Ep.62 "Yavuz benden Farah'ı aldı. Ben de ondan Bahar'ını alacağım."

2.3K 92 34
                                    


Bahar'dan

Eve gelmiş dinleniyordum. Leyla da benimle gelmişti. Adamın bu evi bildiğini düşünmüyorduk ama yine de tedbir amaçlı Leyla kalmıştı yanımda. Netice de o bir askerdi. Hamile de olsa hala çok cevvaldi maşallah. Başımı eğip kolumdaki saate baktım, adamla konuşalı yarım saatten fazla olmuştu. Sıkıntıyla nefes verdim. Yavuz'lar ne yaptı acaba? Yakaladılar mı ki? Tedirginliğim geçmemişti. Yavuz arayıp adamı yakaladık diyene kadar da rahatlamayacaktım sanırım. Yavuz'a belli etmemiştim ama çok gergindim, çok endişeliydim. Bir an önce bitsin istiyordum kabus.

"Bahar sen iyisin değil mi? Çok gergin duruyorsun."

Başımı çevirip Leyla'ya baktım.

"İyiyim Leyla iyiyim de gerilmişim biraz."

Leyla gülümseyip konuştu.

"Merak etme canım, az kaldı. Birazdan bitecek her şey."

Tebessüm edip kafa salladım. Leyla'nın telefonuna mesaj gelince hemen çıkarıp baktı. Mesajı okuyup bakışlarını bana çevirdi.

"Allah Allah. Yavuz'dan."

Merakla sordum.

"Ne diyor?"

Leyla anlamaz şekilde dudak büktü.

"Beni çağırıyor."

Ben de şaşırmıştım şimdi. Yavuz ben yalnız kalmayayım diye bırakmıştı Leyla'yı burda. Şimdi niye çağırıyor ki?

"Ben arayayım bir."

Leyla tam Yavuz'u arayacakken bir mesaj daha geldi. Leyla bu sefer sesli okudu mesajı.

"Leyla vakit kaybetmeden tabura gel. Adamı yakaladık. Sana burda ihtiyacımız var."

Heyecanla gülümsedim. Leyla da başını kaldırıp baktı.

"Adamı yakalamışlar demek. Bu çok iyi."

Leyla hala kaşları çatık duruyordu.

"Ben yine de bir arayayım."

Leyla telefonu kulağına götürdü. Ardından dudak büküp çekti telefonu.

"Ulaşılamıyor."

Leyla kararsız şekilde dururken ben konuştum.

"Hadi git Leyla. Bak Yavuz tehlike geçmiş olmasa çağırmaz seni. Hem vakit kaybetmeden gel demiş."

"Öyle de, bilemedim şimdi. Ben bir de Sinan'ı arayayım."

Leyla tekrar kulağına götürdü telefonu.

"E, Sinan'a da ulaşılamıyor."

"Çekmeyen bir yerdeler demek ki. O yüzden sadece mesaj atabilmiş. Hadi hadi git sen. Artık bir tehlike kalmamış işte."

Leyla biraz düşünüp ardından bana döndü.

"Tamam o zaman ben gideyim. Sen yine de dikkatli ol. Kimseye kapıyı açma."

Tebessüm edip kafa salladım.

"Tamam tamam merak etme."

Leyla da gülümseyip çıktı evden. Oh, neyse ki bu beladan da kurtulduk.




Leyla gideli on dakika olmuştu ki, çalan kapıyla irkildim. Kim geldi ki? Bizimkilerden birisi olsa, onların anahtarı vardı. Yavuz da aramadan gelmezdi heralde. Tedirgince dururken kapı tekrar çaldı. Yavaş adımlarla kapıya gittim. Mercekten baktım ama karanlıktan başka bir şey görünmüyordu. Yutkunup geri çekildim. Gittikçe geriliyordum.  Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp konuştum.

Mavinin SiyahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin