Upuzuuun bir bölüm geldi🙃 Niyetim bu değildi ama, yazdıkça yazasım geldi🙊 kesmek de istemedim☺️ Umarım beğenip, sıkılmadan okursunuz. İyi okumalar🤗
1 hafta sonra
Bahar'dan
Bir haftadır düğün telaşıyla uğraşıyoruz. Yavuz'un yaptığı o harika evlilik teklifinden sonra vakit kaybetmeden hazırlıklara başlamıştık. Bir an önce kavuşmak istiyordum sevdiğim adama. O da benden farksızdı.
Her şeyi bir hafta içinde halletmiştik. Artık bahar geldiği için hep hayal ettiğim o kır düğününü yapabilirdik. Karabayır'ın biraz dışında şirin bir yer bulduk. Küçüktü ama yeterdi. Zaten çok kişi olmayacaktık. Sadece burdaki sevdiklerimiz. Levent'e de haber vermiştim ama gelemeyeceğini söylemişti. Üzülmüştüm ama orda çok kutsal bir iş yaptığı için kızamamıştım bile. Anneme de anlatmıştım her şeyi. Yavuz'dan hoşlanmıyordu ama beni şaşırtmış, büyük tepki vermemişti. Düğün günü önemli bir ameliyatı varmış ama düğüne yetişeceğini söylemişti. Çok sevinmiştim. Annemin yanımda olacak olması bile şimdiden bana iyi hissettirmişti. Babama söylemeyi düşünmüyordum ama annem kendisinin haber verebileceğini söyleyince itiraz etmemiştim. Ne de olsa babamdı.
Aslında ben bir isteme töreni de olsun isterdim ama annem öyle gelenekçi bir kadın değildi, babam zaten var ama yoktu. O yüzden onu atlamıştık. Yarın kına gecesi yapacaktık evde kendi aramızda. Güler abla, Nazlı, Leyla. Ali Haydar abinin eşi de gelmişti, Fatma abla. Onunla da tanışmıştık ve çok sevmiştik. O da gelecekti. Sonraki gün de düğün olacaktı. Düğün dediysem tam düğün sayılmaz. Kutlama gibi olacaktı daha ziyade.
Yavuz'un dediği gibi, Leyla ve Sinan coşmuştu. Hatta Keşanlı, halay çekeceğim, davul zurna getireceğim, diye tutturmuştu. Biz ne kadar sade olsun istiyorsak, onlar da bir o kadar coşkulu olsun istiyorlardı. En sonunda sağ olsunlar, bizim düğünümüz olduğundan, kararı bize bırakmışlardı. Dudak bükerek, kabul etmişlerdi.
Bugün son kez gelinlik provasına gidecektim. Birazdan Nazlı ve Leyla gelecekti. Derken kapı çaldı. Açtım, Nazlı gelmişti. Coşkuyla içeri girdi.
"Bahar hadi çıkalım çabuk. Ben daha kendi elbisemi terziden alacağım, geç kalmayalım."
Nazlı da herkes gibi fazla heyecanlıydı. Herkes o kadar ilgilenmişti ki her şeyle. Bizim sevincimizi, heyecanımızı kendi heyecanları gibi yaşıyorlardı. Benim sevgili ailem. Ben gülümseyerek Nazlı'nın telaşına bakıyordum.
"Tamam Nazlı sakin ol, Leyla gelsin çıkacağız."
Dememle kapı çaldı. Kapıyı açınca Leyla telaşla koluma yapıştı.
"Bahar, Nazlı hadi çabuk çabuk!"
Nazlı da koşarak kapıya geldi.
"Noldu Leyla birisi mi kovalıyor?"
Dalga geçiyordum bunu sorarken ama Leyla gayet ciddi gibiydi.
"Evet kovalıyor!"
Nazlı'yla ikimiz şaşkınca bakıyorduk. Nazlı başını Leyla'ya çevirip anlamaz anlamaz sordu.
"Leyla sen gerçekten birinden kaçıyor olamazsın değil mi? Yani senin gibi gözü kara bir asker kimden kaçıyor olabilir Allah aşkına?"
"Yavuz'dan!"
Nazlı daha fazla şaşırırken ben gülmeye başlamıştım. Yavuz bir haftadır gelinliğimi görmek için bin bir türlü yol denemişti. Her seferinde provalara gelmeye kalkmıştı. Hepsinde engelledik onu ama o bir türlü pes etmiyordu. Nazlı hala şaşkın şaşkın bakarken Leyla telaşla konuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/154497764-288-k747884.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavinin Siyahı
FanficYavuz ve Bahar'ın hem bilindik hem bilinmeyen hikayesi. Söz'deki Yavuz ve Bahar burda, benim kalemimde biraz daha farklı. Diziyle paralellikler var ama daha çok görmek istediğim gibi, daha çok hayal ettiğim gibi. Dizideki her karakter bu kitapta y...