Ep.57 "Kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için"

2.2K 106 24
                                    


Bahar'dan

Yavuz'la birlikte, İstanbul'da harika iki gün geçirmiştik. Hem eğlenmiş, hem hüzünlenmiştik. Ama birlikteyken her şey çok güzeldi zaten.

Şimdi de Karabayır'a dönmüş, taksiyle eve gidiyorduk. Başımı Yavuz'un omzuna dayayıp gözlerimi kapatmıştım. Sessizce yol alırken çalan telefonumla gözlerimi açıp başımı kaldırdım. Çantamda telefonu ararken, Yavuz'un da telefonu çalmaya başlamıştı. O da bana bakıp ardından cebinden telefonunu çıkardı. Aynı anda açtık telefonları.

"Alo."

Beni arayan Nazlı'ydı. Telefonu açar açmaz telaşla konuşmaya başladı.

"Bahar, nerdesin sen iki gündür. Kaç defa aradım, mesaj bıraktım, neden dönmedin bana?"

İstanbul'dayken telefonlarımızı kapatmıştık ikimiz de. Nazlı'nın telaşlı konuşması bitince ben girdim araya.

"Tamam Nazlı bir sakin ol. İstanbul'daydık şimdi döndük. N'oldu, niye bu kadar telaşlısın?"

Göz ucuyla Yavuz'a bakıyordum. O da kaşlarını çatmış dinliyordu telefondaki kişiyi. Nazlı'nın sesiyle dikkatimi tekrar ona verdim.

"Neler olmadı ki? Ateş bu akşam beni istemeye geliyor."

"Ne?!"

Yavuz'la aynı anda, aynı tepkiyi vermiştik. Başımızı çevirip şaşkınca birbirimize baktık. Nazlı devam etti.

"Evet! Yani Ateş Yavuz abiye ulaşabilirse. Yani o da onu arayacaktı. Yavuz abi isteyecekmiş de beni. Babam da izinli olduğunu söylemiş ama Ateş, Yavuz komutanım olmadan gidemem deyince, size ulaşmaya çalışıyoruz dünden beri."

Yavuz'un kiminle konuştuğu da anlaşılmış oldu. Yavuz kaşları çatık halde Ateş'i sakinleştirmeye çalışıyordu. Belli ki ulaşamayacağım diye telaş yapmış.

"Tamam oğlum bir dur sakin ol, hallederiz merak etme."

Ben Yavuz'u dinlerken birden Nazlı'nın sesiyle kendime geldim.

"Baharr! Duyuyor musun beni?"

"Duyuyorum duyuyorum. Merak etme Yavuz da Ateş'le konuşuyor şu an."

"Ohh neyseki ulaşmış Yavuz abiye. Yoksa var ya hazır babam müsade etmişken o Ateş açar bu akşam gelmeseydi elimden çekeceği vardı."

Nazlı'nın dediğine gülerek konuştum.

"Merak etme deli kız. Akşam gelip isteriz seni."

"Ya Bahar, isteriz ne demek? Sen kız tarafı olacaksın."

"Ya Nazlıcım olurdum olurdum da şimdi kocam kız isterken yanında olmam lazım benim."

"Alacağın olsun Bahar."

Nazlı'nın sitemine gülerken devam ettim.

"İlahi Nazlı. Kız tarafı erkek tarafı mı var? Hepimiz bir aileyiz. Merak etme bu akşam her şey çok güzel olacak. Ben bir eve geçeyim, ararım seni yine."

Nazlı cıvıldayarak konuştu.

"Tamam, o zaman görüşürüz."

"Görüşürüz" diyip kapattım telefonu.

Başımı Yavuz'a çevirdim. O da telefonu kapatmış şaşkınca bakıyordu hala. Gülerek kolunu tutup bana bakmasını sağladım.

"Canım, niye öyle kalakaldın?"

"Ateş'e Nazlı'yı isteyecekmişim. Hem de bu akşam."

"Biliyorum. Beni arayan da Nazlı'ydı."

Mavinin SiyahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin