Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alice: Siktir git piç klsdjfklsjfdskflsdfs
Yazmaya devam edeceğim sırada yanımda ki telefonun çalmasıyla irkildim. İstemsizce gözlerimi devirip acaba yine ne isteyecek diye geçirdim içimden. Hemen ardından kendi telefonumu yerine bırakıp çalan telefonu hızlıca açtım.
''Bayan Townes odama gelirseniz sevinirim.''
''Geliyorum efendim.''
Telefonu kapatıp yüzümde ki gülümseme eşliğinde-ne kadar içten olduğunu oturup tartışabiliriz- sandalyemden kalktım ve aşinası olduğum gri kapıya adımlamaya başladım. Siyah eteğimi ve gömleğimi düzeltip derin bir nefes alarak kapısını tıklattım. İçeriden girmem için seslendiğinde kapıyı açtım ve odaya girdikten sonra kapıyı arkamdan kapattım. Topuklu ayakkabımın zeminde çıkartığı tok ses eşliğinde masasının önüne adımlarken başını odaklandığı bilgisayardan çekip bana baktı ve yorgun bir gülümseme yayıldı dudaklarına. O an sanki kalbim tekler gibi olmuş içimde ki azgın Alice gözlerini açmaya başlar gibiydi.
''Otursana.''
Liseli aşıklar gibi birbirimize salak salak gülümserken koltuğa değilde kucağına otursam diye sorma isteğimi bastırdım. Eh eski Alice sahalara dönüş yapmalı, değil mi? Bununla beraber masasının önünde ki koltuğa oturdum.
''Öğle yemeğine beraber gidelim mi?''
Çenesini eline yaslayıp yüzünde ki aptal gülümseme eşliğinde sorduğu zaman elimde olmadan güldüm. Bunu bana telefonda söyleyebilirdi veya mesaj atabilirdi. Ama beni görmek için bahane uyduruyordu, salak! Bende onun yaptığını yapıp dirseğimi masasına yasladım ve çenemi elime yaslayıp sarhoş edasında konuştum.
''Bilmem gitsek mi?''
''Gidelim gidelim.''
''Tamam o zaman başka bir şey yoksa ben yerime geçiyorum efendim?''
''Hıı geç.''
Yüzünde ki gülümsemeyle beni izleyip konuştuğunda gülümsememi durduramadım. Derin bir nefes alıp oturduğum yerden kalktım ve odasından çıkmak üzere ilerlemeye başladım. Tam çıkacağım sırada sesini duydum.