Ep.49 "Çok üzgünüm, affet beni"

2.8K 100 34
                                    


Aksiyona 1 bölümlük ara 😉

Yavuz'dan

Bahar gitmiş, ben kalakalmıştım. Yatağın üstüne oturmuş, ellerimi birleştirmiş, ne yapacağımı bilemez halde duruyordum. Bahar 'boşanacağız' demişti. Benim kulağımda bu kelime çınlayıp duruyordu. Olaylar nasıl, ne ara bu hale gelmişti? Daha dün sevinçten içim içime sığmazken, bugün dünyam başıma yıkılmıştı.

Bahar ya bana hiç inanmazsa? Ya giderse? Ya beni bırakırsa? Ya onu bir daha göremezsem? Kızımı kucağıma alamazsam?

Bu düşünceler beynimi oyuyordu. Onun o üzgün, kırgın halleri, hayal kırıklığına uğramış gibi bakan gözleri aklımdan çıkmıyordu. Kahroluyordum. Öte yandan bana inanmamış olması da canımı ayrı yakıyordu. Bana nasıl inanmaz, nasıl düşünür başka bir kadına gideceğimi? Benim ona olan sevgim, aşkım içime sığmaz dışıma taşarken, onu aldatacağımı nasıl düşünür?

Ben oturduğum yerde, bakışlarımı bir yere sabitlemiş öylece dururken, kapı açılıp Sinan girdi odaya. Yavaş adımlarla gelip yanıma oturdu. Başımı çevirip baktım. Onun da hali benden farksızdı. Yıkılmıştı resmen.

"Leyla benden boşanacak."

Sıkıntıyla nefes verdim.

"Bahar da benden."

Sinan'ın gözyaşları akıyordu bir taraftan. O benden daha duygusaldı, haliyle daha kolay belli ederdi duygularını. Gözyaşını silip devam etti.

"Ne dedimse inandıramadım. Allah kahretsin! Olay dışarıdan o kadar berbat görünüyor ki, kızlar ne yapsa haklılar! Ama canım yanıyor Yavuz. Ya Leyla beni gerçekten bırakırsa? Ya ona da, doğmamış çocuğuma da hasret yaşarsam?"

Ben bir şey diyemezken, Sinan telaşla bana döndü. Ben de çevirdim başımı ona.

"Ya Leyla çocuğumuzu aldırmayı düşünürse? Yavuz, olmaz di mi, yapmaz?"

"Daha neler Sinan? Yapmaz tabi."

"Ne bileyim, bana öyle kızgın, öyle kırgın ki, bana dair tüm izleri silmek isteyebilir hayatından."

"Leyla çocuğundan asla vazgeçmez. Senin için bile olsa yapmaz bunu, merak etme."

Sinan biraz rahatlamış önüne dönmüştü. Bu sefer ben konuştum.

"Bana inanmadı. Görev dedim inanmadı, ne dediysem inanmadı. Gerçi gizli görevdeyim demekten başka da bir şey demedim ama. Yine de inanmalıydı bana. Ben onun kocasıyım. Onu ne kadar sevdiğimi biliyor. Ben onu böyle severken, ona böyle aşıkken, onu aldatacağımı nasıl düşünür? Nasıl inanmaz dediklerime?"

"Leyla da bana inanmadı ama onlara bunun için kırılmaya hakkımız yok. Durduk yere, yersiz bir şüpheye kapılmadı onlar. Bizi resmen başka kadınlarla bir otelde yakaladılar. Durum dışardan pek de doğru anlaşılacak şekilde görünmüyor. Üstelik tatmin edici bir açıklama da yapamadık."

"Yine de bana inanmalıydı. Bana güvenmeliydi. Ben onun kocasıyım."

Sürekli aynı şeyleri tekrarlayıp duruyordum ama bir yanım kırılmıştı.

"Yavuz kendini Bahar'ın yerine koysana. Sen olsan ne düşünürdün, ne yapardın?"

"Tamam tamam, Bahar yeterince empati yaptırdı bana bir de sen başlama."

"Bak, sen daha düşünmeye bile tahammül edemiyorsun. Bahar bir de bunlardı yaşadı."

Doğru, Sinan haklıydı. Kırılmaya hakkım yoktu belki ama elimde değildi. Kırgındım, üzgündüm ve ne yapacağımı bilmiyordum.

Mavinin SiyahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin