumu dinledim.
''Beni zorluyorsun Olivia.''
Az önce dudaklarının ve dilinin gezdiği alt dudağımı ısırıp gülerek baktım ona. Yüzümde ki arsız ifade hoşuna gitmiş olacak ki oda aynı ifadeyle güldü. Kapısına yasladığı sırtımı oradan çekip bu seferde duvara yasladı. Sırtımın duvarla sertçe buluşmasından dolayı ufak bir inilti kaçtı dudaklarımdan. Ancak derin bir nefes verip gözlerimi kapatırken tekrar dudaklarımızı birleştirdim. Bu sanki günlerce susuz kalmış ve sonunda suyu bulmuş gibi hissettiriyordu. Açlıkla dudaklarını dudaklarım arasına alıp emerken sırtımı duvardan çekti. Adım attıkça kolları arasında sarsılıyor ve dudaklarımızın uzaklaşmasına yol açıyordu. Öfkeyle alt dudağını dişlerim arasına alıp çekiştirmem karşısında inlemişti.
Çok kısa bir süre sonra beni odasında ki deri koltuğa yatırdığında üzerimde ki yerini alması uzun sürmemişti. Bacaklarımı aralayıp oraya yerleşti ve bana doğru eğildi. Tek bacağımı kaldırıp okşarken dudaklarımızı bu sefer yavaşça birleştirdi. Öpüşmekten dolayı çıkmış olduğu tahmin ettiğim rujlu dudaklarımda dilinin bıraktığı ıslaklık, kasıklarıma baskı yapan sertliği ve bacağımı tüy gibi okşayan elleri kalbimin çıkacak gibi atmasına neden oluyordu. Sağ elimle uzun sayılabilecek saçlarını kavrayıp sıkarken ağzımı açtım ve dilini ağzımın içine kabul ettim.
Dillerimiz sertçe birbirine sürtünürken aynı işlemleri birbirine yaslanmış kasıklarımıza yaptı. Seslice inlediğim sırada bacağımı sertçe bıraktı. Bacağım koltuğa düşerken dudaklarımızı ayırdı ve ıslak dudakları arasına elini getirip parmaklarını diliyle ıslattı. Nefes nefese onu izlerken başını eğdi ve aşağıda onun için sunduğum manzaraya baktı. Beyaz elbisem karnıma kadar açılmış, beyaz dantelli çamaşırımı gözler önüne seriyordu. Ayrıca vücuduma anın heyecanıyla sıcak basmış ve biraz terlemişti ancak o bunu önemsememişti, tıpkı benim gibi. Alnında biriken ter damlalarını silmek adına önüne düşen saçları okşadım ve geriye doğru ittim. Elime bulaşan terini umursamadan onu izlerken çok kısa bir süre sonra, elini çamaşırımın içinde hissettim.
Sıcak elinin bana değmesiyle uyarıldım ve kıpırdandım. Çok kısa bir süre sonra başını kaldırdı ve dudaklarını ısırarak beni okşamaya başladı. Gözlerim yukarı kayıp dudaklarım ona zevk dolu bir inleme bahşettiğin de dikkatle beni izliyordu. Parmakları kadınlığımı usta bir şekilde okşadıkça dişlerimi sıkıyor, çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum. Ellerim titreyerek iki yanıma düştüğünde başımı sola doğru yatırıp kendimi biraz yukarı kaldırdım. Bay Styles'ın parmakları hızlıca kadınlığımı uyarmaya devam ederken parmaklarının ıslaklığı ve hızı tuhaf bir sesin çıkmasına yol açıyordu. Dişlerimi sıkıp inlemeye devam ederken parmaklarını yavaşlattı ve boşta olan eliyle yüzümü çevirdi. Gözlerimi aralayıp ona baktığımda yanağımda ki yüzüklü elini biraz aşağıya doğru kaydırdı. Parmaklarını beni nirvanaya ulaştırmaya yemin etmiş gibi hızlı ve sertçe beni okşuyor, boşta olan eli ile yanağımı okşuyordu. Dişlerimi sıkıp ona bakarken yanağımda ki eli sertçe çenemi kavradı. Tutuşundan dolayı biraz yukarı kalkan yüzüme kısa bir bakış atmakla yetindi. Sonrasında ise mükemmel yüzünü benim yüzüme yakınlaştırdı.