Ep.69 "Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe"

2K 92 35
                                    


Yavuz'dan

Alnıma konan öpücükle açtım gözlerimi. Bahar yattığı yerde kolundan destek alarak hafifçe doğrulmuş, gülümseyerek bana bakıyordu. Ben de gülüp gerindim yatakta. Sonra aklıma gelen şeyle açtım gözlerimi. Bir dakka, Bahar hastaydı. Hemen yatakta doğrulup Bahar'a baktım. O da gülerek sırtüstü yatağa bıraktı kendini.

"Bahar, sen iyi misin?"

Bahar gülerek kafa salladı.

"Benim bir süper kahramanım varmış meğer. Zordayken beni kurtaran, hastayken beni iyileştiren. Onun sayesinde çok iyiyim."

Gülerek eğilip dudaklarımı alnına değdirdim. Ateşi tamamen düşmüş gibiydi.

"Ateşin yok gibi. Dur dereceyi de bir koyayım."

Dereceyi alıp koltuk altına koydum. Bahar hala yüzündeki gülümsemeyle bakıyordu bana. Gerçekten iyi görünüyordu. Rengi yerine gelmişti. Yanaklarının, dudaklarının kızarıklığı gitmişti. Dereceyi çıkarıp baktım. 36,5. Gülümseyip derin bir nefes aldım. Dereceyi kenara koyup dudaklarına eğildim Bahar'ın. Usulca bir öpücük kondurdum. Bahar anında bir elini esneme çıkarmıştı. Ardından ayrılıp saçlarını sevdim.

"Oh, çok şükür iyisin. Geçmiş olsun canım. Neyse ki geçti artık. Ateşin tamamen düşmüş. Sen de iyi hissediyorsun di mi?"

"Evet canım. İyiyim. Sayende çok iyiyim."

Gülümseyerek saçlarını sevmeye devam ettim. Bahar yatakta doğrulup yüzüme baktı.

"Yavuz benim karnım aç. Akşam yemeği saati de geldi. Hadi aşağı inelim bizimkilerin yanına."

Anında itiraz ettim.

"Olmaz canımın içi. Bak daha yeni iyileştin. Biraz daha dinlenmen gerek. Biz odamızda yeriz yemeği."

Yüzümü düşürüp başımı eğdim.

"Ya ama bu son akşamımız. Yarın dönüyoruz Karabayır'a. Şöyle hep birlikte olsaydık yemekte."

"Evet canım güzel olurdu ama hastasın sen. Yani tamam iyileşmiş olabilirsin ama daha tam toplarlanmadın. Hadi n'olur üzme beni."

Ben böyle deyince Bahar dayanamadı. Gülümseyip konuştu.

"Tamam o zaman öyle olsun. Sen üzülme yeter ki."

Gülümseyerek uzanıp tekrar öptüm dudaklarını. Çalan kapıyla ayrıldık birbirimizden. Bahar kendini toplarladı. Ben de kalkıp kapıyı açtım. Bizimkiler gelmişti.

"Yavuz, müsaitseniz girelim mi?"

"Müsaitiz Sinan. Gelin."

Sinan gülerek kafa salladı. Ardından hepsi girdiler içeri. Bahar gülümseyerek karşıladı herkesi. Onlar da Bahar'ı iyi görünce anında gülümsediler.

"Oh çok şükür Bahar. Kendine gelmişsin."

"Evet Sinan. Daha iyiyim."

Sinan gülerken Keşanlı arkadan gelip yatağa oturdu. Ardından sıkıca sarıldı Bahar'a. Bahar önce şaşkınca bakarken, sonra o da Keşanlı'ya sarıldı.

"Çok geçmiş olsun yenge. Bir daha sakın öyle hasta olma. Ben çok üzüldüm seni öyle görünce."

Biz Keşanlı'ya gülerken, Bahar da gülüp sırtını patpatladı.

"Tamam Mücahit, olmam."

Keşanlı Bahar'dan ayrılıp başını karnına indirdi bu sefer.

"Gülümser, amcacım. Sen de sakın hasta olma. Anneyi de üzme."

Mavinin SiyahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin