Karşımda oturan tasarımcı çiçekli ceketinin kollarıyla oynuyordu. Sıkıntıyla iç çekip onun iğrenç kıyafetinden bakışlarımı çektim. Birkaç gün sonra yeni şubenin açılışını kutlamak üzere parti vardı. Bu yüzden öğleden sonramız patronumun şirkete yakın olan bir apartman dairesinde, patronum ben ve aptal bir tasarımcıyla geçiyordu. Ne kadar eğlenceli anlatamam size. Gucci'den gelen özel tasarımcı patronumun onun için özel tasarlanmış takım elbiseleri denemesini bekliyor, iğrenç takımıyla benim göz zevkimi bozuyordu. Anlam veremediğim şey neden Gucci gibi bir marka böyle iğrenç ve bol çiçekli takım elbiseler yapıyordu. Hadi tamam Gucci bunu yapıyor kabul, neden patronumda bunlardan birkaç tanesine sahipti? Yani neden çiçekli takım elbise giyme gereği duyuyordu?
Elbette şu an tasarımcının giydiği çiçekli takımı patronum giyse ona yakışırdı. Yani normalde böyle iğrenç takımlar kolay kolay hiç kimseye yakışmazdı, gerçekçi olalım. Ayrıca çok fazla 80'lerden fırlayıp gelmiş edası vardı, kötüydü. Bana göre şu an günümüzün modası gerçekten geçmişte ki moda anlayışından iyiydi. Her neyse sonuç olarak patronuma bu çiçekli takımlar bile yakışıyordu ve benim psikolojik tedavi alma isteğimi artırıyordu. Muhtemelen çuval giyse yakışacaktı eminim.
''Umarım onun için getirdiğim tasarımlardan birini beğenir.''
Tasarımcı heyecanla konuştuğunda bakışlarım onun griye dönük mavi gözlerini buldu. Gözleri harikaydı, kendisi yakışıklıydı ancak giyim tarzı mezarlıktan izin alıp geldiğini gösteriyordu. Yakışıklı erkekler çirkin giyinir modası vardı sanırım. Ayrıca umarım üzerinde ki iğrenç takımdan birkaç tane patronum için tasarlayıp getirmemiştir.
''Bilemiyorum Bay Styles bu konuda biraz... değişik?''
Gerçekten patronumun tuhaf bir stili vardı. Yani dışarıdan bakan birisi onun çiçekli takımlar veya renkli takımlar giyeceğine asla olanak vermezdi. Ama patronum bir gün pembe takım giyiyor, diğer gün siyah takım giyiyor ve bir diğer gün çiçekli bir takımla karşınıza dikilip sizi şok edebiliyordu. Bu yüzden ona 'kesin beğenir' diyerek yalan söyleyecek halim yoktu. Çünkü ben bile patronumun neyi beğenip neyi beğenmeyeceğine gerçekten emin olamıyordum.
''Aslında Kendra ve ben beraber çalıştık bilirsin Kendra sevgilisi olduğu için zevkini biliyor, beğenecek gibi düşünüyorum.''
Neden son zamanlarda her şeyin altından bu kadın çıkmak zorundaydı? Yani zaten kendini ortaya attığından beri her gün mutlaka varlığını hatırlayacak şeyler oluyordu, artık beni bir salsın kurtulayım gerçekten.Karşımda bana saçma bir tebessümle bakan tasarımcıyı daha fazla bekletmemek adına dudaklarımı yalayıp konuştum.
''Bayan Steora tasarımcı mı?''
''Evet oda benim gibi Gucci tasarımcılarından birisi. Hatta Bay Styles bir dönem sadece onun tasarımlarını giydi. Tabii sürekli beraber vakit geçirdikleri için aralarında ki kıvılcım giderek büyüdü ve bam! Harika bir çift oldular.''
Aman ne çift, ne çift.
Ona gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. Benim sorduğum soruya cevap olarak neden ateşli patronumla aralarında ki ilişkinin başlangıçlarını anlatıyordu ki? Sanırım üzerinde ki takımda gerçek çiçek kullanmışlardı. Çünkü beynine hava gidiyor gibi gözükmüyordu, ahmak. Sanki ben ona Kendra ve Harry nasıl tanıştı anlatsana demiştim. Hoş bu salak o soruyu sorsam bana muhtemelen Kendra tasarımcı deyip susardı, beklerdim. Ayrıca bu kadın neden benim sahip olamayacağım her şeye sahip? Başımıza powerpuff girls kesildi kendisi!
''Townes buraya gelir misin?''
Patronum giyinme odasından bana seslendiğinde düşüncelerimi aklımdan defederek oturduğum koltuktan kalktım. Neredeyse 'Teşekkürler tanrım' diye çığlık atıp zıplayarak yanına gidecek duruma gelmiştim. Şu karşımda ki gereksiz mutlu olan ahmaktan kurtulmak bana gerçekten cennetin kapılarını açmışım gibi hissettirmişti. Hızlı adımlarım bulunduğu giyinme odasının kapısını bulduğunda oyalanmadan kulpu aşağı indirip kendimi içeri attım. Kapıyı arkamdan kapatıp ona döndüğümde dudaklarını büzmüş aynada ki görüntüsüne tiksinir gibi bakıyordu. Eh bana da eğlence çıktığından oyuncu bir tavırla ve sahte şaşkınlıkla sordum.